Lastik Şükrü...

A -
A +

Uzun zamandır rastlayamıyordum Şükrü Ersoy ağabeyime... Meğerse Bahariye’den taşınıp uzaklara gitmiş. Geçenlerde Kadıköy’de Beyaz Fırın’da otururken koşup sarıldım... Kim mi bu Şükrü Ersoy? Şimdi 87 yaşında olan Fenerbahçe’nin, plonjonları sebebiyle lastik kaleci unvanlı, efsane kadrolarından birinin 10 yıldan fazla kalesini koruyan, hem de millî kalecimiz... Anıları tazeledik, hem sevindik, hem de günün gelişmeleri yüzünden dertlendik. Nerelerden nerelere geldik değil mi Şükrü Ağabey?

Meler Kardeşim bu voleybol maçı değildi!

Başakşehir-Fenerbahçe maçının bitimine az bir zaman kala Fenerbahçe savunmasının içine düşen bir topu Mehmet Topal uzaklaştırırken Neto, voleyboldan bildiğimiz iki elle topu çıkarma eylemini yaptı. Karar mı? Eh, hafta içi grogi edilen bir hakem ne çalabilirdi ki? Az kalsın unutuyordum; Memnun musunuz Şekip Bey ve etrafı?

Mustafa Başkan doğru adreste mi?

Galatasaray’ın yeni başkanı Mustafa Cengiz, geçenlerde düzenlediği yarım porsiyon basın toplantısında, yönetim olarak ilk hedeflerinin mali tabloyu düzeltmek olduğunu söyledi.  Ben de cankulağı ile, hedeflerinin hem ligi, hem kupayı kaldırmak olduğunu söyleceğini bekliyordum. Ne bileyim yani; biz “Üç Büyükler” denince öyle hedefler konduğunu bilirdik... Taaa doğduğumuzdan beri... Dünya değişiyor demek ki!

Hakeme tepki serbest!

Bir hakem sizi ikinci sarıdan veya direkt kırmızıdan dışarı atarsa, el kol hareketi ve en ucuz küfürle işi idare edebilir, sadece bir maç otomatik oynamama sözüm ona cezası ile kurtulursunuz. Yeter ki, bağlantılarınız sağlam olsun! Tıpkı Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, İtalya gibi falan değil mi?

Şenol Hocam uyanmış!

Maç 2-0 iken, Şenol Güneş Hocam tuttu Oğuzhan’ı alıp yerine koyduğu Vida’yı tandeme, oradan Medel’i de Atiba’nın yanına sigorta olarak getirdi. Bu, kafa tutarak oynayabilen düşmüş Karabükspor’u bloke etme anlamı taşıyordu. Hedefe giderken hücumculuk hayalperestliğinden sıyrılış mesajı... Yorumcuların dikkatine!

Siz önce aynaya bakınız!

Birçok eski hakem, başta da isimleri ortada olduğu için açıkça yazıyorum, Mustafa Çulcu, Deniz Çoban gibi, neredeyse ispiyonculuk oynuyorlar. Yahu biraderler; siz sahada iken veya masanın arkasındayken neler olmamıştı ki? Önce aynaya bakınız lütfen! Onun bunun dolduruşuna, düşüşlerine mazeret arayanlara kendinizi kullandırtmayınız! Hele hele kale ağzından topu içeri atacağına, ceza alanı dışına top kesip de, “O arkadaş çok güzel şut atıyordu, onu izlemek için verdim” diyenlerin kolundan çıkınız derim... Ki zat-ı muhterem cebindeki 850 bin dolarlık çeki ligin son maçını oynadıktan sonra Anadolu’dan İstanbul’a getirildiğinde sahibine iade etmişti. Getiren ve getirten hayatta değil ama veren ve geri götüren hayattalar...

Hey gidi Yusuf Duru hey

Fenerbahçe’nin eski asbaşkanlarından, benim de hem mahalle, hem de lise arkadaşım Yusuf Duru geçenlerde FBTV’de idi... Hoş sohbet oldu da, Yusuf en önemli yeri atladı. Onun döneminde Fenerbahçe şampiyon olurken, başkanı kulübe belediye otobüsü ile gider gelir, kendisi ve kadim dostum Başaran Ulusoy deplasman seyahatlerini cepten ayarlarlar, rahmetli Hüsnü Çil de şirketin kasasından sonra yerine koymak kaydıyla oyuncuların prim ve maaşlarını öderdi... Nasıl ama? Aynen şimdiki gibi değil mi? Şampiyonluk mu? O vardı işte!

Belhanda tarihî cezayı almalı!

Galatasaray, Sivas yenilgisinden sonra bir gün önce kendisine sunulan liderlik koltuğuna oturmak için sahada... İyi de oynuyor. Saha içi yönetim de gerçek sahibi Belhanda’da.. Devre 3-0 bitiyor. İkinci yarıda idare-i maslahat... Tamamdır; liderlik gelmiştir... Bitime de saniyeler vardır... O da ne? Takımın yegâne yönetim ustası Belhanda, resmen kendini attırıyor... Hem de aynı anda iki sarı karttan... Yani direkt kırmızı da değil... Şimdi mi? Galatasaray yine yönetmensiz kalmıştır. Merakım da, tarihî bir ceza mı kesilecek, yoksa ensesi mi okşanacak?

Avcı dolmuşta

Hani dedik ya, yazdık ya, Abdullah Avcı büyük aşama gösterdi ve takımı iyi top oynuyor diye... Sen misin?.. Kalecisi ve geri dörtlüsü, hatta ön liberosu pres altındayken pasla oyuna çıkmaya çalıştı ve yarım düzinelik olmaktan şans eseri kurtuldu... Bir de Arda transferi var ki, bu sütunda, daha gelmeden ne yazmıştım hatırlar mısınız? “Başakşehir kendi ayağına sıktı” demiştim...

Fernandao!

Hatırlar mısınız; Bursaspor’dan alınan gol kralı varken, isimli ama çoktan emekli olmuş Van Persie tercih edilmişti. Şimdi o kenara atılan golcü bütün günahkârlardan attığı gollerle hesap soruyor... Helal olsun Fernandao!

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.