Ermeni dosyası

A -
A +

Ermenilerle ilgili "soykırım" bir yalandan ibarettir. 100 binlerce masum Türk'ü ve Müslüman'ı katleden Ermeniler yalan söylüyor. Türkiye'nin ekonomik, siyasi, demokratik ve sosyal refah seviyesinin artması ve 1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılına kadar Batı'ya hizmet eden vesayet rejiminin sona ermesi, içerde ve dışarda AK Parti iktidarına saldırıları artırdı. Türkiye'nin itibarını düşürmek istemektedirler. Ermeni meselesinin temelinde Büyük İsrail hedefi vardır. Büyük Ermenistan ve Büyük Kürdistan aslında Büyük İsrail projesinin ara hedefleridir.
Ermenilere soykırım (4T) hedefi üzerine inşa edilmiştir. 1- Terör 2- Tanıma 3- Tazminat 4- Toprak...
Hıristiyan Batı'nın 21. Yüzyıl stratejisi İslamiyetle savaş temeline dayanır. Ermenilerin "sözde soykırım"ını İsrail ve Hıristiyan Batı kullanmaktadır. Ancak geçmişte olduğu gibi Ermeniler yine hüsrana uğrayacaklardır.
Türkiye'deki Ermeniler cumhuriyet devrinde devletin yanında yer almışlardır. Peki, neden 24 Nisan Ermenistan için önemlidir? Çünkü 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni komitaları kapatılmıştır. Ve 235 kişi tutuklanmıştır.
Hıristiyan Batı'nın mazisi katliamlarla doludur. Bu arada Vatikan'ın geçmişi son derece zulüm ve vahşet ile doludur. Batı'nın bize hesap sorması değil hesap vermesi lazımdır. Amerikalı meşhur tarihçi Prof. Dr. Justin Mc. Carthy'in "Ölüm ve Sürgün" isimli eserinde 1821 Yunan isyanından 1922 Milli Mücadeleye kadar Ermeni ve Yunanlılar tarafından 5 milyon Müslümanın katledildiğini yazar.
9-10 asır boyunca Türklerle birlikte rahat ve sükun içinde yaşayan ve Osmanlı Devletinde oldukça zengin bir tabakayı meydana getiren Ermenilerin tutumları; 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşlarında Osmanlının yenilmesiyle, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması ve 13 Temmuz 1878 tarihinde Berlin Antlaşması imzalanınca değişmiştir. Bu anlaşmalardan sonra Rusya'nın ve bazı Avrupa devletlerinin kışkırtmasıyla Ermeniler süratle örgütlenerek, bağımsız bir Ermenistan devleti kurmaya yönelmişlerdir.
Rusya, Kafkasya'da çağlardan beri devam eden milli politikası gereği, Türkiye ile Kafkasya'daki Azerbaycan'ın arasına uydu görevini yürütecek bir Ermeni devleti yerleştirerek, irtibatlarını koparmak istemiştir. Bu amaçla, Rusya'nın Bolşevik lideri Lenin, 18 Aralık 1917'de tayin ettiği Kafkasya Komiseri Ermeni asıllı Stepan Şalımyan'a 30 Aralık 1917 tarihli kararname ile o sırada Rus işgali altında bulunan Doğu ve Güney Kafkasya'da Sovyetler Birliğine bağlı bir Ermenistan Devleti kurma yetkisini de vermiştir. 27 Nisan 1920'de Bolşevik hakimiyetinin tesirinden sonra Güney Kafkasya ve Azerbaycan'da; Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri ile Nahçıvan Özerk Eyaleti ve Karabağ Özerk bölgesi kurulmuştur. Ermenistan, kâğıt üzerinde sınırları çizilen bir devlete böylece sahip olmuştur. Milliyetçilik ve yayılmacılık duyguları iyice kabartılan ve kışkırtılan Ermeniler, Sovyetler Birliğinin dağılmaya başlamasından sonra, 27 Ağustos 1990 tarihinde bağımsızlıklarını ilan ederek, Büyük Ermenistan'ı kurma hayaliyle komşularına saldırmaya başlamışlardır.
1915 yılında; 1. Dünya Savaşı sırasında Türkleri arkadan vuran Ermeniler, Tehcir Kanunu ile zorunlu göçe tabi tutulmuşlardır. Ermeniler bu tehcir sırasında 1.5 milyon Ermeni'nin öldürüldüğünü iddia etmişler ve bugünden sonra her yıl sözde Ermeni soykırımı adı altında Türkiye aleyhinde faaliyetlerde bulunmuşlardır. Büyük Ermenistan'ı kurma hayalindeki Ermeniler, bu bahaneyle Türkiye'den tazminat, soykırımı kabul ve toprak talep etmişlerdir. Bu amaçla, 1937-1986 yılları arasında organize terör faaliyetleri ile yurt dışındaki temsilci ve temsilciliklerimiz ile yurt içindeki kuruluşlarımıza saldırıda bulunmuşlar ve isteklerinin yerine getirilmesini istemişlerdir. (Aynı Osmanlının son döneminde Ermeni komitacılarının masum halka saldırdığı gibi.)
Son yıllarda terör faaliyetleriyle isteklerini gerçekleştiremeyeceklerini anlayan Ermeniler, 1986'dan sonra siyasi platformda Türkiye'ye baskı uygulamayı ve Kürdistan hayaliyle ülkemizi bölmeyi amaç edinen PKK terör örgütüne her türlü desteği vererek, ülkemizin parçalanmasına yardımcı olup bu yolla toprak talebini gerçekleştirmeyi hedeflemiştir.
Ermenistan'ın özellikle ülkemiz sınırına yakın yerleşim yerlerinde PKK terör örgütüne lojistik ve militan desteği sağladığı, kendi sınırları içinde de kamp yerleri kurdurduğu, PKK terör örgütünün içerisinde üst seviyede Ermeni asıllı subayların olduğu tespit edilmiştir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.