Ali Koç başkanlığı Erkan Gürkan'a bıraktı
12 Temmuz 2022 02:00
Ali Koç artık tecrübeli isimlerden gidiyor… Fenerbahçe’nin teknik direktörlüğüne Jorge Jesus'u getirdi. Çok tecrübeli bir isim.
Ve kurucusu olduğu ve çok önem verdiği bir başka kurumun başına da yine tecrübeli bir ismin gelmesinin yolunu açtı.
Kısa adı URAK olan Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu’nun genel kurulu sonrasında başkanlığı KOSGEB’in efsane başkanı Erkan Gürkan üstlendi. Ali Koç kurumun başkan yardımcısı oldu.
URAK çalışması 1999 yılında Harvard Üniversitesi’nden Prof. Michael Porter’ın ekibi liderliğinde ve Türk Özel Sektörünün desteği ile başlatıldı. Ali Koç projeye tam destek verdi. Türkiye’nin entelektüel sermayesinin iş hayatı ile buluşmasını hedefledi. Proje kamu kuruluşları ve sivil toplum ile de bağlantılı hâle getirildi. Çok önemli çalışmalara imza attı.
Türkiye’nin rekabet liginde bir üst sıralara çıkmasını hedefleyen URAK’ın yeni döneminde millî takım gibi bir yönetim oluştu. Erkan Gürkan koordinesinde bu ekibin önemli projeleri hayata geçirmek için kolları sıvadığı belirtiliyor.
Önce millî takım gibi diye ifade ettiğimiz yönetimde yer alan bazı isimleri paylaşalım. Önce Ali Koç… Yeni yönetimde de görev aldı. URAK’a verdiği önemi her vesile ile vurguladı.
İpek Cem yeni yönetimde başkan yardımcısı olarak görev aldı… İsmail Cem’in kızı… Ama daha önemlisi başta KAGİDER olmak üzere çok sayıda sivil toplum örgütünde görev yapıyor.
Bir başka başkan yardımcısı Kenan Yavuz… Kamuda ve özel sektörde çok önemli başarılara imza attı. Şimdilerde Bayburt’ta bir müze çalışmasını hayata geçirdi ve ödül üstüne ödül alıyor.
Genel Sekreter Oğuzhan Özben URAK’ta "projelerin efendisi" olarak biliniyor. Her projede onun imzası var.
Ahmet Çimenoğlu belki de Türkiye’de finansı en iyi bilen isim olduğu için saymanlığı üstlendi URAK’ta… Yeni yönetimin en önemli isimlerinden biri de Prof. Kerem Alkin… Bugünlerde Avrupa’da ama onu ekonomi dünyasında tanımayan çok azdır diye düşünüyoruz.
Yönetimde Levent Yılmaz gibi hem üniversiteyi hem Anadolu girişimciliğini, Cem Soysal gibi başarı hikâyelerine imza atmış isimleri saymak gerekiyor hiç şüphesiz.
İşte bu yönetimin koordinasyonunu, biraz önce ifade ettiğimiz gibi KOSGEB'de çok başarılı bir başkanlık dönemi geçiren Erkan Gürkan üstlendi.
Erkan Gürkan’ın döneminde KOSGEB’de desteklenen KOBİ’ler şimdilerde birer dünya markası adayı hâline gelmeye başladı. O günlerde KOSGEB yöneticileri KOBİ’lerin destek için kendilerine gelmelerini beklemez, bizzat sahada KOBİ’leri ihracata, inovasyona yönlendirmek için çalışmalar yapardı.
Bu çalışmalara Erkan Gürkan ile sahada dolaşan çok sayıda gazeteci de tanık oldu. Erkan Gürkan o günlerde Enerji Bakanı Hilmi Güler’in önderliğinde gerçekleştirilen enerji verimliliği çalışmalarının tam içinde yer adı. ENVER’in başkanlığını yaptı… İçinde TOBB ve TİM gibi kuruluşların da bulunduğu Enerji Verimliliği Meclisi’nin kurulmasını ve aktif olarak çalışmasını sağladı. O günlerde bu çalışmaların içinde yer alan Ali Kibar enerji verimliliğinin önümüzdeki dönemde çok öne çıkacağını söylemişti. Şimdilerde tam da Ali Kibar’ın vurguladığı gelişmeleri yaşıyoruz.
