EYY HÜGO

HÜGO'ya da kızdık. Çalışma Bakanı, milli bakış açısıyla hazırlanmış bir rapor değil, diyor.
HÜGO (Hacettepe Üniversitesi Göç ve Siyaset Araştırmaları Merkezi) TİSK'le birlikte Suriyeli mültecilerle ilgili bir araştırma yapmış.
Araştırma 12 kişilik bir ekip tarafından 5 ay süren saha çalışmasıyla yapılmış.
Hazırladıkları rapora göre, bu insanlar artık bu ülkede geçici değil, kalıcı görünüyorlar. Tedbir alınmazsa Türkiye'nin sosyal yapısının dengeleri bozulabilir. Suriyeli mülteciler konusu "geçicilik" çerçevesinde ve "acil durum yönetimi politikaları" ile ele alınabilecek eşiği çoktan aştı.
Türkiye'nin 1923'ten günümüze kadar aldığı toplam göçmen sayısı 2 milyonmuş.
Bazı illerimizde göçmen nüfusunun oranı yüzde 12'ye dayanmış.
Son üç yıl içinde ise sadece Suriyelilerin sayısı 2.2 milyona erişmiş. Bu sayının yarısı 18 yaş altı.
0-4 arası çocuk sayısı 450.000.
150.000 çocuk Türkiye'de dünyaya gelmiş. Artış hızı böyle giderse 5 yıl sonra Suriyeli nüfusu 3.5 milyon olacakmış.
300.000 Suriyeli kayıt dışı çalışıyor.
35.000 kişi üniversite mezunu. Vasıflı göçmenler değerlendirilemiyor.
Suriyelilerin iş yerleri kayıt dışı.
Raporda Suriyeliler için uzun vadeli bakış açısıyla ekonomi, çalışma hayatı, sosyal ve kültürel, eğitim, sağlık, barınma gibi temel hizmetleri kapsayan çok yönlü uyum politikaları düzenlenmesi gerektiği söyleniyor.
Suriyeliler’in Türk ekonomisinin ve hatta Türk sosyal yapısının dengelerini bozma ihtimalinin çok yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.
Biz artık hiçbir konuyu tartışamaz olduk. İyi niyetli olanlarımız, yahu tamam doğru da şimdi sırası mı diyor.
Kestirmeden gidenler tartışma konularını sloganlarla bastırıyor.
Şimdi değilse sırası ne zaman? Hep seferberlik kıvamında mı gideceğiz.
Bu bir problem. Görmezden gelince ne olacak.
Milli bakış açısı ile hazırlanmamış deyince yük sırtımızdan kalkıyor mu?.. Böyle çalışmaların millisi nasıl oluyor. Siz de bir başka üniversiteye millisini hazırlatın karşılaştıralım.
Tamam, bu işlerin bu kadar uzayacağını devletimiz öngörmemişti. Altı ay, bilemedin bir sene sonra hepsi vatanına dönecekti. Hesaplar tutmadı.. Olabilir. O zaman yedek planımızın olması gerekmez miydi?
Doç. Dr. Murat Erdoğan, "Milli bakış konusunda endişemiz yok. Devlet üniversitesiyiz. Bunu (mülteci problemini) görmezden gelmenin anlamı yok" diyor.
...
Biraz merhamet edin. Bu çalışmayı yapan insanları damgalamak yerine, buyurun çalışmalarınızı birlikte gözden geçirelim, tartışalım, ihmalimiz ve eksiklerimizi telafi edelim, deyin.
Ya da demeyin, bildiğiniz gibi yapın.. Damgalayın ve susturun.