İktisada riayet etmek rahat geçimin yarısıdır

A -
A +
Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir. İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.” 
 
 
Müslümanın, hiçbir zaman vazgeçemeyeceği hayat düsturlarından biri de, işlerinde istihâre, istişare ve iktisat etmesidir. Bu hususta sevgili Peygamberimiz şöyle buyurdular: (İstihare eden, mahrum kalmaz. istişare eden, pişman olmaz. İktisat eden, darlık çekmez) [Taberani]. Bunun için her Müslüman, yapmayı düşündüğü mühim bir işi için önce istihare yapmalı, sonra yapacağı işini mutlaka bir bilene sormalı, onlara danışarak, işin ehli ile istişare ettikten sonra karar vermelidir. Malını ve vaktini asla israf etmemeli, bu hususta azami derecede iktisada riâyet etmelidir. İstihare ve istişare hakkında, bundan önce iki makalemizde geniş açıklamalarda bulunmuştuk.
İsraf ile cimriliğin ortasına, iktisat veya cömertlik denir. İktisat, ayağını yorganına göre uzatmaktır. Kimseye muhtaç olmadan, başkasına el açmadan yaşamaya çalışmaktır. Geçim hayatında tutumlu başka, cimrilik başkadır. Kazancında, gelen ile gideni dengelemektir.
Malı, dinin ve mürüvvetin uygun görmediği yerlere dağıtmaya israf denir. Mürüvvet, faydalı olmak, iyilik yapmak arzusudur. Dine uymayan israf, haramdır. Mürüvvete uymayan israf tenzihen mekruhtur. İsraf, malı helak etmek, faydasız hâle getirmek, faydalı olmayacak şekilde sarf etmektir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir.) [Bezzar]
(İktisat eden, sıkıntı çekmez.) Taberânî]
(Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir.) [Beyheki]
(İktisat etmek, maişetin yarısıdır.) [Hatib]
(Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır.) [Deylemi]
(Geçimde iktisat etmek, peygamberliğin yirmide biridir.) [Ebu Davud]
(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:
1- Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti?
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcadı?
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?) [Tirmizi] 
 
İsraf, cimrilikten daha kötüdür. Dinimizde abes, lüzumsuz şeyleri yapmak, caiz değildir. Mesela boş ve lüzumsuz yere bir şeyler karalamak, israf ve abestir. Burada birkaç israf vardır. Zaman, emek, enerji, kâğıt, kalem, mürekkep. Hepsinden mühimmi de faydalı bir şeyle meşgul olmamak... Eğer dünyadaki herkesin boşa harcadığı zaman, enerji ve emek hesaplansa, dünyada açlık ve yokluk içinde kıvranan milyonlarca insanın ihtiyaçlarına kâfi gelebilecek zaruri meta üretilebilirdi.

Allahü teâlâ, semavi dinlerin hepsinde kötü bir huy olan israfı yasak etmiştir. İsrafın her dinde yasaklanması, insanların saadeti ve refahı içindir. Dinimizde cimriliğin daha çok kötülenmesi, insanlardan çoğunun mal biriktirmeye meyilli olmasındandır. İsrafın kötülüğünü göstermek için, Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Yiyin, için, fakat israf etmeyin! Allahü teâlâ israf edenleri elbette sevmez.) [Araf 31]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.