MOTOR

Birileri savunma sanâyiindeki hamlelerimizi önce yavaşlatmak sonra ortadan kaldırmak peşinde. Bunu görmemek için kör olmak lâzım. Dikkat ederseniz piyâde tüfeğinin i’mâlâtı bile kağnı hızında gerçekleşiyor. Başdan aşağıya bir yenilenme söz konusu olamayacak anlaşılan. Altay tankı konusundaki vaz’iyyet daha vahîm. Şu zaman bu zaman derken en son 2020’ye atdık. Bununla kalsa iyi. Basının büyük müjde olarak duyurduğu seri üretim hakkındaki bilgiler saç baş yolduracak cinsden. 2023’e kadar 35 tank üretilmesi hedefleniyormuş. 3 senede 35 tank. Üstelik bunun adı serî üretim. Serî olmasaydı kaç aded i’mâl edilebilirdi artık orasını varın hesâb edin…

 

Erdoğan oyunun farkında. Bakın daha birkaç gün önce ne diyor: “Sebebi ne olursa olsun Türkiye’nin savunma sanâyiindeki hamlelerini engellemeye ma’tûf tutumlara müsâmaha göstermemiz kesinlikle söz konusu olamaz. Böyle bir tavır içine girenler karşılarında bizzât bizi bulur.” Cumhurbaşkanı durduk yere böyle bir konuşma yapmaz. Demek ki kanımız hâlâ mikrop dolu. Üstelik bunlar faâl ya’nî aktif hâlde! İkinci Gezi ile bağlantılı darbe tehdîdi de geçmiş değil. Adâlet komedisi boşuna sahnelenmiyor. Meydân nöbetlerinin yeniden başlayacak olması bu gerçeğe dayanıyor. Diğer âmiller tâlî.
 

Millî hamlelerin önüne taş koyanlar kim? Bunlar devleti mi özel sektörü mü temsîl ediyor? Neden bir şey yapılamıyor?

 

Şübhesiz her iki kanatda yuvalanmış durumdalar. Operasyonlar kısm-ı küllîsine zarar vermedi. Bukalemun gibiler. Dışarıdan bakdığınızda dindâr, vatanperver, fedâkâr görünüyorlar. En mühim ve tehlikeli işleri sırtlanıyorlar. Gel gör ki bu sırtlanış işi netîcelendirmek adına yapılmıyor. Maksad tavsatmak. Bunu erken sezebildiyseniz müdâhale imkânınız olabiliyor. Aksi takdîrde proje çöpe gidiyor. Dikkatli olmazsak millî otomobil de, millî tank da, millî uçak da çöpe gidecek. Sakın “atak” demeyin. Motoru, ya’nî kalbi yabancı. İyi de bir motor için bu kadar acımasız olunur mu? İşin tamâmı o motorun yanında hiç kalırsa olunur. Şu hâlde ajanlar aldıkları ta’lîmât gereğince Erdoğanlı yıllarda oyalama taktiği güdüyor. Ardından bu projelerin ismini dahi ağza aldırmayacaklar.

 

Börtü böcek ehem mühim tasnîfi yapmış durumda. Anlayacağınız işimizi elimizden almışlar. Kafamızı deve kuşu gibi kuma gömmek kimseye fâide sağlamaz. Bilmek tedbîr almak için elzem. Hayâtî mes’elelerde %70 millî, %90 millî diyerek tesellî bulamayız. %100’ü yakalamamız gerekir. Ayrıca kalbi biz yapalım da %80’i millî olmasın. Zîrâ diğer kısımlar istenildiği anda i’mâl edilebilir. Nitekim tankımıza ondan bundan motor dileniyoruz. Sizi bilmem ama bu hâlin bizdeki aksi ta’rîfi zor bir mi’de sancısı…

 

Motor problemi kalıcı olarak çözülmeli. Devlet bu konuda önayak olmalı. Yap, işlet, devret modeli tersinden uygulanabilir. Özel sektörden babayiğit beklemeyi unutalım. Kim devletden daha babayiğit olabilir ki? Nice kamu iktisâdî teşebbüsü yok mu? “Türkiye Lokomotif ve Motor Sanâyii Anonim Şirketi” gibi… Hâdiseye peşin hükümle yaklaşırsak hepimiz kaybederiz. Fikr-i sâbitden fikr-i müteharrike doğru yol almalıyız. Bu işlerde köşeli olunmaz!