Almanya demişken...

A -
A +
Biz her sene Almanya'ya yaklaşık 11 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. Bu rakam, toplam ihracatımızın yüzde 10'u.
17-18 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz.
Almanya'nın toplam ihracatı 1,2 trilyon euro.. 1,3 trilyon dolar.
Bu rakamın içinde bizim payımız yüzde 1,4.
Tamam, her şey alım-satımdan, paradan ibaret değil ama küsünce Rusya'nın bize küstüğü zaman yaptığı gibi müeyyide uygulamak lazım.
Hani Putin her gün bir kararı imzalayıp, artık domates ithalatı yok, limon yok, inşaat yapamazsınız vs demişti ya.. Biz de onun gibi yapıp gün aşırı Almanya'dan bir şeylerin ithalatını yasaklasak ne olur?
Bunun için ithal kalemlerine bakmak lazım. Kimi seneler 24 milyar dolara ulaşan ithalatımız hangi kalemlerden oluşuyor. Bunları almazsak Almanya ne kadar üzülür, ne kadar kıvranır? Bilirsek daha kolay küseriz. Ama diyorsak ki dostluk düşmanlık ayrı alışveriş ayrı bilemem.. Ben kuru kuruya küsmek yerine müeyyide uygulamanın daha inandırıcı olacağını düşünüyorum.
Almanya'dan toplam ithalatımızın yüzde 15 otomobil.. Yüzde 90'ı kamu aracıdır, bu da tahmin.
Yüzde 85'lik kısmında neler yok ki.. Buğday bile var.
Zirai ilaçlar var.
Tıpta, cerrahide, dişçilikte kullanılan alet ve cihazlar var. Ara mamuller var. Çok keyfe keder kalemler değil. Biz onlardan mal almazsak alacak yer buluruz da onlara sattığımızı alacak yer bulabilir miyiz bilemem.
....
Geçen gün Koray Pehlivanoğlu, hazır küsmüşken Almanya'dan Mercedes alımını durdursak. Kamudaki makam ve hizmet araçları Alman markası olmasa nasıl olur, dedi.
Pehlivanoğlu, konjonktüre uygun olarak Lada teklif etmiş.. Ben Tata diyorum. Sebebi şu: Hindistan'a küsme ihtimalimiz yok. Lada olursa yine bir sıkıntı çıktığı zaman ver Lada'yı al Citroen'i.. Ver Citroen'i al Fiat'ı olmasın.
Tamam, bu kadar sulandırılmadan şu söylenebilir: Kamudaki araçlar için Türkiye'de üretilmiş olma şartı getirilse kaybımız ne olur.
İl ilçe demeden her belediyenin, orta üst demeden her bürokratın ithal ve büyük araca binmesi şart mı? Kaç ay oldu, bir belediye başkanımız "Toplantıya gittiğim zaman diğer başkanların araçlarını görünce utanıyordum.. Biz de belediye olarak borçlandık ve Audi aldık. Bizimki onlarınki gibi kiralık değil" demişti.
Bir tarafından bakınca biz daha buralardayız. Öbür tarafından bakınca herkesi sıraya dizmemize az kalmış gibi görünüyor.
....
Dün, benzer bir konuda atıp tutarken Ömer Poyraz, çok zarif şekilde eleştirmiş: "Dünyadan, verilen mücadeleden, olaylardan bağımsız yorum yapma konforu da hakikaten çok zevkli olsa gerek"
Mücadele edildiğini biliyorum da ne için edildiğini bilmiyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.