Sıcak denizlere açılma hayali

HDP'nin Türkiye partisi olmadığı inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Ortak vatana ve ortak yaşamaya karşıdır. Bağımsız değildir, PKK'ya bağımlıdır. PKK ise Kandil'e, Kandil ise başta İsrail ve İran olmak üzere ABD ve Almanya'ya bağımlıdır. Teröristlerin barınacağı yerler Almanya'dan gelen 400 bin Euro ile yapılmıştır. 

Müslüman, dindar Kürtlerle PKK'yı terazinin aynı kefesine koymak son derece haksızlık olur. Bir HDP milletvekili çok sayıda silahın yakalandığı kişilerin yanında idi. Kuryelik yaptığı ortaya çıktı.

Başbakan çözüm sürecinin devam edeceğini, ancak bu sürecin muhataplarla yapılacağını açıklamıştır. HDP'siz çözüm sürecinin başarılı olacağına inanıyorum. HDP kendisine oy veren dindar Kürtleri sukut-i hayale uğratmıştır.

CHP'nin, Suruç katliamı ile ilgili yüzkarası raporunda HDP ile ilgili bir şey yok. AK Parti iktidarını tenkit etmiştir. Nerede ise AK Parti yaptı diyecekler!.. CHP ile koalisyonu AK Parti'nin tabanı istemiyor. Koalisyon AK Partinin son derece aleyhine olur.

İçimizdeki hainler de son derece yoğun bir şekilde çalışmaktadırlar. Geçen bir televizyon kanalında bir gazeteciye "PKK terör örgütüdür" sözü söylettirilemedi. Bunlar, PKK'nın üstlendiği iki polisimizin haince şehid edilişini bile "PKK yapmadı" diyecek kadar vatan hainidirler.

HDP devamlı yalan söylemiştir. İnanılırlığını kaybetmiştir ve Kuzey Suriye'de meydana getirilmesi planlanan PYD+PKK Kantonunun hayali içindedir.

Onlar bu hayali kuradursunlar, aslında bu kantonun meydana getirmek istenmesinin en büyük sebebi; Kuzey Irak'taki petrollerin sıcak denizlere ulaştırılmasını sağlamaktır.

Kuzey Irak Kürdistan lideri Barzani, Merkezî Irak hükümetinden kendisine vadedilen petrol gelirlerini tahsil edememesi üzerine, kendi petrolünün Türkiye üzerinden pazarlanması çalışmalarına başladı. Ve Türkiye ile ciddi anlaşmalar yaptı. Bu anlaşmalara göre Türkiye de muazzam gelir elde edecek ve önü alınamaz şekilde güçlenecekti.

İşte IŞİD (DAEŞ)'in saldırıları tam bu zamanda başladı ve Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen başta İsrail olmak üzere ABD, İran ve Almanya. ABD'de eğitilen DAEŞ militanlarını sahaya sürdü.

DAEŞ militanları ile hem Suriye'nin kuzeyinde Kürt Kantonunun oluşturulması sağlanacaktı hem de bunu İslamiyet adına yaparak bilinçaltına "İslamiyet Terör Dinidir" diye işlenecekti. Halbuki DAEŞ'in katliamlardan sonra yaptığı ilk iş Müslümanların mukaddesatına (camilerine, türbelerine) saldırmak oldu. Hatta Ravda-ı Mutahharayı da yıkacaklarını söyleyecek kadar dinsizliklerini gösterdiler.

İçerideki ve dışarıdaki Türkiye düşmanları bilmelidirler ki; Türkiye asla bölünmeyecek. Suriye sınırında PYD+PKK Kantonuna müsaade edilmeyecektir.

Bir hadis-i şerifte; "Layık olduğunuz ile yönetilirsiniz" buyurulmaktadır. İyi yöneticilere ve başkanlara layık olabilmek için tek yol vardır. O da; dinimizi doğru kaynaklardan öğrenmek, öğretmek ve ona göre yaşamaktan geçmektedir.

Başımıza gelen bütün felaketlerin sebebi; 1923 yılından itibaren CHP'nin uyguladığı ve gençlerimizi dininden koparan zalim politikalarıdır.

Allahü teala bu milletin başına bir daha böyle bir bela vermesin. Amin...