​ Kim daha millî?

A -
A +
İspanya’dan 13 gol yiyebilecek bir performans sergilediğimiz hâlde 3 yiyerek kurtulduğumuz  gece, Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil hocanın söylediği samimi sözler Sayın Terim’e pek dokunmuş.
Halbuki o programda ben konuşsaydım Fatih Terim’i üzecek şeyler söylemezdim, hatta tebrik ederdim.
 
Hocam o ne unutulmaz maçtı öyle.
3 yemişiz ve bitime daha 30 dakika var. Ekran başında milyonlar saç baş yoluyor ama oyuncular o kadar rahat ki tebrik etmemek mümkün değil. Sonuçta futbol soğukkanlılıkla oynanır değil mi?
Hele geri paslardaki o muazzam âhenge ne demeli? Galiba son iki hafta geri pas çalışmışlar ki forvet oyunculardan çok kalecinin ayağındaydı top.
 
Top deyince konunun ne kadar önemsiz olduğu hemen sırıtıveriyor değil mi? Evet futbol bir top oyunudur. Kısacası oyundur. Ne kadar ciddi olabilir ki?
 
Benim gözümde o kadar değersiz ki, futbola harcanan her kuruşa ve saniyeye acırım. Aslında konuşmaya bile lüzum yok.
Bir tarih hocasıyla futbol hocasını kıyaslamaya da lüzum yok.
 
Yine de kendi çapımda bir anket yaptım, o gece haber sitelerinde bu sözlere yapılan yorumlara baktım, tamamına yakını Ahmet Şimşirgil hocayı haklı buluyordu.
Hatta “Terim mi daha millî, Prof. Şimşirgil mi?” diye anket bile yapmışlar Twitter’da. O ankette de Şimşirgil hoca %95 almış.
 
İsimleri bir tarafa bırakıp şöyle sorsaydık soruyu, belki daha mantıklı cevaplar alırdık: “Hangi meslek daha millî?”
Futbol hocalığı mı, tarih profesörlüğü mü?
Veya şöyle de sorabilirdik, savaş topu mu daha önemli, futbol topu mu?
 
Sorması bile saçma geliyor kulağa değil mi?
Ahmet Şimşirgil hoca tarihe yön vermiş topları anlatıyor, Fatih Terim hoca da saha kenarından topçuların topuna yön vermeye çalışıyor.
Hangisi gerçekten “Hoca”, takdiri size kalmış.
 
Benim şahsî fikrim şu ki, Fatih Terim millî takıma 100 tane kupa bile kazandırsa Ahmet Şimşirgil’in gençliğe kattığı değerin yüzde birini veremez.
Hatta futbolda kazanılan her başarı gençliği daha çok futbola bağladığı için başarı bile sayılmaz. Gençliğin futbola daha fazla bağlanması demek, tarihten, bilimden kopması demek.
 
Ahmet hoca ise gençliğe tarihini, ecdâdını öğretmek için ömrünü harcamış kıymetli bir tarihçi. Üstelik öyle sıradan tarihçi de değil, “millî bir tarihçi.”
Çünkü tarihçinin de Ermeni yanlısı, Rum dostu Bizans hayranı olanı var. Osmanlı evlâtlarının gözünün içine baka baka Osmanlı’ya saldıranı var.
Devletten maaş alıp devlet düşmanlığı yapanı var.
 
Millî olabilmek için milletin hayrına bir iş yapmak lâzım. O açıdan benim gözümde simitçilik futbolculuktan daha millî bir iştir. Tarihçilik ise kat kat daha üstün.
Sonuçta Twitter ünlülerinden Abdullah Çerkesoğlu’nun dediği gibi, “Top peşinde koşan değil ecdâd peşinde koşan” bir gençlik istiyoruz.
 
En sevmediğim iştir kıyaslama yapmak ama, TRT’nin “paralel kokan” ambargosu vicdanımızı çok fena sızlattı.
Birinin aldığı aylık 1 milyona yakın, diğeri 5 bin lira belki var belki yok. Kat kat üstün derken, maaşı unutmuşuz. Maaş olarak sayın Terim 200 kat üstünmüş meğer.
 
Madem maaştan söz açıldı, Twitter’dan Fatih Baysal’ın twitiyle sözü kapatalım: “Fatih Terim’den daha kaliteli daha ucuzu bulunur ama Ahmet Şimşirgil’den dünyaları versen bir tane daha bulamazsın.”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.