Neden mi alkışlamıyoruz Kemal Bey?
16 Nisan 2015 01:00
CHP'nin gazetelere verdiği tam sayfa reklamı şöööyle bir masaya yatırdım. Koca bir blok metin. Daha görür görmez insanın okuma iştahını kaçırıyor. AK Parti'nin ilanları da bu açıdan pek parlak sayılmaz. Madde madde giden kısa metinler çok daha etkileyici olur bence.
Ben sizi yormayacağım inşallah, madde madde gideceğim.
- Daha ilk cümle, "Ülkemizdeki, kabul edilemez gidişattan..." diye başlıyor. Bu tamamen yorum. Saf yorum. Yorumla muhalefet yapılmaz. Yorumla hiçbir tartışma yapılmaz aslında. Bilgi lâzım bize. Yoksa yorum herkeste var, hepimizin bir fikri var.
- "Ülkemizdeki insani, ahlaki, siyasi, hukuk, değerlerde meydana gelen ve milletin milletliğini, devletin devletliğini tehdit eder boyutlara ulaşan yozlaşmaya..."
Yorum, bu da yorum. Hiç olmazsa bunu kendinizce ispatlayan birkaç ilgili ilgisiz bir şeyler yazsaydınız.
-"Ülkemizde kol gezen yoksulluk, işsizlik, yolsuzluk, adaletsizlik ve vicdansızlık..." yorum, dibine kadar yorum. Yorumla benim oyumu alamazsın. 13 sene öncesiyle kıyaslayan rakamlar ver de anlayalım. Yoruma karnımız tok. "Kol gezen vicdansızlık" da nedir yaa? Vicdanları ölçen bir alet mi var? Bazı vicdanlar da bunun tersini söylüyor (söyleyebilir.)
- "Ülkemizdeki zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan ekonomik adaletsizliğe..." Bu da bir yorum, belki doğru olabilir, ama ispatlamak için yalandan da olsa bir çaba sarf etmemişler.
(Türkiye'nin zengin bölgelerinin oy dağılımında CHP açık farkla birinci, bunu da buraya sıkıştıralım. Bakın bu bir bilgi, yorum değil. "Zenginler hep CHP'li" deseydik bu yorum olurdu.)
-"Ülkemizde hüküm süren kabadayılıktan, zalimlikten, zorbalıktan baskıcılıktan, yasakçılıktan ve ayrımcılıktan..." Bir cümleye bu kadar ağır kelimeleri sıkıştırmak tek kelimeyle "tahriktir". Bakın, bu da benim yorumum. Bu cümleyi bilgiyle besleseydiniz diyeceğim ama, kabadayılığı, zalimliği ölçen araştırma nasıl olur bilemedim yani.
("Gezi'de ortalığı yakıp yıkan gençlerin alnından öpen adam" bilgidir, yorum değil, bunu da buraya sıkıştıralım. Zalimlik, kabadayılık tam da budur, yorum değil bilgi.)
- Her cümleye "ülkemizdeki" ibaresiyle başlamak... İçinde 8 defa "millet" kelimesi geçen paragraf.
- "Egemen olan sorumsuzluğu, savurganlığı, çıkarcılığı, zalimliği ve saldırganlığı..." Zalimliği iki paragraf önce şeyetmiştik, yine ne oldu? Savurganlığa dair belki kendinizce örnek bulabilirdiniz de "çıkarcılık" yorum kalmaya mahkûm bir kelime.
- "Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere..." Çok subjektif ve sadece "kendi fikrin." (2002 yılında Türkiye'ye gelen turist sayısı 12 milyon 927 bin 693 iken, bu rakam geçen yıl 31 milyon 655 bin 188'e çıktı. Al sana bilgi. Anlaşılan, Türkiye'yi yaşanabilir bulan sadece turistler.)
İki paragraf geçiyoruz yine aynı cümle: "Türkiye'yi yaşanmaz bir ülke haline getirenlere..."
- Haksızlık etmeyelim sonlara doğru bir iki rakam vermişler: "6 milyon 200 bin işsiz. 17 milyon yoksul. Maaşı bin liranın altında 8 milyon yoksul emekli."
De bu rakamlar da "yok artık" denecek kadar abartılı. Demek ki, çalışabilir durumdaki her 5 kişiden biri işsiz. Hatta 4 kişiden biri, yok artık. (Bak dedirtti.)
- Örnek verin dedik, suyunu çıkarmışlar.
"Prim borcundan ötürü hastaneye alınmayan, ölüme terk edilen esnaf."
Sanırsam Sayın Kılıçdaroğlu SSK Müdürlüğü yaptığı dönemi hatırlatarak nostalji yapmak istiyor?
- "Açlık sınırına dayanmış bir milyondan fazla insan." Gözümün önüne Somali'deki kamplar geldi, Allah korusun. Açlık sınırı derken neyi kastettiler acaba?
- Burada bırakalım, çok yorulduk. Kelime kelime yorum döşemişler: En komik olanı da şu: "Korkmuş, sinmiş bir iş dünyası." Kafasına her estiğinde hükümete ayar vermeye kalkan iş dünyası mı sinmiş. Güldürme beni Kemal Bey!
- Sonlara doğru, "birlik, beraberlik, kardeşlik" gibi güzel kelimeler de olmasa çekileceği yok. Zaten bu kelimelerin de inandırıcılığı yok. (Canlı yayınlarda Meclis kürsüsünden ülkenin Başbakan'ına yaptığı ağır hakaretler eden birinin ağzında bu kelimeler eğri duruyor.)
"Yorum kokan" demiyorum, baştan sona yorumdan ibaret bu metinde oy verilmeye değer bir kırıntı bulamadım. O yüzden sizi alkışlamıyorum Kemal Bey.