Akıllar tatilde! -2-

A -
A +

1983 yılından beri, terörle; 'düşük yoğunluklu savaş' denebilecek bir şekilde boğuşuyoruz. Devlet ve millet olarak çok acı tecrübeler edindik. Ülke olarak bizi karıştıran dışarısı ama; içimizdeki uzantılarını kullanarak emellerini gerçekleştirmek istiyorlar.

Onlara göre, Türkiye'nin yumuşak karnı olan meseleleri belli; bunları dosyalayıp rafa kaldırmışlar. Zamanı gelince, birer birer indiriyorlar. Seçim öncesi dönemler, bu işlerin tam zamanıdır. Otuz seneyi aşkındır TÜRK-KÜRT dosyasını icra ettiler; başaramadılar.

Neticede; çözüm sürecinin iyi gittiğini gördüklerinde; derhal başka bir dosyayı indirdiler. Şu an indirdikleri ve üzerinde; çeşitli terör eylemleri ile çalıştıkları dosya Alevi-Sünni çatışması çıkarmaktır.

Sovyetlerin yıkılışından sonra, Komünizm tehlike olmaktan çıkmış; onun yerini İslam almıştı. Üst akılların hedefindeki düşman, İslamiyet ve İslam ülkeleridir. Aynı dosyayı (Sünni-Alevi çatışması) İslam coğrafyasında (Orta Doğu) açtılar.

İran, Irak; Suriye, Lübnan, Yemen, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve hatta Türkiye bu mezhep savaşına sürüklenmek isteniyor. Türkiye'de işbaşında olan hükümet ve devlet lideri (Tayyip Erdoğan) üst aklın güdümünde olmadığından, onların da bir an önce bertaraf edilmesi gerekmektedir. Aynı içerikle dosyayı, Türkiye'nin içinde de açıp; bir taşla iki kuş vurmak istiyorlar!

Bundan dolayı; 'ağaç bahane-Gezi şahane!' idi! Hem Gezi olaylarında, hem 17 ve 25 Aralık girişimlerinde ve hem de Kobani olaylarında bu oyunun provasını yaptılar.

Dışımızdaki düşmanlar da çok iyi biliyorlar ki; Türkiye'nin içindeki düşmanın dünyada emsali yoktur! Bunlar, başta bir kısım medya olmak üzere; mahut muhalefet ve bu ülkenin yarı aydınlarıdır! Bu düşmanlık bizzat milletin kendisinedir. Millet, kendi partilerine oy vermediği için cezalandırılmayı hak etmektedir!

İktidarın değiştirilmesi işinin sandıkta olmayacağını; direnme ile yani sokak eylemleri ile iktidarı devirmeyi meşru görüyor ve bunu ilan ediyorlar. Bundan dolayıdır ki, savcıyı hunharca şehit eden teröriste terörist diyemiyorlar. Eylemci diyorlar!

Utanmadan, arlanmadan; DEAŞ militanlarının barbar görüntülerini andıran mahut fotoğrafı, gazetelerinde ve televizyonlarında teşhir ediyorlar.

CHP'de ömür tüketmesine rağmen; nedametine inanılan ve lütfedilip AK Parti sıralarına alınıp bakanlık mevkiine çıkarılan; bakanlıktan alınmayı içine sindiremeyip partiden istifa eden Ertuğrul Günay nam isimli şahsiyet; '7 Haziran son seçim olabilir!' demiş. Bunu neden demiş biliyor musunuz? Türkiye'de despotik bir idare varmış; bu idarenin yapacağı seçim; vaktiyle kendi CHP'sinin yaptığı 'açık oy gizli tasnif!' şeklinde olabilirmiş.

Muhatabının aynasında kendini görüyor, zahir! Ne de olsa, eski alışkanlıkları!..

Öyle anlaşılıyor ki, 7 Haziran'a kadar; dışarısı ile içerisi el ele vererek; ellerinden geleni artlarına koymayacaklar. Çağlayan'daki katl olayı, bunun işaret fişeği idi!

Güvenlik yasası tam zamanında devreye girmiş oldu; akıllar tatile çıksa da; artık kimsenin bahanesi kalmadı.

Devlet başa!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.