Genel durum

A -
A +
1094 akademisyenin bildirisi ihanet ve rezalettir. Bildiri imla hataları ile dolu olmanın ötesinde akademisyenlerin edebiyatı bakımından da son derece kötüdür...
Bildiriye gelince fikir özgürlüğü ile zerre kadar ilgisi yoktur.
Kandil’in hazırladığı bu bildiri yalnız Erdoğan ve AK Parti değil, devlete bu ülkenin millî ve manevi değerlerine düşman olanların görüşüdür. Bunların sayısı Türkiye’deki mevcut akademisyenlerin yüzde biri bile değildir. Bazı illerde bu kendini bilmezlerle ilgili soruşturma başlatılmıştır. Olması gerektiği gibi bazı üniversiteler de bu hainlerin görevlerine son vermiştir. Son 3 günde 5 bin akademisyen bu bildiriyi kınamıştır. Bu sayının artmasını bekliyorum.
Bu bildiri katliam hatta soykırım yapan, camiler dahil okul ve hastaneleri, iş yerleri ve meskenleri, yolları tahrip eden PKK’ya açıkça destek vermekte hatta yanlarında yer almaktadır. Bildiriye göre bu iş Birleşmiş Milletlere havale edilmeli ve Birleşmiş Milletlerin Barış Gücü Türkiye’ye gelmeli.
Vaktiyle Bosna Hersek’e Birleşmiş Milletler müdahale etti. Ancak 20 küsur senedir Bosna Hersek tam bağımsız değildir. Barış Gücü ve Birleşmiş Milletler yetkilileri vardır. Bu bildiride devlete katil iftirası atılmaktadır. Asıl gerçek katil PKK ise masum, mağdur ve haklı gösterilmektedir.
Cumhuriyet devrinde yüksek bilgi ve beceriye sahip eski bakan S. Kamran İnan "bu ülkede 300 bin hain var" demiş idi. Yazar Atilla İlhan ise "Türkiye’nin her devrinde yüzde 10 hain kontenjanı bulunmaktadır" demiştir. Şimdiki solcular geçmişte faşizm ve milliyetçiliğe karşı idiler. Şu anda ise katillerin yanında yer almaktadırlar.
Erdoğan ve AK Parti düşmanlığı ve nefreti bunları vatan haini haline getirdi. Peki Erdoğan’a neden düşmanlar? Siyonizm ve İsrail düşman olduğu için düşmanlar. Bu insanlar dış güçlerin yalnız taşeronu değil bu güçlerin devşirmeleridir de… Ve post modern haçlı ordusunun uşaklarıdır.
Kılıçdaroğlu’nun son yapılan CHP kurultayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakareti onun seviyesizliğinin tezahürüdür. Kılıçdaroğlu paralel yapının kaseti ile Genel Başkan olmuş idi. Erdoğan ise ilk defa halkın yüzde 52 oyunu alarak seçilen Cumhurbaşkanımızdır. Dördüncü defa CHP Genel Başkanlığına seçilen Kılıçdaroğlu 7 seçim kaybetmiştir. Ve çok daha fazla seçimi kaybedebilir.
Erdoğan ve Davutoğlu en az 2 saat topluluk karşısında ilmi siyasi ve istatistiki belgelere göre konuşuyor. Ama Kılıçdaroğlu azami 10-20 dakika konuşabilir. Bu dahi Kılıçdaroğlu’nda Erdoğan düşmanlığıdır.
Son kurultayda adayları ve delegeleri tehdit etmiştir. CHP’nin eski (MYK) üyesi olan Kürt asıllı ve “Türkiye âşığı” bir televizyon kanalında açıkça: Kılıçdaroğlu’nun ülkede mezhep kavgası çıkarmak istediğini ve Erdoğan’ın ise buna karşı olduğu için Erdoğan’a düşman olduğunu CHP’li bazı milletvekillerinin bile Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi Alevi partisi yaptığını dillendirdiklerini söylemiştir. Kılıçdaroğlu’nun siyasi ve devlet adamlığı son derece zayıftır. Ve tek birikimi Erdoğan düşmanlığıdır. Halkın millî ve manevi değerlerine yabancı olan CHP asla yüzde 25’i aşamaz.
Bunu bildiği için sokak terörü ile 66 yıldır halkın vermediği iktidarı gayrimeşru ve hukuk ve demokrasi dışı yollarla ele geçirmenin hayalindedir. Ama avucunu yalar!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.