Tehlikeli oyun!
11 Ocak 2016 02:00
Orta Doğu’da sular gittikçe ısınıyor. Belli ki, Rusya, Afganistan işgalinden hiç ders çıkarmamış. Tarihinde ilk defa bir İslam ülkesini işgalin bedelini; Sovyet imparatorluğu param parça edilerek ödemişti. Aklı sıra; Birinci Dünya Savaşı esnasında; İngiltere ile Fransa’nın kendisine oynadıkları oyunu; Suriye girişimi ile telafi edecek!
Aynı aymazlık içinde İran da var. Daha düne kadar Batı’nın tu-kaka ettiği İran, Rusya ile ABD’nin teşviki ile Orta Doğu’da yayılma sürecine girdi. ABD, Irak’tan ayrılırken bıraktığı boşluğu, İran’a bağlı Şii yönetimlere bilerek bıraktı. İran, mahut Şii koridoru üzerinden Yemen’e kadar gitti.
Aynı İran, ABD’nin bilerek sergilediği aymazlığı yüzünden Irak ve Suriye’yi kendi nüfuz sahası addedip, pervasızca savaşıp alan kazanıyor. Yemen’de, Suudilerle tutuştuğu savaşı kızıştırıyor. Şii bir din adamının idamını ve son olarak da Sana’daki büyükelçiliklerinin uçakla vurulmasını ileri sürerek; Suudilerle olan gerginliği had safhaya taşıdı.
Bu durumları ellerini ovuşturarak izleyen Batılı güçlerin amacı, bölgede bir Sünni-Şii savaşı çıkartmaktır. Bu durumu Batılılar gizlemeyip açıkça yazıp çiziyorlar. "Müslümanlar birbirini kırsın ki, bizlere gün doğsun! Böylece üzerlerindeki nüfuzumuzu artırarak devam ettiririz!" diyorlar.
Batı, komünizmden sonra düşmanlık hedefine Müslümanlığı koymuş ve bunu ilan etmişti.
PKK bile Batı’dan desteği; "Biz olmasak, Türkiye Kürtleri İslamlaştıracak!" tezi ile alıyorlar. Nitekim, Rus lideri Putin baklayı ağzından çıkardı ve; "Erdoğan iktidarında Türkiye İslamlaşıyor; bu yüzden Mustafa Kemal mezarında ters dönüyor!" diyerek hezeyan kusmadı mı?
Türkiye de, Orta Doğu’da oynanmakta olan bu tehlikeli oyunun içinde. PKK hem içimizde ve hemen sınırımızda (PYD) ve DAEŞ; Batı’nın maşaları olarak Türkiye’yi ateşe itmek istiyorlar. ABD Genelkurmay Başkanı’nı Türkiye’ye davet ederek; kırmızı çizgilerimizi bir kere daha hatırlattık ve şu hususu açıkça ihtar ettik: Türkiye olarak İncirlik Üssü’nü size; bizim terör örgütü olarak gördüğümüz PYD’yi desteklemeniz ve Rusya’nın Türk varlığını Kuzey Suriye’den söküp atarken; ellerinizi ovuşturup bakıp seyretmeniz için açmadık!
Batı’nın her zaman olduğu gibi amacı; yangını körüklemek ve İslam ülkelerini birbirleri ile savaşa tutuşturmaktır. Savaş esnasında, hem taraflara silah satarlar ve hem de yangından mal kaçırırlar. Savaş sonunda da, masaya en büyük ortak; yani kurt taksimini yapmak için otururlar!
Türkiye, bu oyuna gelmedi ve gelmeyecek. Ama İran ile Suudi Arabistan bu oyuna teşneler! Bilinmeli ki, bu tehlikeli oyun, değil bölgeyi tüm dünyayı tutuşturabilir. Bundan dolayıdır ki Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi teenni ile hareket etmeli ve taraflar arasında arabuluculuk yapmalıdır.
