Ağrı, Konya, Polonya Madrid şimdi Hatay

A -
A +

TÜGVA, “Doğu İllerindeki Kadınların Sosyal Hayata Aktif Katılımı Çalıştayı” için birkaç konuşmacıdan biri olarak beni davet ettiğinde çok heyecanlanarak katılmıştım. Soru kısmında izleyicilerden bir genç kadın ayağa kalkıp öyle bir enerjiyle konuştu ki o an susmak ve onu dinlemek istedim saatlerce… İsmi Elanur Kansu Keleş. Bir asker kızı. Çocukluğu il il dolaşarak geçmiş. 90’lı yıllarda terörün en kanlı eylemleri olduğu sırada Doğu’da okumuş, her gün korku içinde. Hayata sımsıkı tutunmuş, iki üniversite bitirmiş ve biri MBA olmak üzere iki de yüksek lisans yapmış. Kendine güveni, kendisini ifade etme şekli… Öyle ümit verdi ki bana….

¥ Nerede doğdunuz? Nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Doğum yerim Hatay ama 1 haftalıkken babamın mesleğinden dolayı Kıbrıs’a gittik. Asker çocuğu olduğum için Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunduk. İlkokula Ağrı’da başladım. Çocukluğumun en önemli travmalarından bir tanesini orada yaşadım. 1990’lı yıllarda yaşanan terör olayları sebebiyle askerî servislerde 1 km ötedeki okulumuza giderken ilk öğrendiğim şey “soldan ateş gelirse sağa, sağdan ateş gelirse sola” yatmamızdı. Şehit cenazelerini görünce ‘Acaba benim babamı da tabuta koyacaklar mı’ diye düşünüyordum.

¥ Eğitim hayatınız nasıldı?
Gençliğim Denizli, Ankara, Konya gibi şehirlerde geçti. Hiçbir zaman bir okulu başladığım şehirde bitiremedim. İlkokula Ağrı’da başlayıp İskenderun’da bitirdim. Ortaokula İskenderun’da başlayıp Konya’da bitirdim. Liseyi de Konya’da başlayıp Hatay’da bitirdim. Bun rağmen okul birinciliklerim, münazara kulüplerim, yabancı dil başkanlıklarım, yurt dışı projelerim çok aktifti. Çok öz güvenliydim. Konya Selçuk Üniversitesi’nde okurken bir yandan da sahne sanatlarını sürdürdüm. 3’üncü sınıftayken Erasmus programıyla Polonya’ya gittim. Okulu orada bitirdim. İlk yüksek lisansımı Madrid Carlos Tres Üniversitesi’nde İspanya’da yaptım. İkinci yüksek lisansımı da MBA programını Medipol Üniversitesi’nde bitirdim ve şu an orada doktora öğrencisiyim. Ekonomi, Ticaret ve İşletme üzerine çalışmalar yapıyoruz.

¥ Çocukluk hayalleriniz neydi?
Küçükken bana “ya psikolog ya avukat ol” derlerdi ben ise ‘topluma nasıl faydalı olurum’ derdindeydim. En büyük hayalim bir Akdeniz ülkesinde üniversite okumak, 2 veya 3 yabancı dil öğrenmekti. 27 yaşımda umreye gidip tesettüre girmek de bir başka hayalimdi. O da Kadir Gecesi’nde nasip oldu. Sosyal sorumluluk projelerinde kadınlara yardım etmek de ideallerimden biriydi. Onu da şu anda TÜGVA Hatay İl Aile ve Kadın Koordinatörlüğü vesilesiyle yapabiliyorum. Allah’a şükürler olsun ki ben çocukluk hayallerimi gerçekleştirdim.

Ağrı, Konya, Polonya  Madrid şimdi Hatay
¥ Hatay’da yaşamaktan memnun musunuz?
Başlangıçta memnun değildim. Son 3 senede insanları tanıyıp onlar için bir şeyler yapmaya çalışmak bana o kadar iyi geldi ki şimdi bir hafta uzak kalınca özlüyorum.

¥ Şu anda aktif olarak sosyal ve iş hayatında hangi görevleri üstlendiniz?
TÜGVA Hatay İl Aile ve Kadın Koordinatörlüğü’nde görev alıyorum. Suriyeli çocuklar Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sosyal sorumluluk projeleri var. Diğer yandan teknoloji ile alakalı bir kolejin genel koordinatörlüğünü üstleniyorum. Asıl mesleğim ekonomi alanında akademisyenlik. Bu arada Hatay çevresinde kültürel projelerle beraber, kadınlar ve aileler için bir platform kuruyoruz. Çok güzel bir projeyle geleceğiz. Uzun süre edebiyatla ve müzikle uğraştım.

¥ Neden Hatay için bu kadar emek sarf etmek istiyorsunuz?
Ben Polonya’da okuduğumda Türkçe öğrettiğim bir sınıfım vardı. İspanya’da Türk kültürünün ve İslam’ın ne kadar yanlış tanındığını gördüğümde bir mahallede 6 ay boyunca insanlarla iletişim kurup bunları ifade etmeye çalıştık. Oralardan edindiğim tecrübelerle hep yeşerdiğim topraklarda da bir şeyler yapmak istiyordum. O yüzden Hatay benim için çok önemli. Bugün dini, ırkı, inancı her ne olursa olsun burada insanlarla bir araya gelip onların bu topraklardaki hoşgörüsünü ve bir şeyler yapmak için çabasını gördüğüm zaman ‘Ben de buna dâhil olmalıyım, öğrendiğim şeylerin sadakasını vermeliyim’ inancıyla ve bilinciyle yola devam ediyorum.

SABIR HAYATIMIN  BAŞ KÖŞESİNDE
¥ Zorluklarla nasıl mücadele ediyorsunuz, destek bekleyip göremediğinizde nasıl başa çıkıyorsunuz?

Hep maddi ve manevi anlamda birileri tarafından desteklenme ihtiyacı duyuyoruz. Ama hep yazar der ya “Varolan güç içinizde olmalıdır.” Atatürk’ün söylediği söz ne kadar kıymetli değil mi; “Muhtaç olduğunuz kudret, damarlarınızdaki asil kanda gizlidir.”

¥ Hep böyle olumlu olmayı nasıl başarıyorsunuz?
Ağladığım, içime kapandığım zamanlar oluyor ama terapi yöntemimi namazda, insanlara yardım etmekte buluyorum. Sabır ve tevekkülü hayatımın baş köşesine koydum. Kötü bir olay yaşadığımda Allah’ın beni sınadığını ve bunun bir sonraki güzel yaşanacak bir adım için beni hazırladığını düşünüyorum. Beni büyüten, beni ben yapan şeylerin aslında bunlar olduğunu biliyorum. Negatif olmaktansa “her şey çok daha güzel olacak” diyerek devam ediyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.