Millet üstüne düşeni yaptı...

Evet; millet, 26. dönemin parlamenterlerini belirlemek üzere sandık başına gitti ve üstüne düşeni yaptı. Sıra, pek çok taahhütte bulunan siyaset ve devlet adamlarımızda..

Demokrasiye geçtiğimiz andan itibaren millete güvenilmemiş; enva-i çeşit manipülasyonlarla yönlendirilmek istenmiştir. Vesayet erbabının iddiası şöyledir: Bu millet asla kendi hâline bırakılmaya gelmez; zira ne yapacağı belli olmaz! Başıboş bırakıldığında; korkarız ki, ya davulcuya ya da zurnacıya varır!

Milletimiz bütün bu denli engellemelere ve yönlendirilmelere rağmen; kahir ekseriyeti ile bu oyuna gelmemiş; kendisine tuzak kuranları aynı tuzaklarda bertaraf etmesini pekâlâ bilmiştir.

Milletimiz mayası itibariyle başa bağlı bir millettir. Liderini bulduğu an; çağ kapatıp çağ açar; tüm âlem zifiri karanlığa gömülü olsa, onu, yıldırım hızıyla şimşek aydınlığına kavuşturur. Talihsizliğe bakın ki, son yüz senedir; milletin önüne düşen ve onu ufuklara taşıyan lider sayısı bir elin parmakları kadar bile değildir!

Önce İngiliz'in, ardından da ABD'nin yörüngesinde; vesayet anayasa ve yasaları ve üstüne üstlük oligarşik bürokratlar marifetiyle bu aziz millete bir asır boyu yerinde patinaj yaptırıldı. Deliler misali; meşguliyetle tedaviye tabi tutulan bu milletin ait olduğu devlet sistemini süper zekâ olan sevgili arkadaşımız merhum Selahattin Şimşek, âdeta duvar yazısı olarak vurgulamıştı: "... Bu devlet, düşünen adamın heykelini tımarhaneye (Akıl Hastanesinin önündeki Rodin'in Düşünen Adam heykeli!), kendisini ise hapishaneye koyar!"

Huzur veren devletlerin omurgasını adalet oluşturur. Bunun da asgari şartı; ülkede yaşayan herkesin insanca yaşayabilmesidir. Sosyal devletin yani adil devletin olmazsa olmaz şartı budur.

Özellikle gençlik, cemiyetin sinir krizidir! Bunca üniversite mezununun işsiz ve umutsuz bırakılması, sosyal devlet algısıyla taban tabana zıttır. Bu hâli görmezlikten gelmek ve bunu uzun yıllara yaymak; toplumca bataklığa hızla koşturmanın resmidir.

Böylece yetişkin her yeni nesil, devletine düşman kesilir ve başta; her köşe başında  kötü alışkanlıkların kol gezmesi yanında, bu denli kriz yapılarının enva-i çeşit terör örgütüyle bütünleşerek bela kesilmesini görmemek için deli olmak gerekir!

7 Haziran seçimleriyle, AK Parti'nin, milletçe silkelenişi bir hayra vesile oldu ve cumhuriyet tarihi boyunca ilk defa; başta gençler olmak üzere toplumun değişik katmanları hatırlandı ve sosyal devlet olgusu istikametinde program hazırlanıp sunuldu.

Seçimler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın; ister tek başına ister koalisyon hükümetleri olsun; evvelemirde hayata geçirilmesi gereken; çok ama çok geç kaldığımız bu denli sosyal içerikli projeleri bir an evvel hayata geçirmektir.

Zira milletin lafa karnı tok; millet iş ve aş bekliyor!