Mevzuata mahkûm Sağlık Bakanlığı...

A -
A +
Sağlık Bakanlığı'nın Aile Hekimliğinden sorumlu genel müdürüne...

Saygıdeğer Genel Müdürüm, ben İstanbul Kayaşehir'de oturuyorum. Bölgemizin üç-dört yıllık bir geçmişi var. İki yıl önce 13. Bölgeye bir sağlık ocağı yapıldı. Fakat personel eksikliği sebebiyle kurum, bir türlü açılamadı. Daha sonra hekim ve hemşire ataması gerçekleşti. Biz de aile hekimi kaydımızı, 15 km uzakta bulunan sağlık ocağından alıp buraya taşıdık. Fakat bir ay geçmeden hekimler istifa etti, hemşiremiz de görevi bıraktı. Bu sırada yeni doğan bebeğimizin aşı zamanı geldi. Çaresiz, eski aile hekimimize başvurduk. Ancak, doktor aşı yapamayacağını söyledi.

-Neden?

-Kaydını alanlar, 3 ay geçmeden aynı hekimlerine dönüş yapamaz.

-İyi de burada keyfi bir durum yok. Sağlık ocağı kapanmış. Mesuliyet Sağlık Bakanlığı'nın değil mi?

-Onu bilemeyiz. Bir şey de yapamayız. Mevzuat böyle...

BİMER'e başvurdum, derdimi naklettim. Başbakanlık, şikâyetimi Sağlık Bakanlığı'na yönlendirmiş. Onlar İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne, sağlık müdürlüğü ise Başakşehir Toplum Sağlığı'na havale etmiş...

On gün sonra cevap geldi:

-Bir şey yapamayız beyefendi. Çünkü mevzuat böyle!

-İyi de ben yeni doğan bebeğime aşıyı nerede yaptıracağım!

-Bilemiyoruz. Mevzuat böyle!

Aldım bebeği kucağıma, doğru ilçe toplum sağlığı başkanına.

Dedim ki:

"Müdür bey, buyurun, aşımızı yapın."

O benden dertli çıktı. Mevzuattan yakındı. Şeker gibi adam, hâlimizi görünce dayanamadı eski aile hekimimizi aradı, aşı yapılması talimatını verdi. Gittik, aşımızı yaptırdık. Fakat daha sonra öğrendik, o hekime ceza kesmişler.

Niye?

"Mevzuata uymadı, kaydı olmayan hastayı muayene etti" diye. Güler misin ağlar mısın?

Bir kural koydunuz madem, niye alternatiflerini düşünmüyorsunuz? Mevzuata "Kapanan veya hekimi görevi bırakan Sağlık ocaklarının hastaları; en yakın aile hekimliğinde muayene olur" diye bir ibare ekleyemez miydiniz?

Ben aşı yaptırma derdim olduğu için bu konudaki aksaklığı gördüm. Aynı şekilde sağlık ocağından hizmet almak durumunda olup da alamayan kim bilir kimler nasıl mağdur olmuş durumda...

2008 yılında, ilk çocuğun dünyaya geldiğinde sağlık ocağından aramışlar, hemşireler evime ziyarete gelmişlerdi. Hatta "Oğlunuzun aşı zamanı geldi" diye haber vermişlerdi. O zaman bebeğimi gün gün takip eden aynı Sağlık Bakanlığı, bugün bizi niye ortada bırakıyor... Bırakabiliyor. Bir bakanlık mevzuata nasıl mahkûm olabiliyor? Lütfen bir açıklama ile bilgilendirilirsem sevineceğim. fatihselcuklu@gmail.com
Fatih Selçuklu-İstanbul


Kimin eli kimin cebinde belli değil!..

***

Emeklilik, emekliye "ödül" değil "ceza" oluyor

Türkiye gazetesi olarak toplumun sıkıntılarına ve ülkemin meselelerine ışık tutarak sorunların ilgililer tarafından çözümüne yardımcı olmanızdan dolayı size sonsuz teşekkür eder görevinizde başarılarınızın devamını dilerim.

Bir kamu kurumunun mali hizmetler müdürlüğünü yapıyorum. Üniversite mezunu 1/4 derecedeyim. Yaşım 61. Emekliliği 2 yıl önce hak ettim. Emekli olacağım günü iple çekiyordum. Ama emekli olduğumda maaşımdan kesilecek olan 2.500.00 TL'lik fark sebebiyle emekli olmamak için çareler arıyorum. İşin maddi boyutunun emekliyi bu derece ilgilendirdiğini başıma gelene kadar hiç düşünmemiştim. Şu an sosyal paket de dâhil elime 4.300.00 TL bir maaş geçiyor. Emekli olduğum gün 1.685.00 emekli maaşı alacağım.

Devlet müdür pozisyonundaki emekliliği gelen memurlara örneğin 3.000.00 TL civarında bir emekli maaşı bağlayacak düzenleme yapabilse kimse emekli olmamak için direnmez.

Devletimiz diğer emeklilerin ve emekli olacak vatandaşlarının durumunu da gerçekten radikal bir şekilde iyileştirmelidir. Emeklilik dönemi zaten çocukların ihtiyaçlarıyla birlikte büyüdüğü kendilerinin ise iş gücü dâhil takatten düştüğü dönemlere gelmektedir. Bu kimsenin bir de geliri yarıdan fazla azaldığında, emeklilik ödül değil verdiği hizmetin karşılığında aldığı ceza gibi oluyor. Devletimizin bu sorunlara ilgilenmesi hususunu kamuoyuyla paylaşırsanız sevinirim.
Nuri Karademir-Zonguldak
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.