Pabuççu muştası!

A -
A +

Medeni toplumlar ilkeli, yani cihanşümul standartlara sahiptirler. Son iki asırdır, dünyanın saltanatı Batılıların elindedir ve onlar bu hükümranlıklarını; toplumları maddi ve manevi yönden sömürme, baskılama, kendilerine benzetme, benzemek istemeyenleri ise yok etmek üzerine kurgulayıp tatbik etmekteler.


Bu hâlin tipik manzarasını, Cemiyet olarak; Osmanlının ‘Hasta Adam’ olarak anıldığı, geçen asrın başlarında yaşadık. Güçten ve kuvvetten düşen kurt, âdeta köpeğin maskarası olmuştu! Her kale gibi, Osmanlıyı da içinden yıkmaya koyuldular. Bu cümleden olarak; okumuş-aydın takımına el attılar. Onları gizli cemiyetlerine sokarak, istedikleri temrinden geçirdiler (eğittiler).

Sivil ve askerî paşalar hazeratının kahir ekseriyeti; Sadaret (başbakanlık) makamına yükselenler dahil; hemen hepsi düvel-i muazzamanın (büyük devletlerin) yandaşı idi. O vakitler büyük şeytan İngiltere idi ve ondan gayrı devletlerin melanetleri, küçük şeytanların icraatlarına denk geliyordu.

İngiltere, tabir caizse deveyi havutuyla (semeriyle) yutar; akabinde de yutanı bulmak için seninle birlik gözükür ve senin adına, senden fazla üzüntülü görünür!

Kendi toplumuna düşman kesilen mahut zevat, dışarısının emirleri doğrultusunda, öz halkına tahakküm etmek ister. Bu hazin hâli anlatan; Keçecizade Fuat Paşa’nın şu ibretlik sözüdür: ''…Yukarıdan (Padişah) gelen kuvvet hepimizi eziyor! Aşağıdan (halktan) da bir kuvvet hasıl etmenin imkânı yoktur. O zaman, pabuççu muştası gibi, yandan bir kuvvet kullanmaya mecburuz. Bu kuvvetler de sefaretlerdir!''

Mahut sefaretler, bizi aynı şekilde ‘Hasta Adam!’ görmüş olacaklar ki; burayı müstemleke belleyip; kendilerinden bildikleri gazetecilerin mahkemelerine giriyorlar. Hâlâ iktidarda; Reşit Paşaların, Hüseyin Avni Paşaların, Mithat Paşaların, Talat Paşaların.. olduğunu ve içeride istedikleri gibi cirit atabileceklerini sanıyorlar!

Bu ne menem gazeteciliktir ki, arkasında düvel-i muazzama var?!

İçimizde ve hemen yanı başımızdaki ülkelerde onlarca terör örgütü mevcut ve bunların sahip oldukları silahlara dünyanın pek çok ülkesi bile sahip değildir. Madem gazetecilik yapacaksınız; terör örgütlerinin ellerindeki bu silahların nerelerde üretilip ve ne şekilde el değiştirildiğini gün yüzüne çıkarsanız ya!

Bunları ifşa edemezsiniz; çünkü, o pis işleri yapanlarla, sizin gibileri aynı pis işlerde kullanan güçler, aynı devlet-i muazzamadan başkaları değil. Siz de sahiplerinizin sesi olduğunuzdan; bütün bu cinayet şebekelerini es geçecek ve aklınız sıra kendi ülkenizi dünya âleme rezil etmek için, aynı şebekelerin oyununa geleceksiniz!

Yok öyle bir gazetecilik; bunun adı, dünyanın her yerinde casusluk faaliyetidir ve istiklal sahibi her devlet; kendisine karşı işlenen bu suçun cezasını verir.

Pabuççu muştalarına gereken cevap, Sn. Cumhurbaşkanı tarafından verildi ama yeterli değil. Hükümet, derhal gereğini yapmalı ve ilgilileri, istenmeyen adam (persona non grata) ilan edip ülkelerine postalamalıdır!

Ya devlet başa; ya kuzgun leşe!
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.