İnsan onuru

A -
A +
AİHM'nin yıllar önce, insan onurunun insan hayatından değerli olduğuna dair bir kararı vardı. Bunu ilk duyup, "bu ne demek" diye soran birine, eski bir büyükelçi şu açıklamayı getirmişti:
Bir adam şehirde bir yere zaman ayarlı bomba koysa, gelip bu işi itiraf etse, itiraf edene işkence yapılarak bombanın yeri söyletilemez.
...
Ütopya.. Gerçekleşmesi imkânsız tasarımlar..
Bu örnek karardaki olayı anket hâline getirip binlerce kişiye sorsanız.. Bombanın yerini söylemeyen bu adama ne yapalım deseniz, en merhametlisi, ayak tırnaklarını tek tek çekmeye başlayın, der.
O zanlıyı veya itirafçıyı en halim selim grubun içine bıraksanız konuşmasına fırsat kalmadan parça parça ederler.
Sonra onurdan bahsederler.. Ederiz.
Sonra nezaketten bahsederler.. Ederiz.
Nezaket, arzulanan şekliyle insan ilişkileri, insan hakkı, onuru vs.. Hangi şartlarda geçerli? 
Suriye'de nezaket nasıl olacak.. Orada milyonlarca insan karnını doyurmanın, canını kurtarmanın derdinde.
Güneydoğu'da nezaket nasıl olacak? 
Her gün bir yerler yakılıp yıkılıyor.
Her gün birileri ölüyor.
Mülteci kampında nezaket nasıl olacak?
...
Eskiden nezaketle refah seviyesi arasında bir bağ olduğunu düşünürdüm. Toplumların refah seviyesi arttıkça karşılıklı nezaket talebinin de artacağını, talep olmadan yukarıdan aşağıya doğru telkinin bir işe yaramayacağını iddia ederdim.
"İnsanlar önce nezaket talep edebilecek hâle gelmeli, talep yoksa telkinle olmaz" derdim.
Şimdi zor. Bu zorlukta en büyük pay iletişim teknolojisinin. Herkes herkesin hayatından haberdar.. Kapalı devre bir düzen kurulamıyor.
Belki bu anlamda sıkıntılarına rağmen huzurlu insanlar Kuzey Kore'dedir, kimbilir. Dünya ile irtibatları yok, dünyayı gördüklerinden ve yaşadıklarından ibaret sanıyorlarsa niye mutlu olmasınlar?
...
Ülkemizin terör bölgesinde bugün yaşı 30-35 olan insanlar kaç doğumlu oluyor? 980-85.. Bu insanların çocuklukları, gençlikleri, iş hayatına atıldıkları dönem.. savaş ortamı gibi.. normal bir günleri olmamış. Diğer insanlar gibi "Ne güzel günlerdi" diyecekleri hatıraları yok. Kadının da yok, erkeğin de yok. Bunun sorumlusu biz miyiz, değiliz demek o insanların şartlarını değiştirmiyor.
30 yıl bir jenerasyon demektir. Bir öncesi ve bir sonrası ile 3 kuşak etkilenmiş sayılır. Yarın bir gün normal hayata dönülse dahi bunların bu travmayı atlatması zor.
Suriye'dekinin de zor Irak'takinin de..
Bizi duyan olsa buradan Kuzey Kore'ye doğru bağırmak isterim.. Aman demokrasi falan işlerine bulaşmayın. Diktatörlüğünüzün ve kıt kanaat geçindiğiniz hayatın kıymetini bilin, derim.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.