Tedbire güvenmek, tevekkülü bozar

A -
A +

(Tedbirini terk eyle!) demek, (Tedbir alma!) demek değildir. (Aldığın tedbire güvenme) demektir.

Müslüman, sebeplere yapışır, ama sebeplere değil, bunlara kuvvet verene güvenir. Yakub aleyhisselamın bu ikisini birlikte yaptığı Kur'an-ı kerimde bildirilip, bu hâli övülüyor:

([Çocukların] Babalarının kendilerine emrettiği şekilde [çeşitli kapılardan şehre] girmeleri [aldıkları bu tedbir] Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı, ancak Yakub içindeki dileği [nazar değebilir korkusunu] açığa vurmuş oldu. Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz [vahiyle] öğretmiştik, ama insanların çoğu [tedbirle takdirin değişmeyeceğini] bilmezler.) [Yusuf 68; Kurtubi tefsiri]

İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki: Tesiri sebeplerden bilip, Allahü teâlânın kuvvetiyle tesir ettiklerini bilmeyenler bid'at ehlidir. Sebeplere tesir kuvvetini Allahü teâlânın verdiğine inanansa, hak yola kavuşmuş ve her iki tehlikeden kurtulmuş olur. (1/110)

Tedbirini aldıktan sonra, Allahü teâlânın takdirine bağlanan, tevekkül sahibidir. (Kader, tedbirle, sakınmakla değişmez) hadis-i şerifini iyi bilen hazret-i Hasan ve hazret-i Hüseyin, Levh-i mahfuz'da kaderlerini gördükleri için mübarek dedelerinden yardım istemediler. Peygamber efendimiz, sevgili torunlarına, hazret-i Ali de oğullarına, yardım istense gerekli yardımı yapmazlar mıydı? Elbette yardım eder, çocuklarını tehlikeden korurlardı. Allahü teâlânın bildirmesiyle kaderlerini bildikleri için, yardım istemediler.

RIZIK İÇİN ÜZÜLMEMELİ

Cüneyd-i Bağdadî hazretleri, (Emrettiği için çalışmalı, rızık için üzülmemeli, tedbirlerin arkasında koşmamalı) buyurdu. Rızık için, Allahü teâlânın verdiği söze güvenmeli. Emrine uyarak çalışanı, rızkına ulaştırır. (S. Ebediyye)

Müslüman, dinin emrine uyarak tedbir alır, ama tedbirine güvenmez, takdir neyse onun olacağına inanır. Tedbire güvenmek, tevekkülü bozar. Tevekkül, kalbin her işte Allahü teâlâya güvenmesi demektir. Şair diyor ki: Tedbir alıp koşan da, takdirine yetişmez. Takdir yerini bulur, tedbirle iş değişmez.

Şiirdeki, (Tedbirini terk eyle!) demek, (Tedbir alma!) demek değildir. (Aldığın tedbire güvenme) demektir. Şiirlerde böyle teferruatlı açıklama olmaz. Veciz olduğu için anlamayanlar da çıkar. Anlamayıp büyük zatlara dil uzatmaktan sakınmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.