Durmak yok, yola devam!

A -
A +
AK Parti, Olağanüstü Kongre’ye giderek; Genel Başkanı’nı ve parti yönetimini yeniledi. Binali Yıldırım Hükümeti kuruldu; Hükümetin programı TBMM’de okundu, bilahare oylandı ve Güvenoyu aldı. AK Parti ayrıca; Parti Grup Başkan Vekillerini de belirledi.
Yukarıda anlatılan bütün bu işler, eskiden olsaydı en az iki aylık bir zamanı kapsardı. Görüldüğü gibi, bir hafta içerisinde hepsi gerçekleşti. Bu hızlı durum; ömürlerini, masalarındaki meze ve rakıyla tüketen mahut zorba erbabını pek üzdü. "Bu acele nedir; yangından mal mı kaçırıyorsunuz" demeğe getirdiler.
İşte; AK Parti farkı budur. Zira bizde her şey; nasıl yapılır-yapılmalıdır anlayışından ziyade, nasıl yapılmaz-yapılmamalıdır anlayışına endekslidir. Mesela, kanunlar, Meclis’in İçtüzük hükümlerine göre çıkartılır ki; bu İçtüzüğe baktığımızda, deveye hendek atlatmaktan başka bir mana ifade etmediği görülür.
Mahut zihniyetin tabii ki acelesi yoktur; zira onların millet, milletin dertleri diye bir meselesi yoktur. Üretmek, satmak ve katma değer oluşturmak için çırpınan özel sektörü düşünün! Bu kişilerin gecesi-gündüzü var mıdır? Bir de; bunların sermayesine düşman olan; üretmeden tüketen bürokratları düşünün! Ay başında maaşı kekadır; dolayısıyla fütursuzdur ve düşüncesizce, bindiği dalı kesmekten sakınmaz. Yangında, kaybedeceği bir çöpü olmadığına inanır.
Mezkûr İçtüzüğe göre; Meclis’in çalışma saatlerine bakın: Haftanın yalnızca üç günü (Salı, Çarşamba, Perşembe) ve saat 15.00’ten 19.00’a kadar! Yalnızca bu duruma bakıldığında bile, vahamet ortadadır. Zira bunun manası, "Bu Meclis’ten asla kanun çıkmasın" demektir.
AK Parti iktidarlarına kadar hep böyle yapıldı; yani Meclis’te vekilcilik oynandı. AK Parti, Başkanlık sistemini de bundan dolayı istiyor. Milletin işleri süratle çözülsün ve asla sürüncemede kalmasın istiyor. Dertleri yalnızca meze ile rakı olanlar ise; durun bakalım; daha karpuz keseceğiz demeye getiriyorlar! Zira tuzları kuru; devletten besleniyorlar ve en ufak bir gaileleri yok.
Peki, bunca kanunlar nasıl çıkarılıyor? Meclis’te AK Parti çoğunluğu var; onların aldırdıkları kararlarla mesai saatleri uzuyor ve sabahlara kadar çalışılarak ve yine de deveye hendek atlattırarak bütün bu kanunlar çıkarılıyor.
TRT 3’ün Meclis yayınlarına bakın; muhalefet parti sözcülerinin kıpkırmızı suratları ile hangi konuları, ne şekilde konuştuklarını ve asla dertlerinin millet olmadığını görürsünüz.
Bugün için tek parti iktidarı var ve Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında uyum var ve işler tıkırında gidiyor biliyoruz. Kazın ayağının hiç de öyle olmadığını ‘Davudoğlu’ örneğinde gördük! Yarınlarda ise; mahut ‘Davutoğlu’ yönetimini bile mumla arayabiliriz!
Dünyanın neresinde; bizdeki gibi, seçilmiş ama sorumsuz bir Cumhurbaşkanı vardır? Milletin oylarının yüzde 52’sini alarak o makama seçilen birisi ‘izole’ edilebilir mi? Demokraside, eşyanın tabiatına aykırı değil mi bu hâl?
Bütün bunları bildiğini iddia ederek ve savunarak geleceksin ve akabinde de bildiğini okuyacaksın! Daha doğrusu okuduğunu zannedeceksin. Bu durum belki de; ziyaretleri ile şerefyab oldukları, ‘Alkım’ kitabevinin kitaplarının satırlarında olabilir ama, gerçek hayatta ve siyasette ve hele de samimiyette, vefada ve sadakatte asla olmaz ve olamaz.
Nitekim olmadı da!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.