Yayıncı kuruluş aynasız mı?

A -
A +

Geçtiğimiz perşembe günü gazetemin spor sayfasında şöyle bir manşet patlamıştı: Artık bize müsaade!... Bu cümle futbolun yayıncı kuruluşu beIN’e aitti. Dertlilermiş. Neymiş; Galatasaray, organize ettikleri ödül gecesine katılmamışmış, şampiyonluk kutlaması kendilerine verilmemişmiş, kulüplerin VAR konusundaki yıpratıcı demeçleri varmışmış, bazı görüntülerin saklanması, bazılarının verilmesiymiş... Teminatı da yakıp bırakmak istiyorlarmış.  Galatasaray Kulübü özerktir beyler. İstediği gibi davranabilir. VAR rezaleti ise yalan mı? Bazı pozisyonları neden vermiyorsunuz gerçekten? Yorumcularınız neden hakemlerle ilgili tek kelime etmeden maçı bitiriyorlar? Bu da benden... Haa unutmadan; bende 4 adet dekoder var. 

Bravo Nihat Başkan! 
TFF’nin yeni başkanı Nihat Özdemir ne gibi icraatlarla işe başlayacaktı acaba... Kafadan iki önemli atama ile bence doğru yola çıktı denebilir. Birincisi, A Millî Takım için koordinatör diyelim, Selim Soydan... Futbolculuğundan sonra Uche ile Högh’ü Fenerbahçe’ye getiren futbol zekâsı... İkincisi altyapı için Almanya eğitimli, Bayernli, Real Madridli Hamit Altıntop... Hep söyler, hep yazarım, derim ki kulüpler yönetimlerine mutlaka iki benzeri tip almalıdırlar. Ama nerede o kafa? 
 
Fikret Orman dostuma not! 
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ile dostluğumuz eskidir. Buradan hareketle kendisine şu Quaresma ile ilgili bir notum olacak.  Portekizli kulübe bir milyon avroluk alacağı için ihtarname göndermiş. Topyekun da tepki görmüş. Avcı Hoca da “Onu istemem artık” demiş. Eh, ne demiştim, “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı...” Bu adam neden geri getirildi ki? Hem de kaç yaşında? 
 
Efes ile Fenerbahçe farkı! 
Ben bu satırları gazeteme gönderdiğimde henüz altıncı maç oynanmamıştı. Bunu belirttikten sonra bu iki takım arasındaki farka değinmem gerekli. Son statüye göre bir takımda en fazla beş yabancı salona çıkarılabiliyor. Buradan hareketle, Fenerbahçe’nin sakatları hariç, beş kaliteli yabancısının dışında Sinan, Melih ve Ahmet gibi değerli üç yerlisi var. Devşirme Dixon’ı da unutmayalım. Anadolu Efes’in sahada, kim olursa olsun, beş yabancısından başka, bizim lig için oyuncusu var mı kenarda? Yok! O zaman? Haftaya devam! 
 
Kongreye siyaset sokmak da ne demek? 
F.Bahçe’nin kongre üyesi, daha doğrusu genel olarak üye profili ne hale gelmiş... Bendeniz 60 yıldan fazladır bu kongreleri takip ederim de, o günlerin üye yapısı ile bugünkünü kıyaslamam bile mümkün değildir. Yahu siz nasıl üyesiniz öyle? Spor kulübü kongresine politika sokulur mu? Kaç kişi valiye malum hitapta bulunan aday kişinin sloganı ile reklamını yaptı kürsüden inerken. Nasıl izin verdiniz buna Sayın Vefa Küçük? Bu kulüp Yassıada’da idamla yargılanan üç başkanından bile tek bir kongrede siyasetin ‘S’sini bile duymamıştır. 
 
Gelelim ibraya... 
Televizyonların altyazısında Fenerbahçe yönetiminin mali kongrede ibra edildiğini geçiyordu. Acaba kaç üyenin el kaldırışı ile ibra edildi, biliyor musunuz? Ama nerede o gazetecilik? Sizce 150’yi geçmiş midir el kaldıran sayısı? 30 bin küsur üyeden bu kadarı övünç kaynağı mıdır? Hele hele tüzük tadil kongresinin yetersiz sayı yüzünden yapılamayışı sizce haber neden olmuyor? 
 
Seçime üç gün kala benden
İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanlık seçimi pazar günü tekrarlanacak. Aslında geçtiğimiz aylardaki seçimin tamamen tekrarlanması gerekirdi bence... Neden mi? Muhtıralarla, Gezi kepazelikleriyle, malum aralık skandalıyla, 15 Temmuz ihanetleri ile Tayyip dostumu yıkamayacaklarını anlayanlar işi sonunda hileye vurdular. Yani açık darbe havagazı-terkos, eski argo diliyle... Beyler; dostum eski Kasımpaşalıdır. Siz eski Kasımpaşa’yı bilir misiniz? Dostum ayrıca eskiden bela ligi olan İstanbul Amatör kümede yıllarca kaptan-futbolcu olarak mücadele verdi. Yani yılmaz, kralından çekinmez, dümdüz yolundan gider onu iyi bilesiniz. Pardon unutmadan; bir de gizli otel görüşmesi 45 dakikayı böle böle 3 dakikaya indirebilen büyük kaşif CHP adayı var ki, sormayın gitsin! Savunucusu cimnastikçi haber spikeri de zaman özürlü çıktı. 
 
TRT Müzik ve TRT-2... 
Bildiğimiz, bildiğiniz gibi benim has müziğim alaturka artık sadece TRT’nin Müzik kanalında duyulmaktadır. Ne yazık ki... Geçtiğimiz çarşamba akşamı da “Hoş Sada” isimli programı izledim. Harika bir saz, sakın ola ki buna orkestra demeyin ayıp oluyor ve de harika bir erkek solist arkadaş... Ne besteler okundu, ne besteler... Ama solist arkadaşın eşiyle tangoyu aynı şarkıyla iki kere yapması bence belki de az ama gölge düşürdü. Yine de devam lütfen! Sonra mı? Hülya Koçyiğit’in pazar programının konuğu Kerem Alışık idi. Neler andık neler... Hele hele bu Kerem’in bir futbolculuğu vardı ki, hem de profesyonel haaa, sormayın gitsin... Ama orada bıraktı ve baba-ana mesleğine dört elle sarıldı.
 
Önce Şeref Has, sonra Eyüp Abi... 
Geçtiğimiz hafta sonu âdeta zehir oldu desem yeridir. Önce Fenerbahçe formasını 14 yıl taşımış, senelerce kaptanlık yapmış, benim gördüğüm bir numaralı dinamo Şeref Has kaptanı kaybettik. Sonra de fıkra profesörü, gazeteci, yazar, ekonomist Eyüp Karadayı ile ilgili acı haber patladı. Fenerbahçe yönetimlerinde de görev aldı bu iki önemli şahıs. Spor dünyamızın yakından tanıdıklarıydılar. Hani şimdiler gibi, “Bu da kim yahu” denenlerden değildiler. Allah rahmet eylesin. Nurlar içinde yatsınlar. Yakınlarına sabırlar dilerim. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.