Pazar yazıları -2-

A -
A +
İslam boyun eğmek demektir. Dış görünüş itibariyle boyun eğdiğinde insan, görünüşte Müslüman olur. Gerçek Müslümanlık için (içinden de Müslüman olunması için) insanın, içiyle de boyun eğmesi gerekir. İşte; 'dil ile ikrar (kabul ettiğini beyan), kalp ile tasdik' (içiyle de boyun eğmek) bu demektir.

Muhakkik ehli âlimler; gerçek manada (içiyle ve dışıyla) Müslüman olunca, kişinin içi imanla temizlenir buyururlar. Peygamber efendimize (aleyhisselam) bir grup insan gelip, Müslüman olduklarını ve sadaka istediklerini belirttiler. Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam, Cenab-ı Hakk'ın şu vahyi ile indi: "İman ettik dediler. De ki: İman etmediniz, Müslüman olduk deyin. İman kalplerinize girmiş değil." Hucurat-14)

İman, faydalı ve cehennemde ebedi kalmaktan kurtaran batını temizlik demektir. İman nuru, ateşe (cehenneme) siperdir. Öyle ki; Sırat'tan geçmekte olan Mü'mine cehennemin; "çabuk geç; zira senin iman nurun benim ateşimi söndürüyor!" diyeceğini Peygamberimiz haber veriyor.

İmanın aslı 'Tevhid'dir. Tevhid kelimesinden murad, batıl ilahlara ibadeti yok etmek ve Hakk'ın (celle şanühu) ma'budiyyetini ispattır. (İbadet edilecek yalnız O vardır.)

Kelime-i tevhid (La ilahe illallah-Allahü tealadan başka ilah (ibadet olunmaya layık) yoktur), tarikatı, hakikati ve İslamiyyeti ihtiva etmektedir. (Seadet-i Ebediyye-914)

Hadis-i şerifte buyruldu ki: "Kelime-i tevhid, terazinin bir kefesine, gökler ve yer diğer kefesine konsa, bu kelimenin kefesi, diğer kefeden ağır olur."

İmam-ı Rabbani Hazretleri, 1. Cilt 272. Mektubunda buyuruyor ki: "...Bütün mü'minlerde bulunan gaybden imanın çok dereceleri vardır. Bu imanın en yüksek derecesi Peygamberlere (salat ü selam onların üzerine olsun) uymakla hasıl olan imandır."

Aynı mektuptaki; "Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyor ki, istidlal ile yani akıl ile bularak hasıl olan iman, taklid ile yani başkasına uyarak hasıl olan imandan daha üstündür. Hatta âlimlerin çoğu, istidlal imanın şartıdır. Taklid ile hasıl olan iman, iman olmaz buyurmuşlardır. Siz ise, iman-ı taklidi daha üstündür diyorsunuz?" sorusuna, bakınız ne cevap veriyor:

"Peygamberleri taklid ederek hasıl olan iman, iman-ı istidlalidir. Çünkü o büyükleri taklid eden kimse, Peygamberlerin bildirdiği her şeyin doğru olduğunu, aklı ile, düşüncesi ile anlamıştır. Çünkü, Allahü tealanın bir kimsenin sözlerinin doğru olduğunu bildirmesi için, ona, mu'cizeler vermesinden, o kimsenin elbette doğru sözlü olduğu anlaşılır. PEYGAMBERLERİN HEPSİNDE MU'CİZELER BULUNDUĞU İÇİN, HEPSİ DOĞRU SÖZLÜDÜR. Başkasına uyarak hasıl olan imanın kıymetsiz olması, babalarından görerek iman ettikleri içindir. Peygamberlerin doğru söylediklerini, bildirdikleri her şeyin doğru olduğunu düşünmeden, yalnız anadan-babadan ve etraftan görerek hasıl olan imandır. Böyle olan taklid-i iman, âlimlerin çoğuna göre kıymetsizdir.

...Peygamberleri taklid etmeye dayanmadan, yalnız istidlal ile iman hasıl edenlere yazıklar olsun! Allahü teala, imanın nasıl elde edileceğini bize gösteriyor. Al-i İmran suresinin 53. Ayet-i kerimesinde mealen, (Ya Rabbi! Senin indirdiğine inandık. Resulüne uyduk. Bizi şahid olanlarla birlikte bulundur!) buyuruldu."
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.