AFİYET ŞEKER OLSUN

A -
A +

İyi bir diktatörlük demokrasiden iyidir, desem siz diktatörlüğün iyisi olur mu dersiniz.
Olur ama mert bir diktatörlük olacak... Örtülü değil yani.
Bir ayağı diktatörlükte, öbürünün ucu demokraside, parmakları piyasa ekonomisinde, dirseği kapalı ekonomide... dizi bilmem nerede olmayacak.
Tutarlı olacak.
Böyle bir diktatörlük olursa ne olur... Evvela her kafadan bir ses çıkmaz. Toplumsal mutabakat aramak, uzlaşma, milli irade, alt komisyon, üst komisyon, müzakere, anlaşma, anlaşamama gibi dertler ortadan kalkar.
Diktatör aklı başında bir adamsa zaten yanında yöresinde her işin uzmanlarını bulundurur... Onlara danışır... Ama son kararı kendisi verir.
Hassas dönemlerde, "Höt" dediği zaman herkes yerli yerine oturur.
Dudağından çıkacak iki kelimeyle tüketim kalıpları bile değişir.
Okulu, trafiği, hastanesi, inşaatı, ticareti düzene girer.
Biraz da adalet varsa... Bilerek insanlara zulmedilmiyorsa... Yeme de yanında yat.
Ama siz, demokrasi olsun, benim olsun, azıcık olsun, diyorsanız... Ben de mübarek olsun, daha iyi olsun, hayırlı olsun, derim.
Sizler demokratik bir ülkede doğup büyüyüp hür ve müreffeh bir şekilde yaşadığınız için benim diktatörlük fantezilerim sizi sıkar.
Siz yönetimde söz sahibi olmak istersiniz.
Ne olup bitiyor, bugüne kadar olduğu gibi bilmek istersiniz.
Maşallah, hep bilirsiniz de...
Milli iradenin esas alınmasını istersiniz.
Oy vermek, beğendiğinizi seçmek, beğenmediğinizi göndermek istersiniz.
Aleni diktatörlük size uymaz.

* * *

MAJESTELERİNİN PABUCU
İşin erbabı, İngiltere'deki sistemi nasıl isimlendiriyor?
Meşruti monarşi demezler herhalde... Kraliyeti sembolik sayarlar.
Cumhuriyet de diyemeyiz. Ama korunacak kollanacak kutsanacak bir vasıf bulmamız lazım, işin o kısmında zorlanıyorum.
Sevdiğim tabirlerine gelince sembolik membolik her iş majesteleri adına yapılıyor ya, mest oluyorum.
Majestelerinin hükümeti...
Majestelerinin vapuru...
Majestelerinin çavuşu...
Her iş majesteleri adına.
Biz aynı işleri kimin adına yapıyoruz?
Ya devlet adına...
Ya millet adına ama...
"Adına" dan sonrası  Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı gibi... Millet, kendi adına iş yapacakları seçiyor, onlar Ankara'da toplanıyor, toplandıkları yere yüce parlamento yaptıkları işe de yasama diyoruz. Sonra içlerinden bir kısmı yürütme olarak seçiliyor, onlara da hükümet diyoruz ve takılıp kalıyoruz.
Haydi oyunu yeniden başlat... Seçtim, seçildim, geldim, gidiyorum.

* * *

EKMEK GİBİ AZİZ...
Sebebi her ne olursa olsun pirincin, buğdayın, diğer bakliyatın fiyatının artması kısa vadede olmasa da uzun vadede iyi birşey.
Düz mantık burada işe yaramıyor.
Yani fakir fukara bugün zorlanıyor, üç katına dört katına çıkınca hali ne olur denklemi bu hesapta geçerli değil.
Aksine uzun vadede daha iyi olur.
Bu ürünlerin kıymetli hale gelmesi şahsen benim -bilmeyerek- hoşuma gidiyor.
İleride daha da kıymetli hale gelirse küçük köylerde bile eskiden olduğu gibi dağa taşa ekim yapılır.
Boş arazi kalmaz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.