Rusya ise; düşürülen uçağını bahane ederek; Türkiye ile münasebetleri kesip; Suriye’de bir oldu-bittiye imza atmak istiyor. Her nasılsa bölünecek Irak ve Suriye topraklarında nüfuz alanları açmak istiyor. ABD, şimdilik bütün bunlara göz yumuyor ama yarın ne diyecek veya kimlere dedirtecek belli değil!
Aynı aymazlık içinde İran da var. Daha düne kadar Batı’nın tu-kaka ettiği İran, Rusya ile ABD’nin teşviki ile Orta Doğu’da yayılma sürecine girdi. ABD, Irak’tan ayrılırken bıraktığı boşluğu, İran’a bağlı Şii yönetimlere bilerek bıraktı. İran, mahut Şii koridoru üzerinden Yemen’e kadar gitti.
Aynı İran, ABD’nin bilerek sergilediği aymazlığı yüzünden Irak ve Suriye’yi kendi nüfuz sahası addedip, pervasızca savaşıp alan kazanıyor. Yemen’de, Suudilerle tutuştuğu savaşı kızıştırıyor. Şii bir din adamının idamını ve son olarak da Sana’daki büyükelçiliklerinin uçakla vurulmasını ileri sürerek; Suudilerle olan gerginliği had safhaya taşıdı.
Bu durumları ellerini ovuşturarak izleyen Batılı güçlerin amacı, bölgede bir Sünni-Şii savaşı çıkartmaktır. Bu durumu Batılılar gizlemeyip açıkça yazıp çiziyorlar. "Müslümanlar birbirini kırsın ki, bizlere gün doğsun! Böylece üzerlerindeki nüfuzumuzu artırarak devam ettiririz!" diyorlar.
Batı, komünizmden sonra düşmanlık hedefine Müslümanlığı koymuş ve bunu ilan etmişti.
PKK bile Batı’dan desteği; "Biz olmasak, Türkiye Kürtleri İslamlaştıracak!" tezi ile alıyorlar. Nitekim, Rus lideri Putin baklayı ağzından çıkardı ve; "Erdoğan iktidarında Türkiye İslamlaşıyor; bu yüzden Mustafa Kemal mezarında ters dönüyor!" diyerek hezeyan kusmadı mı?
Türkiye de, Orta Doğu’da oynanmakta olan bu tehlikeli oyunun içinde. PKK hem içimizde ve hemen sınırımızda (PYD) ve DAEŞ; Batı’nın maşaları olarak Türkiye’yi ateşe itmek istiyorlar. ABD Genelkurmay Başkanı’nı Türkiye’ye davet ederek; kırmızı çizgilerimizi bir kere daha hatırlattık ve şu hususu açıkça ihtar ettik: Türkiye olarak İncirlik Üssü’nü size; bizim terör örgütü olarak gördüğümüz PYD’yi desteklemeniz ve Rusya’nın Türk varlığını Kuzey Suriye’den söküp atarken; ellerinizi ovuşturup bakıp seyretmeniz için açmadık!
Batı’nın her zaman olduğu gibi amacı; yangını körüklemek ve İslam ülkelerini birbirleri ile savaşa tutuşturmaktır. Savaş esnasında, hem taraflara silah satarlar ve hem de yangından mal kaçırırlar. Savaş sonunda da, masaya en büyük ortak; yani kurt taksimini yapmak için otururlar!
Türkiye, bu oyuna gelmedi ve gelmeyecek. Ama İran ile Suudi Arabistan bu oyuna teşneler! Bilinmeli ki, bu tehlikeli oyun, değil bölgeyi tüm dünyayı tutuşturabilir. Bundan dolayıdır ki Türkiye, şimdiye kadar olduğu gibi teenni ile hareket etmeli ve taraflar arasında arabuluculuk yapmalıdır.
Rusya ise; düşürülen uçağını bahane ederek; Türkiye ile münasebetleri kesip; Suriye’de bir oldu-bittiye imza atmak istiyor. Her nasılsa bölünecek Irak ve Suriye topraklarında nüfuz alanları açmak istiyor. ABD, şimdilik bütün bunlara göz yumuyor ama yarın ne diyecek veya kimlere dedirtecek belli değil!