Ramazan eğlence ayı mı?

A -
A +
200 kişilik iftar davetine gidiyorsunuz, yediniz içtiniz afiyet olsun.
Biraz acele etmemiz lâzım, çünkü akşam namazının vakti çok kısıtlıdır, hızlı geçer. "At kuyruğunu sallayıncaya kadar" derler bizim orda.
 
Peki oruç tutan 200 Müslüman  için namaz kılacak yer de ayarladınız mı?
Yoo.
Neden?
Zaten namaz kılan kaç kişi var ki?
Oruç tutan Müslümanlar içinde namaz kılan sayısı ne kadar acaba?
 
İftara koşa koşa giderler, kıtlıktan çıkmış gibi elinde çatal beklerler, namaza gelince ortada yoklar.
İftardan çıkınca da eğlence var.
Nerde mi?
Her yerde.
 
Aslî görevlerinden başka her salataya maydanoz olan belediyelerimiz var ya, vatandaşın “eğlence ihtiyacını” da düşünmüştür herhalde.
 
Önceki dönem CHP'li Antalya Büyükşehir Belediyesi “40 gün 40 gece” eğlence diye afiş yaptırmıştı.
Geçen gün de AK Partili Antalya/Kepez belediyesinin broşürü geçti elime. Ramazanın ilk gününden bayrama kadar eğlence var.
 
Ferhat Göçer konseri , Alişan konseri, Mustafa Ceceli konseri…
Ramazan deyince aklınıza konser mi geliyor? Resimlere bakılırsa eller havada, coşmaya gelmiş millet.
 
Konser deyince daha beteri de var: İlahi konseri.
Yahu ilahinin konseri mi olur demeyin, davul dümbelek olunca konser oluyor adı.
 “Yâ Allah” diyor davula vuruyor, sazı tıngırdatıp “Salevât getiriyor”.
 
Allah’tan zerre kadar korkan böyle bir şey yapar mı yahu?
Suriye’den beter olacağız Allah korusun!..
Suriye’nin hâli gözümüzün önünde işte. Siz iftarda 15 çeşit yemeğin 10’una dokunmadan sofradan kalkarken, yüz binlerce Suriyeli ellerinde plastik kaplarla çorba kuyruğunda bekliyor. Onlarda şanslı olanları.
 
Biz kimiz ki, bizim ne üstünlüğümüz var ki Suriyelilerden. Şu yapılan azgınlığı Suriye halkı yapıyor muydu acaba ki böyle belâlara düçâr oldular. Bizim başımıza daha büyük musîbetler gelmeyeceğini kim garanti edebilir.
 
Neyse moralinizi bozmayın daha çok "eğlence" var.  (Tövbe estağfirullah) Türk sanat müziği, arabesk konserleri.
Tasavvuf konserleri. (Tasavvuf ve konser kelimelerini yan yana getirme cinayetini işleyenlere "Allah ıslah etsin" demekten başka bir şey gelmiyor içimden doğrusu.)
Amir Ateş konseri diyor broşürde meselâ, resimde Amir Ateş’in arkasında bir orkestra var, İbrahim Tatlıses’in arkasında bu kadar kalabalık orkestra yoktur.
 
Rahmetli dedem olsa şöyle  derdi: Allah’tan korkmuyorsunuz bari kuldan utanın!
Allah’ın yasak ettiği çalgıyla çengiyle Allah’ın adını haykırmak nasıl bir çelişkidir.
 
“Cami musikisi ve ilahiler programı” varmış meselâ; cami musikisi nedir yahu? Ne zaman çıkmış, tövbeler tövbesi yahu, camiye musikiyi kim sokmuş. Musiki deyince hâşâ rahmanî, uhrevî bir şey mi anlaşılıyor? Müzik işte yaa müzik.
Madonna’nın yaptığı da müzik, cami musikisi dediğiniz şey de müzik. Müziğin dinde hiçbir yeri yoktur. İslâm tarihinde müziğin caiz olduğunu açıklayan bir tek İslâm âlimi bulamazsınız.
 
“Ramazan eğlencesi” kesintisiz devam: Hemşehri geceleri, folklor gösterileri, Hacivat-Karagöz, türkü dinletileri, konserler, konserler, konserler…
Sadece bir belediyenin etkinlik programından bunlar.
 
Yemeğe gelince koşa koşa git, namaz yok, teravih yok, dua yok zikir yok bu nasıl ramazandır?
Bu kadar eğlenceden namaza duaya vakit mi kalır?
 
Bayram yaklaşıyor, günahlarımız affedildi diye bayram ediyoruz.
Peki ramazanın ruhuna yakışmayan, dinî açıdan ağır sakıncalı (hatta bazısı dinden çıkaracak) böyle eğlencelerle ramazanı geçirip bir de utanmadan bayram mı kutlayacağız?
 
Günahlarımız affedildi mi yoksa daha da arttı mı acaba?
Ramazan-ı şerîf ibadet ayı mıdır, eğlence ayı mı?!.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.