Çıktık açık alınla on yılda her savaştan *

A -
A +
90'lar...
Bir Cemalettin Kaplan vardı. Almanya'da yaşardı. Türk televizyonları fırsat buldukça görüntü yayınlardı.
Bir sahne şöyleydi:
Kara Ses'in karargâhına girdik yazısının altında tahta tüfeklerle eğitim yapan ninja kılıklı adamlar..
Habere göre Almanya'da eğitim görüyorlarmış, silahlanıp gelip Türkiye'de rejimi değiştireceklermiş.
...
Gariplik bu parodide değildi. Bununla avunan ve oyalanan insanların da olmasındaydı. Ciddiye alırdı insanlar.  Veya ciddiye alıyormuş gibi yaparlardı.. Ahali değilse de resmî ağızlar bugünün kanlı terör örgütü IŞİD'ten, o günün PKK'sından  daha çok ciddiye alıyordu.
General, mikrofon başına geçip şaka yapar mı? Yapmazsa ciddiye alıyorlardı.
Devir teslim törenlerinde gürleyenleri vardı: İrticai ve bölücü derken biraz sağa biraz sola bakıp asabi bir yüz ifadesine bürünürlerdi.
İrticai faaliyet örneklerinden biri de tahta tüfek maketleriyle eğitim yapıp gelip bu ülkede rejimi değiştirecek olan "Kara Ses"ti.
Hatta o günlerde Gülgün Feyman Cemalettin Kaplan'la canlı telefon bağlantısı kurmuş, savcı gibi sorgulamıştı.
-Ee, Cemalettin Kaplan, pasaportun da yok. Yarın bu ülkeye nasıl giriş yapacaksın?
-Biz gelirken pasaporta ihtiyaç olmayacak; rejim değişmiş olacak.
...
Takıldığım nokta farklı: İrtica vardı, yoktu ama senelerce milletin beynini şeyettiler; yakınmam yok. Bu mizanseni nasıl bir akıl kimin için kurgulamış olabilir, bu kadar yıl sonra onu merak ediyorum.
İsteselerdi çok daha inandırıcı olaylarla ve sahnelerle destekler, milleti panikletirlerdi. Öyle yapmamışlar. Küçük dozlarda sabah akşam içirmişler. Biraz şaka biraz ciddi gibi.
Buradan ellerine ne geçmiş, kimin eline geçmiş sorusunun cevabını arayan da olmamış. Biz hep bir ağızdan vay namussuzlar demenin ötesine geçememişiz.
....
Türban yasağı da hep kafama takılmıştır. Notlarıma baktım, 2003 senesinde şöyle bir soru sormuşum: Bu yasağın görünenin dışında bir amacı olmalı. Toplumun büyük bir kısmını bilediler, bilediler, zembereğini gerdiler, gerdiler bakalım biriken enerjiyi nerede kullanacaklar.
Bana kalırsa hakikaten kullandılar.
Size kalırsa el emeği, göz nuru, alın teriyle gaspedilen bir hakka kavuşuldu.
Tarif edilmiş, tasnif edilmiş, barkotlanmış düşmanlara hep şüpheyle bakarım.
Siz, kahrolsun şu ülke kahrolsun şu meşrubat, yaşasın mazlumlar diye bağırırken eşofmanınızı hissettirmeden indirirler.
Barkot demişken yıllar önce büyük marketlerden birinde bir şebeke kasiyerlerle anlaşıp beş kiloluk zeytinyağlarına sakız barkotu yapıştırarak stokları boşaltmışlardı.
Bilgisayar ekranında 30 ton zeytinyağı var gözüküyor depoda yok. Geriye doğru kayıtlara bakarak işi çözdüler.
Sizin düşmanların stok kaydı olmadığı için geriye doğru bakma şansınız yok. Dost zannettiklerinizin düşmanlarınız olduğunu anlamanız belki bu işe meraklı torunlarınıza nasip olur.
Hani şimdi ikide bir anlatıp duruyorsunuz ya.. Sultan Hamid, 908 darbesi.. Güya yüzyıl sonra fark ettik demiş oluyorsunuz. Artık uyandık hesabı.
Uyumak uyandık zannından evladır.
.....
* Onuncu Yıl Marşı
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.