Belki URAK'la o günlerde başlatılan bu çalışmaların yeniden ayaklandırılması sağlanabilir. Bir dönem Murat Yalçıntaş gibi isimlerin de yönetiminde yer aldığı URAK Türkiye’nin entelektüel sermayesi ile iş hayatı arasında buluşma sağlayabilir ve rekabet gücünün artması ile refah seviyesinin yükselmesine katkı yapabilir.
URAK’ın yeni başkanı ve yeni yönetimi bunu yapabilecek bir birikime sahip…. Bekliyoruz… Ve URAK’ı yakın takibe aldığımızı vurguluyoruz.
İşini aşkla yapan mutlu oluyor
Sanayicilik bir aşk, bir tutku mu?.. Her zaman bu cümle bir tartışma başlığı olarak gündemde yerini korudu. Yanında binlerce insanı çalıştırmak, onların geleceğini düşünmek, işini daha büyütmek için geceleri uykusuz kalmak, rekabet için her gün bir yenilik peşinde koşmak sadece para kazanmak için yapılacak bir iş mi sizce?..
Cevap vermeden önce sizinle bir örneği paylaşmak isterim. Senur Akın Biçer Türkiye’nin küçük ev aletleri sektöründe önemli markalarından Arnica’nın Yönetim Kurulu Başkanı…
Babası “kâşif mühendis” olarak bilinen Hasan Akın… Hasan Akın vefatından önce kızını yurt dışındaki bütün etkinliklere götürürdü.
Baba-kız etkinliklerde, fuarlarda yeni çıkan ürünleri inceler, bunları elde edebilirlerse heyecanla otele döner, alet takımlarını çıkarıp ürünü söküp bütün aksamı incelemeye alırlardı. Baba-kız için otel odaları âdeta AR-GE mekânı gibiydi.
Senur Akın Biçer’in dökümhane dâhil şirketin, fabrikanın her biriminde çalışmış öyle yönetim kurulu başkanı olmuştu. İşini aşkla yapıyor tatilde, bayramda işinin başında oluyordu. Bakın nasıl anlatıyor bu durumu:
“İşimi, hayatı ve insanları çok seviyorum. Galiba anahtar nokta bu. Yeni üretim alanı kurduk fabrikada her bir odayı farklı ve canlı renklerde boyattık. Orada çalışanlar da mutlu olsun istedim. Ben o coşkuyu hissediyorsam çalışanlar da mutlu olsun istiyorum. Biz pazar günleri fabrikalarımızı geziyoruz… O kadar mutlu oluyorum ki, hadi bu fabrikaya da bakalım gidelim istiyorum… Babam 'ne yaparsan yap yaptığın işin en iyisini yap' derdi... Ama bir işi severek yapmak çocukluğumdan gelen bir duygu. Çocukken ağaca çıkar incir toplardım o incirleri açardım ritüelle ve şeftali yaprakları ile sarardım o zamanlar 6 yaşındayım yaprağa sardığım incirleri temiz yerde kurusun diye evin damına çıkar inci gibi sıralardım onları. Aşağıya iner eserimi izler ve çok mutlu olurdum çünkü en iyi yerde kuruduklarını düşünürdüm. Yaptığım işten keyif almak için mutlaka bir şey çıkarmaya çalışıyorum. Fabrikalarımızda 650 kişi çalışıyor o 650 kişiyi biraz da motive etmek sizin motivasyonunuzla alakalı.”
Size bir örnek… Karar sizin… Bayramın son günü her şeyin para olmadığını anlatmak istedim… Sanayici de olsanız, başka bir iş de yapsanız gözlerinizin parlayacağı, kalbinizin çarpacağı bir iş yapın. Aşk ile…