Sanal âlemin serserileri

A -
A +
Biz nasıl günlerden geçiyoruz, bu günlerin bir adı var mı? Şu anlamda soruyorum: Diyebilir miyiz ki, sıkın dişinizi bu günler geçecek, bu yaralar kabuk bağlayacak ve şu kadar zaman sonra normal hayatımıza döneceğiz.
Vade öngören, belli bir tarihi ima eden yok.
Büyük laflar var. 100 yıllık mücadeleymiş.
Neyin mücadelesiymiş soran yok.
Düşünen yok.
Bağıranlar var.
...
Sosyal medyada ilk ahlaksız organize grubu kim kurmuştu, hatırlayanınız var mı? Ben dershane tartışması günlerinde diye hatırlıyorum.
O ilk grubun ahlaksızlığından sonra organize olma modası başladı. Kamu görevlileri bile hakaret üslubu kullanıyor.
İnsanlar bölük bölük görev yerine göre, doğudaki terör işine takılacaksa devletim-vatanım başlığı atında sağı solu taciz ediyor. Diğer konulara el atılacaksa sindirme timi gibi çalışıyor. Bunlara bu görevi kim veriyor, görev verenlerin beklentisi ne? Amaaaan neyse ne o tarafı derdim değil.. Bir gün bu işler de bitecek mi, sanal ortamda, insanlar normal hayatına dönecek mi, insan olacaklar mı onu merak ediyorum.
Günlük hayatta normal görünenlerden bazıları sanal ortamda anormalleşiyor. Programlanmış bot hesap gibi oluyor. Ağzı bozuluyor. Sanki sabahlara kadar dağda terörist kovalıyormuş gibi konuşuyor. Bu iş parayla da çekilmez. Parasızsa organize edip pışpışlamakla da çekilmez. Bu kadar yaşını başını almış insanı yeni ergen moduna nasıl sokabiliyorlar?. Sadece parayla olmaz gibi geliyor bana. Bu işlere çok teşne bir grubun olması lazım. 
....
Bu timlerin bir görevi de insanları sindirmek. Bu işler biraz daha devam ederse sanal ortamın sokak serserisi gibi dolaşmak. Dün belki o telaşlı günlerde aynı usulle mukabele etmek için bir ihtiyaçtı. Bugün artık değil. Pek çoğu nefrete sebeb oluyor. Kaşarlanan bu tipleri toplayıp zarif bir ekip mi sürseniz piyasaya..
 
 
          SIRADAN İŞLER
 
"Size İstanbul'dan, küçük bir sanayi sitesinden yazıyorum.
Bu sitenin İstanbul'un göbeğinde, şehrin içinde olmasının yanında başka özellikleri de mevcuttur.
Her türlü pis sanayi buradadır. (Deterjancılar, toz boyacılar, etrafı kirletirler.)
Bu sitede kayıt dışı iş yapmak çok kolaydır, fatura isteyene dönüp şöyle bir bakarlar.
Kayıt dışı kişi çalıştırmak da öyle. Suriyeli, Pakistanlı, Kenyalı, Konyalı hepsi buradadır. Türkçe bilmek bir işe yaramaz, tercihen işaret dili de bilmek, mimiklerle ve bakışlarla iş yaptırmak gereklidir. 
Devlet bu sanayi sitesinde yok hükmündedir. Sadece vergi hesabında adı görülür. Devletimiz bütün dünyayı yönetmekle meşgul olduğundan millet koruyucu ekipman kullanıyor mu diye teftiş etmez, hatta teşvik de etmez. 
Teşvik etse %18 KDV almaz, her işverenden çalıştırdığı adam başına para kesip bu paradan koruyucu ekipman almasını isterdi.
Vergi niye veriliyorsa? İşsizlik fonundaki o kadar para neden yatıyorsa?
Bu umursamazlık ancak Soma gibi bir faciada görünecek o zaman hafif saflar sıkılaştırılacak. Sonra gene devam.
Taksiye her bindiğimde emniyet kemeri takarım.
Geçenlerde bindiğim taksinin şoförü ben kemeri takınca, ilk defa bir yolcu kemer taktı dedi. 
Taksicinin kendisi takmıyordu tabii. 
İnsanlar canlarına ehemmiyet vermiyor. 
Can bu topraklarda şaka gibi, ancak canı hafif yanacak o zaman bağırıyor.
'Bu sitede kayıt dışı iş yapmak çok kolaydır, fatura isteyene dönüp şöyle bir bakarlar' demiştim ya.. Bu şartlarda insanların vergi vermek istememeleri bence normal karşılanmalı, çünkü devlet burada bu yüzüyle yok." Ahmet Selman
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.