Hani Şenol Hoca masaldı?

A -
A +

Yahu burası nasıl bir ülke oldu böyle? Tabii ki spor medyasından söz ediyorum... Daha dün Şenol Güneş'i yerden yere vuranlar bugün kalkmışlar Lucescu'nun yerine acilen Şenol Hoca getirilmelidir, hatta aynı zamanda Beşiktaş'ı da yönetmelidir diye feryat etmiyorlar mı? Siz ya Beşiktaş'ın yere yapışmasını istiyorsunuz, ya da aklınız bir karış havada geziyorsunuz. Ben başka türlü yorumlayamadım bu uçuşunuzu... Bakınız bu feryadınız hemen iki puan kaybına bile sebep oldu Beşiktaş'ın... Tamam rotasyon yaktı belki de iki puanı ama ben tribün mırıldanmalarını çok iyi biliyorum. Çünkü benim bir canım da o gece o tribünlerdeydi ve sağır da değildi... Aynı canım salı akşamı uçarak döndü Kadıköy'e... Çünkü o iki şampiyonluğu, biri futbolun cilvesi ile, diğeri malum biçimde, elinden alınan, Dünya üçüncüsü, Beşiktaş'la iki şampiyonluk yaşayan Şenol Güneş Hoca Şampiyonlar Ligi'nde grubu birinci bitirerek yürüyecekti. Üstelik bitmişleri hayata döndürerek.

Naim'in ardından!
1992 Olimpiyat Oyunları'nda hemen bir kaç metre uzağından izlediğim Naim, halterin altından yine peş peşe dünya rekorları ile çıkarken gözyaşlarımızı tutamamış, avuçlarımız patlayana kadar alkışlamıştık. Aynı büyük şampiyon halteri müzeye bıraktıktan sonra ne yaptı? İşte burada bizler, bu bir daha dünyaya gelmesi zor olan yeteneklere ne yazık ki sahip çıkmayı bilmiyoruz. Onları kendi hâllerine bırakıp, sonra da "Vah vah, ne hâle gelmiş" diye hayıflanıyoruz. Nur içinde yat büyük şampiyon! Bu dünyadan giderken bile bir ders bırakmışsındır umarım... 

Asıl burası çok önemli...
Büyük bilgin Tudor!
Bence Lucescu'dan boşalması beklenilen millî takım teknik direktörlüğüne bu Tudor getirilsin. Çünkü bu büyük hoca elindeki bir takımı son derece çağdaş davranarak önde kanatsız oynatabiliyor... Çünkü bu büyük hoca, başta kâşifi İngilizler olmak üzere, bütün dünyanın vazgeçtiği sistemle, yani takımını tipik çift santrforla oynatabiliyor. Bu büyük hoca bitime 10 dakika kala, hem de 4-1 yenik iken, elindeki tek kanat oyuncusunu oyuna almayı da biliyor. Eh bundan iyisi can sağlığı be! Pardon unutuyordum; bu hocanın bir de koruması var, ismi galiba Cenk idi, onu da unutmayınız haaa!

Hıncal Usta; orası yanlış!
Hıncal Uluç Ağabey pazar günü benim bu köşeden alıntılar yapmış. Bizim için övünç meselesidir. Ama bir yeri yanlış yazmış. Ben 5 Fenerbahçeli basketbolcunun millî takımdan affını istemelerini eleştirmedim, tam aksine sağlık ve hatta hayat endişesi ile doğru karar verdiklerini yazdım. O bölümün sonunda da FIBA-Euroleague çekişmesine öfke kustum... 

Erol Erdal Alkan ne oldu be?
Hani şu Lucescu ve ortaklarının menajerlerle iş birliği yapıp A millî takıma aldıkları ama oynatmadıkları genç vardı ya... Bir gazetemiz böyle bir yangın çıkarmıştı. Sonra aynı gazete bu genci ümit millî takım teknik direktörü Abdullah Ercan'ın izleyip kadrosuna dâhil ettiği haberini vermişti. Hatta bu genç ümitlerde üç defa da sahaya çıkmıştı. Devamla; Abdullah da Lucescu'ya önermiş, o da banttan izleyip kadroya dâhil etmişti... Yangını çıkaranlar hâlâ yangının sonuçlarını yazmadılar. Hatta iki de menajer vardı isim olarak verdikleri, yani yangının müsebbiplerinden... Ne oldu be? Merakla bekliyorum... Baş yazarınız da körükle yardım etmişti ama ondan da hâlâ ses yok... Kim doğru söylüyor acaba? 

Siz çok yaşayın be kulüpler!
Yahu bu ülkede milyonlarca avronun dolaştığı futbolda ne zaman bir Batı örneği uygulamaya tanık olacağız ki? Bu ne biçim iştir anlı şanlı kulüp yöneticileri ve başkanları? Hâle bakınız; bir zamanlar şimdi rahmetli olan İlhan ağabeyimiz üzerinden transfer politikasını övdüğümüz Gençlerbirliği, daha dün kovduğu Ümit Özat'ı iki ay sonra yeniden göreve getirdi. Bravo Kanal 24! Programınızda önermiştiniz, hem de aynı isim yanınızda otururken... Hâle bir daha bakınız derim! 

 

Pelin Çift’e yakıştı mı?
Çok şükür “Diriliş” yeniden ekranlarda... Bugüne kadar hiç kaçırmadım desem yeridir. Bu tarihî diziden sonra da ekrandan ayrılmam. Çünkü Pelin Çift isimli bir kadın deryamız, tarihî, dinî, özetle zengin içerikli mükemmel bir program sunuyor. Konukları da on numara oluyor... Tam ben “Nihayet TRT” derken aynı Pelin Hanım’ı, bana göre çok ucuz, değerli bir saniyesi olmayan bir programı resmen ve alenen taklit ederken görmez miyim? Hayal kırıklığı yaşıyorum. Pelin Hanım’ı bu ucuz yola sokanlara yazıklar olsun! Tabii ki kendisi de onay verdiği için üzgünüm... Herkese vız gelebilir. O da benim sorunum değil... Değer kaybedenlerin sorunudur... Yapma bunu TRT!

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.