BEDEL

A -
A +

Fransa bedel ödüyor. Neyin bedelini? Dış siyâsetinin. Ma’lûm güçlere rağmen bir şeyler yapmak istemesi hiç hoş karşılanmıyor. Yakın zaman önce îkâz edilmişdi. Bu sonuncusuyla muhâtab olması söz dinlemediğini gösteriyor. Almanya da mühim bir güç. Fakat yarı bağımsız. Haddi aşan hiçbir adım atması mümkin değil. Nitekim böyle bir emâre görülünce nükleer silah mes’elesi gündeme gelmişdi. Sözüm ona Rusya’yı hedef alacak bir hamleydi bu. Hâlbuki hedef tamâmen Almanya idi. Ardından ip biraz daha sıkılmış, otomobil firmaları masaya yatırılmışdı. Bu sûretle belli ailelere de ciddî bir mesaj veriliyordu.
 
Fransız siyâsetini şekillendiren ana unsur istiklâldir. Ülkenin menfaatleri merkeze alınır, onun dışında hiçbir hesâb yapılmaz. Almanya çok ilerde, İngiltere bir arpa boyu da olsa geridedir. Dolayısiyle rekâbet etdikleri esas unsur İngilizlerdir. Bu mücâdelenin târihî zemîni de vardır. Avrupa romanının kanlı sayfalarında İngiliz-Fransız savaşları büyük yer tutar. Filvâki bu coğrafyada târih, vahşet ve tekrâr vahşet ve tekrâr vahşetden ibâretdir. Cânîlikde hiçbir kavim onlarla yarışamaz. Burada akan kan bir yerde toplansaydı dünyânın ilk ve tek kan denizi ortaya çıkardı! Garb âşıkları bu satırlarımızı okuyor mu bilemiyoruz. Okuyorlar ise yapacakları şey derin bir tefekküre dalmak olmalıdır. Biraz vicdanları ve elbette nasîbleri varsa ardından gelecek şey tevbe-i nasûhdur…
 
Fransa terbiye olur mu? Zor. Zîrâ böyle bir netîce küme düşmek demek. Önce İtalyanlar sonra da İspanyollar seviyesine inmek demek. Yeniden “Françe vilâyeti” olmak demek. Ben varım diyen hiçbir devlet buna râzı olmaz. Fransızlar mücâdeleye devâm edecekdir. Hollande’ın açıklamaları bunu te’yîd ediyor. Gerçi Fransa mevcûd hâliyle böyle bir harbi yürütemez. Kendine en kısa zamanda çeki düzen vermesi lâzım. İstihbârâtını güçlendirmesi en mühim konu. Bu mevzûda Almanya’nın da İngiltere’nin de çok gerisinde. Bunlara nazaran kör ve sağır mesâbesinde. Ayrıca ciddî bir telaş problemi de var…
 
Saldırıyı DAEŞ’in üstlenmesi hiçbir şey ifâde etmiyor. O ancak maşa. Fransa da bunun farkında. Katliâmın gerçek fâillerini gâyet iyi biliyor. Atacağı adımlar buna uygun olacak. Gösterileri yasaklamakla yabancı servislerin hareket kâbiliyetini neredeyse sıfırladı. Kimse halkı kışkırtma imkânı bulamayacak. Basında da çatlak ses yok. Hepsi aynı noktaya vuruyor. Millî duruş işte bu. Kötü niyetliler buhar olup da havaya mı karışdı? Herkes Fransa diye ölüyor mu? Hayır ama onlar da nefes alacak ortam bulamıyor. Charles de Gaulle’ün çocukları ülkesine hâkim. Bilvesîle bizim de bu yolda kararlı adımlarla ilerlediğimizi satırlarımıza ekleyelim…
 
Emri kim verdi mes’elesine gelince. Melez ve safkan anglo-saksonlara dikkat!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.