Fidanlar ağaç olmadan

A -
A +

Fidanlar ağaç olmadan
İstihbarat teşkilatının başındaki insanın gazetelerde bu kadar reklamının (reklam haberinin) çıkması size göre normal mi? Medyadaki anlaşmalı ince saz heyeti öyle bir imaj çalışması yapıyor ki, bu haberleri alt alta koyup özetlediğiniz zaman şöyle bir tablo çıkıyor:
MİT artık küresel oyuncu.
MİT sayesinde devletimiz herkese kafa tutabilecek hâle geldi, ki tutuyor.
Bizi kimse tutamaz.
Erdoğan'ın bir adım gerisinde duran görünmez kahraman Fidan.
Çözüm sürecinin merkezinde Hakan Fidan var. Nitekim bir ara kenara çekilir gibi oldu hemen 6-7 Ekim patladı. Allah razı olsun, yine el attı da hükümeti dara düşmekten kurtardı.
Fidan'ın ne kadar doğru işler yaptığını İsrail'in ona düşman olmasından anlayabilirsiniz.
Üstüne bir de Türk'ün damak tadına uygun sos döktü mü yeme de yanında yat: MOSSAD eskiden bu topraklarda at oynatıyordu. Hakan abiden sonra kolu kanadı kırıldı, onun için hırçın.
Doymayanlar için 7 Şubat efsanesi var.
Obezler için geleceğin lideri hikâyeleri.
...
Hikâyelerde hep Erdoğan'a sadakati ön plana çıkarıldı. Göğsünü siper ettiği vurgulandı. 7 Şubat'ı Ergenekon Destanı gibi anlatır oldular.. Zihinlere kolay şırınga edilsin diye "Aslında hedef Erdoğan'dı" vurgusunu hiç ihmal etmediler. Erdoğan'ın sadık tabanına oynadılar.
Sadakatte problem yok. Problem en kolay çalışmaların sadık adamlar üzerinden yapılabiliyor olması. Bir devlet erkanı düşünün ki, nereyi tutsa elinde kalıyor. Güvenecek kurum kalmamış. Böyle bir dönemde güvenecek tek kapı olarak elde MİT ve başında sadık bir adam var. Siz karşı taraf olsanız ne yaparsınız? Telkinleri, rota ayarını, sinyalleri MİT üzerinden göndermez misiniz?  MİT'ten gelen istihbaratı teyid edecek, çapraz bilgi toplayacak ikinci bir kurum var mı? Tek kaynağa mahkûmsunuz. Tayin ve nakillere bile örtülü şekilde müdahil olur. Sizin kime güvenip kime güvenemeyeceğinize onlar karar verir.
İsrail'in Fidan'a düşman olduğunun altı çok sık çizilir olunca ben olsam soru işareti korum demiştim, 2013.. Bize bu telkinleri yapan ses kimin sesi diye sormuştum 16 Eylül 2014 (https://turkiyegazetesi.com/ahmet-sagirli/582298.aspx) Bu soruya başka cevap arayanlar da var mı bilmiyorum.
MİT'in bu pozisyonunun tahkim edilmesi geçen senenin sonunda yapılan kanuni düzenleme ile olmadı. Asıl tahkimat medya üzerinden yapılan propagandalarla oldu. Hayali bir kahraman inşa edildi. Herkesin medet umduğu bir kahraman. Alt tarafından haberimiz yok.
Rehine takasından sonra, "Bu teşkilat bugün istese gidip Esat'ı bile Şam'dan alır gelir" diyenlerimiz oldu. Sonra anlaşıldı ki takasta anlaşılmış, rehineler sınıra bırakılmış, ama içeri alınmıyor. Gelip sizi MİT alacak demişler. Oysa sunumu öyle değildi. Bizimkiler Apache helikopterler eşliğinde havadan, karadan, gölden denizden sağı solu sarmış büyük bir operasyonla alıp getirmiş havası verilmişti. Tutmayınca üzerini küllediler.
Burada soru şu: Bir teşkilat neden böyle bir animasyona ihtiyaç duyar?
...
İstifadan sonra medyadaki anlaşmalı ince saz heyeti Fidan'ı Başbakan yardımcısı yaptı (geçici), istihbarattan sorumlu kamu güvenliği bakanı yaptı, dışişlerine atadı, tam bir sonraki devlet başkanı yapacaktı ki, Erdoğan giderken ayar çekti de şimdilik kampanya durduruldu.
MİT'te ekip ve zihniyet değişimi olursa görüp duyduklarımızın illüzyon, tahribatın gerçek olduğu ortaya çıkar.
Uluslararası sistemle uyuşmazlığımız (ki onu bile marifet olarak sundular) ortadan kalkar. İlişkilerimiz normalleşir.
Bu arada geleceğimiz için çapraz ve denetimli istihbarata kapı açan düzenlemelere de kafa yormak lazım. Tedbir alınmazsa askerî vesayetten kurtulduk diye sevinirken teşkilat vesayetinin kucağında kalırız.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.