Pazar yazıları -21-

A -
A +
Sevgili Peygamberimizi aleyhisselam Allahü teala üstünler üstünü olarak yaratmış; O’nu en güzel isimlerle tesmiye etmiş ve en güzel sıfatlarla süslemiştir. O’nun, insanlar arasında en yaygın isimleri Muhammed (övülmüş) ve Mustafa (seçilmiş)tir.

Bir küre düşünün; en tepe (zirve) noktasından en alt (aşağıların aşağısı) çizgiye kadar; her kademede insan çeşitleri bulunmaktadır. Ortasından yukarıya doğru iyi ve güzel insanlar; orta çizgiden aşağıya doğru da en kötü ve en edna (alçak) insanlar yer alır.  Allahü tealanın yaratmış olduğu iyilik ve güzelliklerin tümü, süzüle süzüle; kürenin en zirve noktasında kemâle, yani doyum noktasına ulaşır ve Mustafa (en halis-en süzülmüş-en seçilmiş) ismini alır. Kürenin aşağıya doğru kısmı da böyledir; dereke dereke alçalarak en edna, kötüler kötüsü olarak seçilir… Malum her şey zıddı ile kaimdir.

İşte, bu en üstün süzülmüş sıfatla anılan; Âlemlere rahmet olarak gönderilen, sevgili Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemin ta kendisidir. Böyle bir şanlı Peygambere aleyhisselam ümmet olmanın şerefini taşıyan Kadı İyad hazretleri; "...Bundan dolayı ne kadar övünsem azdır; zira O’na ümmet olmakla öylesine iftihar ediyor ve kendimi öylesine yükseklerde buluyorum ki, yıldızlar ayaklarımın altında kalıyor" buyurur.

Çünkü; O’nun ümmetinin âlimleri İsrailoğullarının Peygamberleri gibidir. Bu tespiti bizzat Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz yapıyor. İsrailoğullarının Peygamberleri (aleyhimüssalevât), kendilerinden önce Yahudiler için gelen Resullerinin Şeriatlarını koruyorlardı. Muhammed aleyhisselam ümmetinin âlimleri de; bütün insanlığa gelen Cihanşümul dinin hükümlerini koruyorlar; onlara muhafızlık yapıyorlar. Bu da şereflerin en üstünü olsa gerektir.

Muhammed aleyhisselamın tebliğ ettiği İslamiyet’le birlikte insanoğlunun, O’nun Şeriat’ının dışında bir dinle Allahü tealaya ibadet etmeye yol ve imkân kalmamıştır.

Peygamberlerin en büyüklerinden olan İsa aleyhisselam bile; Kıyamet’e yakın gökten indiğinde, Muhammed aleyhisselamın Şeriatı’na göre hüküm verecektir. İbn-i Arabi’nin ifadesiyle; İsa aleyhisselam velilerin sonuncusudur (Hatem-ül evliya). Allahü teala O’nun velayetini -ki mutlak velayettir- ulu bir resul ile bitirmiş olması, Muhammed aleyhisselama bahşedilmiştir. Bundan dolayıdır ki; İsa aleyhisselam iki kez diriltilecektir. Biri Peygamber olarak Peygamberlerle (aleyhimüssalevât), bir diğeri de Muhammed aleyhisselama bağlı bir veli olarak..

Peygamber Efendimize aleyhisselam verilen en büyük mucize Kur’an-ı kerimdir. Kimse, ya da kimseler onun mislini yapamaz. Kur’an-ı kerim, kendinden evvel gelen bütün kutsal kitapların hükümlerini (Şeriatlarını) kaldırmıştır (neshetmiştir). Kendisinin ise bir tek harfi bile değişmeden, vazettiği bütün hükümleri ile Kıyamet’e kadar bakidir.

Hazreti Muhammed aleyhisselam güneş olup, Kıyamet’e kadar tüm âlem, O’nun nuru ile aydınlanacaktır.

Böyle bir güneşe evet deyip de ışığına hayır diyenlere ne demeli?!

Bakınız; yalnızca bir hususa işaret edeceğiz: Allahü teala insanı, kendisini tanısın ve ibadet etsin diye yarattı. En üstün ibadet namaz kılmaktır. Böyle olduğunu, Kur’an-ı kerimde Allahü teala buyurmaktadır. Yani kısaca, insan namaz kılmak için yaratılmıştır.

Allahü tealanın en yüce örnek insan olarak yarattığı sevgili Peygamberimizi aleyhisselam; ileri sürüldüğü gibi haşa dinden dışlarsak; namazı nasıl kılabiliriz?!

Şimdiki şekliyle, yani Resulullah’ın aleyhisselam gösterdiği şekliyle olmayacağına göre; amuda kalkarak mı namaz kılabiliriz?! Vaktiyle Çin’de inkişaf eden Taoizm’in öncüsü Tao, amuda kalkarak ibadet etmek istedi ama Allah indinde kabul görmedi.

Netice itibariyle; Allahü tealaya çıkan yolların tümünün kesiştiği noktada Muhammed aleyhisselam vardır ve O’nun insanlık çamuru muhabbet hamuruyla karılmıştır.
Dolayısıyla; muhabbetsiz Muhammed (aleyhisselam) olmayacağı gibi; Muhammedsiz (aleyhisselam) muhabbetlerin de yekûnu boş ve batıldır.

Zira O (aleyhisselam), bizim ve bütün âlemlerin varlık sebebidir.

Allah’ım! Son nefesimizde sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamı bize göstererek; O’nun aşkıyla yanarak ruhumuzu şehit olarak almayı nasip ve müyesser eyle! Amin!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.