"Kudüs bizim davamızdır"

A -
A +
Bursa'da toplu açılışa katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, İsrail'in Mescid-i Aksa tahrikine çok sert tepki gösterdi. Askerlerin postallarıyla mübarek mekana girmesini "zalimlik" diye ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu: "Herkes unutsa da Kudüs bizim davamız olacak. Kimse bize dönüp de Kudüs sizin davanız değildir diyemez... Mescid-i Aksa bize Hazreti Ömer'in, Yavuz'un, Kanuni'nin emanetidir. Ne gerekiyorsa yapacağız... Başta BM olmak üzere dünyanın her yerinde Kudüs'e sahip çıkmak için girişimde bulunacağız. Mescid-i Aksa kurtulacak. Kudüs'ün, Mekke'nin, Medine'nin, Şam'ın, Bağdat'ın olduğu Orta Doğu'yu kimse bataklık olarak tanımlayamaz. Burayı bataklık haline getiren İsrail'dir."
Bu arada İslam âleminin mukaddeslerini postallarla çiğneyen İsrail'e tepki yağmaktadır. İsrail, Mescid-i Aksa üzerine kurguladığı kirli planlarından vazgeçmiyor. Başta Türkiye olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, bu provokatif tavra tepki gösteriyor. Cuma namazı sonrası gösterilerde yüz binler buluştu. Kalabalıklar Netanyahu ve İsrail yönetiminin zalimliğini protesto etti.
İngiliz Hariciye Vekili (Dışişleri Bakanı) Arthur James Balfour'un imzasıyla Yahudi Siyonist taleplerinin temsilcisi olan banker Lord Rothschild'e hitaben 2 Kasım 1917'de bir deklarasyon yayınlandı. 11 maddeden oluşan bu deklarasyon çok kısa bir metindir. Nerede ise bir paragraftır. Fakat arkasında Siyonist Yahudilerin dünyanın dört bir yanında, dört bir koldan yürüttükleri yarım yüzyıllık sıkı, çok yönlü ve derin planlar içiren bir mücadele vardır.
Bu Balfour Deklarasyonunda şu görüş yer almaktadır: "Majestelerinin hükümeti, Filistin'de Yahudiler için millî bir yurt kurulmasını uygun görmektedir. Ve bu hedefin gerçekleştirilmesini kolaylaştırmak için elinden geleni yapacaktır."
Osmanlı Devleti Filistin'i 1917'de terk etmek zorunda kaldı. İsrail Birleşmiş Milletler'de sadece 1 oy farkla kurulmuştur. İsmet İnönü'nün emri ile İsrail'i ilk tanıyan 3 ülkeden biriyiz. (ABD-Rusya-Türkiye)
Türkiye sözde İsrail ile Filistin- Arap Dünyası arasında bir denge politikası takip etti. Ama ağırlık İsrail'den yana idi. İsrail 1980 yılında Kudüs'ü "Ebedi başkent" ilan edince Türkiye uyandı ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Hatta o dönem diplomatik ilişkiler başkonsolosluktan maslahatgüzarlık seviyesine indirildi.
Daha sonra DYP-SHP koalisyonunun başbakanı Demirel, ilişkileri "Büyükelçilik" seviyesine çıkarttı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.