Sevgi ve güven başarının şartıdır

A -
A +
Din kardeşimizi, iş arkadaşımızı, patronumuzu, hocamızı veya öğretmenimizi biz seversek, onlar da bizi sever. Biz onlara güvenirsek, onlar da bize güvenir...

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:

Din ve dünya işlerinde başarılı olmak için, doğruluktan kesinlikle ayrılmamak gerekir. Yalan, yanlış veya zarar üzerinde ısrar ederek hiçbir işte başarılı olunamaz. Hatada ısrar ederek bir yere varılmaz.

Başarılı olmak için ikinci önemli şart, sevgi ve güvendir. Din kardeşimizi, iş arkadaşımızı, patronumuzu, hocamızı veya öğretmenimizi biz seversek, onlar da bizi sever. Biz onlara güvenirsek, onlar da bize güvenir. Onlara, bu sevgi ve güveni tesis edecek şekilde davranmak gerekir. Yoksa zorlamayla sevgi ve güven ortamı oluşmaz. O şekilde davranınca, sevgi ve güven kendiliğinden oluşur.

İnsan sevmediği işte başarılı olamaz, o işe faydası olamaz. Kendine de, o işe de faydadan çok zararı olur. Çalıştığı işte, âmirine, arkadaşlarına güvenmiyorsa ve güven vermiyorsa, kimse ona yardımcı olmaz. Kendi başına kalır. Dolayısıyla sevgi ve güven, bir arada olmanın ve başarının şartıdır.

Başarılı olmak için üçüncü önemli bir şart da sohbet toplantılarıdır. Sohbet, illa konuşma yapmak, birilerini dinlemek değil; sâlihlerle yani Ehl-i sünnet âlimlerini sevip onların kitaplarını okuyanlarla bir arada olmak demektir. İş için bir araya gelsek de, ortam müsaitse, birkaç satır da olsa Ehl-i sünnet kitaplarından okumalı. Her gün bunu âdet edinmelidir. İş toplantılarında da, bir sayfa kadar kitap okumak faydalıdır.

UYUMLU ÇALIŞMANIN ŞARTI

Tek başına bir ordu olamayız. Kendi kendimize bir şey yapamayız. (Ben biliyorum) demekle başarılı olunmaz. Sevgi ve güven içinde beraber olmayanlar, başarılı olamazlar. Kurmalı mekanik saatlerin içinde bir sürü küçük çarklar olur. Bunların hepsi birbirine tam uyumlu şekilde çalışırlar. Arada bir çatlak olsa, bir tanesi dönmese, bir tanesi kopsa o saat durur. Özellikle bir arada olduğumuz zaman, yaptığımız işte başarılı olmak için, saatin içindeki çarklar gibi uyum içerisinde olmak, aynı hedef için çalışmak lazım.

Boş oturanı Allahü teâlâ sevmez. Kendi işimiz de olsa, başkasına ait bir işte çalışsak da, boş vaktimiz kalmışsa, bu işe nasıl faydalı olabilirim diye düşünmeli, mutlaka faydalı bir şeylerle meşgul olmalı, kendimizi o işe daha faydalı olacak şekilde geliştirmeye çalışmalı. Yine boş vaktimiz kalırsa Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından okumalı, boş durmamaya çalışmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.