REJİMLER NASIL YIKILIR

A -
A +
Etyen Mahcupyan, 2009 yılında "Rejimler nasıl yıkılır" başlığı ile uzun bir yazı yazmıştı. O tarihlerde henüz o taraf bu taraf yoktu. Bize demişlerdi ki, gaddar rejim veya rejimi sahiplenenler yıkılmamak için, ayakta kalmak için Ergenekon üzerinden her türlü melaneti sergiliyor. Acımasız metotları var. Bunları da temizledi mi önümüz düz.. Hepinizin yüzünde  gülücükler açacak.. Aradan geçmiş 7 sene. Bir kere daha dönüp o günlere bu tespitler üzerinden bakınca ne görüyoruz? Bütün yollar Roma'ya mı çıkıyormuş, o gün yanlış mı anlamışız, bugün doğru mu anlıyoruz.. Birkaç sene daha geçince aa yine yanlış anlamışız mı diyeceğiz.. Anladığım kadarıyla sizin kafanız benimki kadar karışık değil. Çok çalışmaktan olabilir. Çok çalışanların oturup düşünmeye vakti olmaz.
...
* Adil olmayan, özgürlüğü kısıtlayan, eşitsizlikleri besleyen, birbirini tanıma ve birlikte yaşama eğilimlerini suiistimal eden rejimlerin bir anda yıkılmasını psikolojik olarak isteriz. Mazlumun haklarının verilmesini, zalimin diz çökmüş hâlini görmeyi hayal ederiz. Ancak bu tür dramatik olaylar rejim değişiklikleri açısından genel kuralı oluşturmazlar. 
* Aklımızda yıkımı ima eden sembolik olayları saklasak da, aslında rejimler genellikle değişen şartlara adapte olamamanın sonucu olarak tedrici bir biçimde yıkılırlar. 
Bu hüzünlü bir süreçtir..
 ...
* Yıkılmakta olan rejimin imtiyazlı konumda olan sahipleri önce buna inanamaz, eski alışkanlıklarıyla kibirli duruşlarını sürdürürler. Ne var ki toplum giderek onları farklı bir zihinsel kalıp içinden algılamakta ve 'arkaik' duruş ve tavırlarını her geçen gün daha da yadırgamaktadır. Bu durum imtiyazlı kesimde öfkenin ve karşı mücadelenin kapısını açar. Gidilen yolun iyi olmadığı bellidir... Acilen bir tedbir alınması, statükonun konsolide edilmesi gerekmektedir. Oysa şartlar güç kullanımını, otorite sahiplerinin yumruklarını toplumun tepesine doğru sallamalarını engellemektedir. Dolayısıyla daha ince taktiklere, manipülasyonlara ihtiyaç vardır...
...
* Çünkü bir rejimin yıkılmaya doğru gitmesi, yeni bir meşruiyet anlayışının ortaya çıktığını ve bu yeni bakış altında eski uygulamaların gayrı meşru hâle geldiğini gösterir. Meşruiyeti yeniden oluşturmak imkânsız olduğu ölçüde de, 'yeni' olanın gayrı meşru olduğunu kanıtlama peşine düşersiniz.
            * * *
Bu konudan bağımsız not: Meclis Başkanının yeni anayasa hakkında söyledikleriyle ne yapmak istediğini anlayabilen oldu mu? İyi niyetle yol mu gösteriyor, işlerin sarpa sarmasını mı istiyor.. Başka bir hesap mı var? 
Çetrefil gibi görünüyor ama mevcut yapıyı tahkim etmenin yollarından biri de budur.
Bu konuları yeniden bu şekilde tartışılır hâle getirmekten kime ekmek çıkar. İktidar partisine çıkmaz, o kesin.. Erdoğan'a da zararı olur.
Siyasal İslamcı denilen azınlık azıcık heyecanlanır, uçuk fanteziler kurar.. Onların da hayal dünyasında varacağı yer Kaddafi'nin Yeşil Kitabı ile İhvancıların hazır taslaklarının bir sentezi olur, Mazallah..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.