Pazar yazıları -30-

A -
A +
Hadis-i kudside Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: "Ben kalpleri kırık olanların yanındayım." (Tirmizi) Muhammed Ma’sum Hazretleri, Mektubat’ının 4. cilt 32. mektubunda bu hususu şöyle açıklar: "Kalp, isteklerini ele geçirememekten ne kadar kırılırsa, o kadar Allahü tealanın (kibriyanın) nurlarının görünmesine kabiliyyet kazanır."
Mübarek Hocamız H. Hilmi Işık Hazretleri 1986 yılında; Fahrettin Tacar abilerin Beykoz’daki evlerini teşriflerinde; duvardaki İmam-ı Rabbani hazretlerinin mübarek isimlerinin yazılı olduğu levhaya bakarak buyurdular ki:
"...Ya kardeşim; bunlara bakınca o büyükleri hatırlarız ve onların ruhları hazır olur.. Rahmet yağar efendim.. (Zikrü-l evliya tenzilurrahme: Evliyayı hatırlamak rahmet-i ilahiyi indirir.) Hadis-i şerif bu..
Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri Hicaz’a gitmişti. Yolda iken bir zat ona şöyle dedi: (Kâbe’de edebe mugayir (edebe uymayan) bir hâl görürsen itiraz etme!) Tavaf esnasında bir de baktı ki, yaşlı, sakallı bir zat, sırtını Kâbe’ye dayamış tavaf eden insanları seyrediyor. Mevlana Halid Hazretleri hayret etti; (nasıl olur, burası Beytullah; herkes tavafta. Bu ise, çok yanlış bir iş yapıyor; Allahü tealanın evine sırtını dönmüş!) diye düşünmüş. Tam o esnada, malum zat, eliyle işaret edip, Mevlana Halid Efendiyi yanına çağırdı ve ona dedi ki: (Bak! Bu benim sırtımı dayadığım yer Allahü tealanın evidir. Amma; bu bir taş binadır; kul yapısıdır. Bu bina yapılalı beri Allahü teala bu eve girmemiştir. Lakin senin kalbinde, kalp latifende Allahü tealanın devamlı tecelli ettiğini görüyorum. Cenab-ı Hakk, 'yere-göğe sığmam; mümin kulumun kalbine tecelli ederim' buyuruyor. Bundan dolayı sırtımı Beytullah’a dayadım ve senin kalbine teveccüh ettim, yöneldim. Aradığın mürşid ben değilim; seni irşad edecek kişi şarkta ve uzaklarda!..) Böylece ona Abdullah-ı Dehlevi Hazretlerini işaret etmiş oldu..."
Cenab-ı Hakk, bir diğer kudsi hadisinde; "Ben veli (sevgili) kullarımı kubbeler altında saklarım (beşerî-insanlık hâlleri içinde gizlerim)" buyurur. Diğer insanlar gibi yer-içer ve insanlık hâlleriyle hâllenirler amma; iki tane çok önemli özellikleri ile temayüz ederler. Birincisi, onlar görüldüğünde Allahü teala hatırlanır; ikincisi ise, onların sohbeti, dinleyenlerde; dünyaya karşı soğukluğu, Allahü tealaya ve ahirete karşı iştiyakı artırır...
İbn-i Arabi Hazretleri, Fütuhat-ı Mekkiyye’sinde; karşılaştığı Behlüllerden (akıllı delidir!) birinin cemaate şöyle dediğini nakleder:
"Ey fakirler! Allahü tealaya itaat ediniz. Siz çamurdan yaratıldınız. Ateşin bu kapları (yani bedenlerinizi)  pişirmeden kuru çamura çevirmesinden endişe ediyorum! Ateş, kendisini pişirmeden kuru toprak olmuş çamurdan bir kap gördünüz mü? Ey miskinler! İblis sizinle beraber ateşe girecek diye sizi aldatmasın. Allahü tealanın (Cehennemi seninle ve sana uyanlarla dolduracağım (Sad suresi 85. âyet meali) dediğini okursunuz. İblis, zaten ateşten yaratılmıştır. Dolayısıyla o, aslına dönecektir. Siz ise, topraktan yaratıldınız. Ateş sizin eklemlerinizde hükümran olur. Ey miskinler! Allahü tealanın (Cehennemi seninle dolduracağım; Sad suresi 85. âyet meali) âyetinde İblis’e olan işaretine bakınız! Burada durun ve gerisini okumayınız! Allahü teala ona (Cehennemi senden) demiştir. Bu ifade (Cinleri ateşten yarattı; Rahman suresi 15. âyet meali) ayeti ile aynıdır. Evine girip, hanesine dönen ve ailesi ile bir araya gelen kimse, o eve gelen yabancıya benzemez. İblis, gururlanmasına sebep olan şeye dönmüştür! Daha önce şöyle demişti: (Ben Âdem’den daha hayırlıyım! Beni ateşten yarattın; A’raf suresi 12. âyet meali). O hâlde İblis’in sevinci aslına dönmektir. Size karşı ise, kendisinden yaratıldığınız toprağınıza karşı ateş sebebiyle böbürlenmişti. Artık İblis’e kulak vermeyin ve ona itaat etmeyin! Işık mahalline kaçın ki, mutlu olasınız!!!"
Böylesi 'delilik' dostlar başına!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.