Hastanın görmesini sağlayan cam ve çerçeve değil, gözlüktür

A -
A +

 Hastanın görmesini sağlayan cam yada çerçeve değildir. Görmesini sağlayan, refraksiyon kusurunu düzelten, göz hekiminin tıp bilgisi ile yazdığı reçeteyi, gözlükçü/Optisyen'in meslek bilgisini katarak, cam ve çerçeveden kişiyi özel olarak üretiği, görmeyi temin eden optik sağlık gereci gözlüktür.

Refraksiyon Kusurlarının düzeltilmesi, tedavi olarak tanımlanmaktadır. İlaç ve hekim reçetesi ile yazılan tedavilerin reklamı yapılamayacağı açık hükümdür.
40 TL'lik basit bir gözlükle şaşılık tedavisi yapılabilir.
Cam, çerçeve gözlük değilidir. Cam ve çerçevenin her türlü reklâmını yapabilirler. Ama SGK'nın ödeme yaptığı, hekim reçetesi ile yazılan, sağlık eğitimi gerektiren gözlüğün reklâmı yapılamaz.
Gözlükçülerin, sağlık hizmeti sunucularından ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Gözlükçülük mesleği de bir sağlık mesleğidir. Çünkü özel kanunu vardır, diğer sağlık meslekleri gibi Sağlık Bakanlığı'nın gözetim ve denetiminde faaliyet gösterir. Eğitimle elde edilen bir meslektir. Toplumun ve fertlerin bu alandaki sağlığının korunması, yasa ile gözlükçülere emredilir. Mesleğin temel politikalarını ve faaliyetlerimizi belirlerken, meslek kanunumuzda emredilen hükümler doğrultusunda, ticari değil, fertlerin ve toplumun sağlığı esas alınmak zorundadır. Bunda reklâmın önü açılırsa, uzun vadede toplumun göz ve görme sağlığı zarar görür, kamu harcamaları misli ile artar.
Hekim reçetesi ile satılabilen her türlü gözlüğün ticari bir emtia gibi mütalaa edilmesi anlaşılır değildir. Sağlık Bakanlığı, sermayenin ticari reklâm taleplerinin önünü açarsa, geleneksel müesseselerin yarısının kapanmasına, işsiz kalmasına sebep olacaktır.
Kişilerin bilgi ve rızaları olmaksızın, şahsi telefonlarının rastgele aranması, mektup, kısa mesaj ve elektronik posta gönderilmesi; ticari kuruluşlarla sözleşmeli olarak yürütülen özendirme ve bu yolla kişileri kendi sağlık kuruluşuna yönlendirme faaliyetleri ve bunlara yönelik tanıtımlar mesleki mevzuata uygun değildir. Bütün ikaz ve şikâyetlerimize rağmen, defakto reklâm faaliyetleri devam ediyor. Defakto yapılan reklâmların tamamı mesleki mevzuata aykırı reklâmlardır. Bu konudaki taleplerimizi ve çözüm önerilerimizi sözlü ve yazılı olarak, ilgililere ilettik, çözüm bekliyoruz.
Her ülke sağlıkla ilgili bir alanda, ekonomik imkânlarına ve toplumun ihtiyacına göre düzenleme yapabilir. Birçok AB ülkesinde Ticaret mesleği el sanatı olarak düzenlenmiş, Ticaret Bakanlığına bağlıdır. Meslek mevzuatı düzenlenmemiş ülkeler mevcuttur. Sermaye tarafından çok sık örnek gösterilen Almanya'da 1200'den fazla optisyen işsizdir. Geleneksel gözlükçüler hızla kapanmakta, zincir mağazaların pazar payı orantısız artmakta, tekel oluşmaktadır.
Sağlığın reklâmı olmaz. Göz ve halk sağlığını olumsuz etkileyecek defakto uygulamalara, Bakanlığımızın izin vermemesini, yaşadığımız mağduriyetleri giderecek tedbirlerin hızla almasını talep ediyoruz.
Taylan Küçüker (Eczacı-Gözlükçü) 

Karadeniz Sahil Yolu'nu şehir içi trafik keşmekeşinden kurtarın
Bayram vesilesiyle İstanbul'dan Trabzon'a arabamla gittim. Samsun'a kadar problem yaşamadık, rahat gittik. Samsun'dan sonra ise yolculuğumuz çok sıkıntılı geçti.
Karadeniz Sahil Yolu güzel yapılmış. Dağlar delinmiş, keskin virajlar düzeltilmiş, geniş ve güzel bir şekilde asfaltlanmış standartlara uygun bir yol...
Ama bu yol yerleşim alanlarının o alışıldık trafiğine giriyor. Trafik ışıkları, trafik yoğunluğu ve yerleşim alanlarındaki trafik keşmekeşi birleşince insanı canından bezdiriyor. Bayram yoğunluğu da buna ilave olunca, adeta yolda çakılıp kaldık.
Standartlara uygun bir yol yapılmış, üstelik dış ülkelere kadar uzanan transit yol; bunu yerleşim alanlarındaki trafiğe kurban etmek mantıklı mı?
Her yerde tüneller yapılmış, ne güzel; yerleşim yerlerinde de köprüler veya tünellerle geçirilemez miydi. Bu yol, yerleşim alanlarındaki trafik ışıklarına, trafik keşmekeşine takılmadan geçemez miydi?
Lütfen buna bir tedbir düşünün. Karadeniz Sahil Yolu'nu bu ayıptan kurtarın.
M. Kum

Bu fırsatçılık bankalarımıza yakışmıyor

Geçen sene bir muhabir arkadaş bir bankanın Kumkapı şubesinden 20 bin TL tüketici kredisi çekti. Krediyi aynı gün hemen verdiler. Ben de yanında bulunduğum için, referans olarak yazdılar.
Emekli maaşımı bu bankadan alıyorum. Tam bayram üzeri, alacağım emekli maaşımın tamamını, hakkı olmadığı halde ilgili banka bloke etti. 1150 Liralık emekli maaşımı alamadım.
Sorduğum herkes, emekli maaşının tamamının bloke edilemeyeceğini söylüyor. Benden hiçbir bordro falan istemeden kefil yazmışlar. Ayrıca, bu arkadaşın başka bankalara kredi borcu varmış, buna rağmen nasıl oluyor da bir daha kredi veriyorlar?
Maaşıma bloke konmadan önce kimse aramadı. Asıl borçlu olan bu arkadaştan almayıp, benden nasıl alıyorlar? Öğrendiğime göre arkadaş şirketinden maaşını alıyor. Banka bunu rahatlıkla öğrenebilir ve tahsil edebilirken, işin kolayına kaçıyor.
Kredi verirken yalvararak insanları bankaya çağırıyorlar, sonra da  bütün yetkilerini kullanıp, faiz, gecikme bedeli almak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Vatandaşı zarara uğratan ve güven kaybına yolaçan bu tür davranışlar bankalarımıza yakışmıyor.
C. Bitikçioğlu


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.