Ey iz'an; neredesin?! -1-

A -
A +

HDP'nin, özellikle de Selahattin Demirtaş'ın tavırlarından sonra, anlıyoruz ki, 'çözüm süreci'; bu ülkede yalnızca Sn. Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin meselesidir! CHP'ye bakıyorsunuz böyle; MHP'ye bakıyorsunuz, daha işin başlangıcından beri böyle.. Geriye bir HDP kalıyor; o da, kendisini mahut muhalefetin akışına kaptırmış gidiyor.

Dün; ülkemizin aleyhindeki kararlar, hep yurt dışında alınıyor; içerideki yandaşlar marifetiyle de tatbik mevkiine konuluyordu. Bu işlem kolay yapılıyordu; çünkü, parayı dışarısı veriyor ve tabiatıyla, düdüğü çalan da onlar oluyordu.

Son on-on iki senede Türkiye'de çok şey değişti; hepsinden önemlisi, dışarıdan para almıyor. Dolayısıyla, dışarıdan emir de almıyor! Peki, dışarısı emir vermiyor mu? Daniskasını veriyor ama; bu Türkiye, eski Türkiye değil! Emirlerin hepsi havada kalıyor! Zira, Türkiye artık dik duruyor.

Muhalefet, zaman tünelinde kaldığı için, beyhude yere dışarısının rüzgârına kapılıp, 'Paralel'in yörüngesine giriyor! Dik duran Türkiye, yapılan salvoları, birer birer savuştururken; muhalefetin foyalarını da döküyor! Millet, kimin samimi, kimin düzenbaz olduğunu görüyor.

Bakınız, bu Demirtaş; cumhurbaşkanı adayı olduğunda çeşitli illere gidip konuşmalar yaptı. Kendilerinin de tarafı olduğu; Türkiye'nin en hayati sorunu olan 'çözüm' konusunda bir tek laf etmedi! Şimdi de kalkıp; Sn. Erdoğan'ı Başkan seçtirmeyeceklerini haykırıyor! Sanki kendisine soran var!

Dünkü 'mektup'tan da anlaşıldığı üzere; konunun tarafı ve muhatabı olan Kürt halkı, barışı satın almış ve içselleştirmiştir. Dönüşü olmayan bu tünelin ucunda; bir asırdan beri mumla aranılan huzur var sırada.

CHP ile MHP'yi bir dereceye kadar anlayabilmek mümkün; ama HDP'yi, belli ki kendisi bile anlamıyor. 'Çözüm' süreci konusunda CHP ve MHP başından beri yanlış yerde konumlanıp, aleyhte tavır aldılar. Onların, barış sürecinin gelişmesinden ve bu uğurda dev adımlar atılmasından rahatsız olmaları tabiidir! Yarasalar misali, onlar, ışıktan ve huzurdan rahatsız olurlar.

Bu muhalefet; iktidar partisi bize bilgi vermiyor ve kapalı kapılar ardında kim bilir ne dolaplar çeviriyor, diyerek hop oturup hop kalkmıyor muydu? İktidar partisi, Meclis'te gizli görüşme talep etti ve bu konuda, kendilerine bir nebze bilgi verdi. Bir de ne görelim: CHP Sakarya milletvekili olacak adam, çıkıp basın toplantısında; açıklanması suç olan gizli görüşmelerin tüm tutanaklarını ifşa etti.

Bu kafaya değil devlet sırrı; belli ki, fare bile emanet edilmez!

Ve yine bu aymaz muhalefetin, deli saçması hezeyanlarına bakıp ibret alınız: Neymiş efendim? Tayyip Erdoğan'sız ve AK Parti'siz barış olacakmış! Bundan on iki sene önce; ne Tayyip Erdoğan devlet yönetiminde idi ve ne de AK Parti vardı. Barış adına elinizi-kolunuzu tutan mı vardı? O zaman neredeydiniz ve hatta şimdilerde neredesiniz?

Sn. Erdoğan ve AK Parti kadroları, ellerini değil gövdelerini taşın altına koydular; sizse, kösteklemekten başka ne yaptınız? (Yarın devam...)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.