Pazar yazıları -1-

A -
A +
Pazar yazılarını; günlük meşakkatten ve siyasetten ayrılıp, soft konulara ve daha ziyade dini ve kültürel mevzulara tahsis etmeyi düşünüyorum, sevgili okuyucularım. Buna beni, mahut yazılara gösterdiğiniz ilgi mecbur etti diyebilirim.
Cenab-ı Hakk "Gizli bir hazine idim; bilinmek murat ettim" buyurarak insanı, cinni ve tüm âlemi yarattı. Bilmeliyiz ki, (Allahü teala var idi ve O'nunla beraber başka hiçbir şey yoktu) hükmü sabittir.
İnsanın yaratılış gayesini ise, çok açık şekilde bildiriyor: "...Ben'i tanısınlar ve bana kulluk (ibadet) etsinler diye.."  O' nu tanımayı; daha doğrusu; O'nun anlaşılamayacağını anlamak gerektiğini, Ramazan yazılarımda kısaca açıklamış idim.
Şimdi ise, ibadet üzerine; İslam âlimlerinden bazı nakiller yapacağım. İnsan, namaz kılmak için yaratıldı dense gerektir. Zira namaz, bütün ibadetleri içinde toplar. İlahi hesapta kulun ilk bakılacak ibadeti namazdır. Namaz için sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam): "NAMAZ NURDUR, SADAKA BURHANDIR, SABIR (ORUÇ VE HAC) AYDINLIKTIR, KUR'AN LEHİNDE VEYA ALEYHİNDE DELİLDİR, SABAHLAYAN HERKES NEFSİNİ SATIN ALIR; YA ONU AZAD EDER VEYA KÖLELEŞTİRİR" buyurur.
Dikkat edilirse, nuru namaza izafe etmiştir. Namazla Allahü tealaya yakarılır. Namaz, nur olduğuna göre; kul, Allahü tealaya 'en-NUR' isminden yakarır. Nur, bütün karanlıkları uzaklaştırdığı gibi, namaz da bütün meşguliyetleri keser. Diğer hiçbir ibadet böyle değildir. Namazın nur olması; onunla Hakk'la mükaleme ve Hakk'ı müşahede müjdelendiği içindir.
Nitekim, sevgili Peygamberimiz (aleyhisselam): "... Allahü tealayı görür gibi namaz kılmamızı; biz O'nu göremiyorsak da, O'nun bizi gördüğünü" ikaz ediyor.
Namazdan başka hiçbir ibadet, kulu Hakk'a yakın varlıkların makamlarına kavuşturamaz. Bahse konu makam, Peygamber, melek, veli ve mü'minler gibi Allahü tealanın sevdiklerinin en üstün makamıdır.
Cenab-ı Hakk: "Secde et ve yaklaş!" buyruğuna uyan kullarının bu halleri ile kendisine yakın meleklere karşı övünür. Bu övünme, onlara şöyle demesidir: "Ben sizi bir ameliniz olmaksızın yaklaştırdım ve meleklerimin seçkinlerinden yaptım. Şu ise, kulumdur. Kendisi ile yakınlık makamı arasına pek çok perde, nefsin arzuları, maddi istekler, aile geçindirmek, mal, çocuk, arkadaş vb. gibi birçok büyük engeller ve çetin sıkıntılar koydum. O ise bunların hepsini aştı, secde edip yaklaşıncaya kadar büyük gayretler içine girdi ve böylece yakın kimselerden oldu. Bir kendinize, bir de bu kuluma bakın ve kıymetini bilin ve Ben'im için katlandığı bunca sıkıntılardan dolayı da, hakkını gözetiniz!"
Namaz hakkında bütün bu izahatları yapan Muhyiddin-i Arabi hazretleri, namazın ne denli kıymetli bir ibadet olduğuna işaretle, şu mühim tespitleri yapar: "...Namazdaki en kıymetli şey; sözler arasında Allahü tealayı zikretmek, fiiller arasında en kıymetli şey ise, secde etmektir. Namazın sözlerinin en üstünü, 'Allahü teala kendisini öveni işitti' ifadesidir. Burada kul, Hakk adına bunları söylediği için bu vekillik kulun namazdaki en değerli halidir. Çünkü Allahü teala kulunun diliyle, 'Allah (celle celalühu) kendisini öveni işitti' demiştir.
Cenab-ı Hakk Ankebut suresinde mealen: 'Namaz kötülüklerden ve taşkınlıklardan engeller' buyurur. Bunun sebebi, namazın kendisinin dışındaki görünen davranışları yasaklamasıdır."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.