"İkinci Moğol İstilası"

A -
A +
Küresel güçler, küresel sermaye ve Türkiye’nin dış ve bunların uzantısı içerideki düşmanlar, Türkiye’nin başta dış politika olmak üzere, demokrasi, ekonomik, kültürel, millî ve manevi değerler, eğitim ve çeşitli konularda gelişmesine karşıdırlar. Lozan’da Türkiye’ye giydirilen kaftan (elbise) dar gelince PKK, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C ve diğerleri ile bir nevi cezalandırıyorlar. Menderes “BAĞDAT PAKTI”nın mimarı idi. İlk önce Irak Emirini beşikteki çocuğu dahil katlettiler. Başbakanın cesedini caddelerde sürüklediler. (Yıl 1958) 1960 yılında askerî darbe ile Demokrat Parti iktidarı yıkıldı. Bağdat Paktı’nın mimarları olan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu idam edildiler. Ve darbelerle diğer üyeleri cezalandırdılar. Emperyalist Batı, İslam ülkeleri liderlerine “İslam ülkelerinin -Siyasi, askerî, kültürel ve ekonomik hangi konuda olursa olsun- bir araya gelenlerinin sonu Menderes gibi olur” mesajını verdiler. Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü ihtiyacının yüzde 70’i yerli üretim ile karşılanıyor. Ve bazı silahlar ve ekipmanlar Batı ülkelerinin üretim kalitesinden daha üstün. İsrail’in “HERON”larından daha gelişmiş “İnsansız Hava Aracı” üretimi yapmaktayız. Fırat Kalkanı Harekâtı Türkiye’nin Bekâ (devamlılığı) savaşıdır. Her konuda tehlike, gevşemektir. Devlet Bahçeli’nin dediği gibi: “Terörün panzehiri millî birliktir...” Bazı İslam ülkeleriyle terör konusunda iş birliği yapılmalıdır. İslam Dünyası, "İkinci Moğol İstilası"yla karşı karşıyadır. İslam Dünyasının birleşmesi gerekirken dünya menfaatleri, emperyalist hedefler ve iktidar hırsı sebebiyle parçalanıyor. Şii Haşdi Şabi, DEAŞ’tan farksızdır. Türkiye’nin Suriye politikası değişmedi Suriye’nin bölünmesine karşıdır. Suriye’de Türkiye’nin hedefi “Güvenli Bölge” oluşturulmasıdır. Trump buna sıcak bakarken Rusya karşı çıkıyor. Son günlerde İngiliz ve Alman başbakanları, CIA Başkanı, İngiliz Genelkurmay Başkanı geldiler. Yaratılanların en üstünü güzeller güzeli Sevgili ve Şerefli Peygamber Efendimize (aleyhissalatü vesselam) Batı Avrupa’da hakaret dolu karikatürler caddelere asıldı. İslamiyet’e karşı içlerindeki kinlerini artık alenen kusuyorlar. Siyasi ve buna bağlı ekonomik istikrar yeterli değildir. Ahlâki, hukuki, bürokratik istikrar da lazımdır. Türkiye NATO üyesidir. Ama ABD ve AB Türkiye’nin karşısında ve terör örgütlerinin yanındadır. Bir devletin resmî kuruluşları devleti temsil eder. Bunların yalan beyanları o ülkeye olan güveni sarsar. Bütün dünya İran ve Rusya’nın Suriye’de Esad’ın yayında yer alarak yapılan zulüm karşısında başlarını kuma gömerken; Türkiye bu zulmün karşısına dikildi. Türkiye’ye karşı savaş açan görünmez güç “Garp Cephesi”dir. Suriye ve Irak’taki felaketlerin sorumlusu olan “Baas Partisi”ni Hıristiyan Mişel Eflak kurdu. Kuruluş hedefleri şunlar idi: 1. Arap Birliği, 2. Sosyalizm, 3. Laiklik, 4. Arapları Asr-ı Saadet'ten (İslamiyet'ten) önceki cahiliyet devrine döndürme. Mişel Eflak ölünce Papa onu “aziz” ilan etti. İslam dünyasının tarihinde çok sayıda Mişel Eflak gibi Hıristiyan Batının ajanları vardır. Esad rejiminin zulmüne çok sayıda Sünni de destek verdi. “Zulme rıza zulümdür”... Avrupa’nın köle ticareti ile başlayan kötü sicili devam ediyor. Avrupa “İnsan ticaretinin ana merkezi” ilan edildi. ABD Dışişleri Bakanlığı 2007 raporuna göre Belçika ön sırada. Dünyanın kangren hâline gelen insan kaçakçılığı ve mülteciler pazarında her yıl 100 bin kişi ölüyor. Mafya 806 milyar dolar kazanıyor. Dünya seyrediyor. “Teknoloji sizin değilse silah sizin değildir...” ABD’nin Irak’ı işgalinde Saddam uçak ve tankları kullanamadı. Bu silahların satın alındığı ülkeler kodlarını işgal güçlerine verdiler. ABD Irak’ı işgal ederken Amerikan medyasında şu sözler manşetten verildi: “Müslüman Türk askeri, Müslüman Irak askeri ile savaşacak, Araplar ile Türkler arasına silinemez, kazınamaz, unutulamaz büyük bir nefret, kin ve ayrılık konacak...” ABD Irak’ı işgal ettiğinde kasten Sünnileri düşman ve Şiileri dost kabul ederek DEAŞ’ın zeminini bilerek hazırladı. ABD Irak’tan çekilmeden önce Irak Ordusunu güçlendirmek için 17 milyar dolarlık silah verdi. Sonra DEAŞ Musul’u ve bazı yerleri işgal ederken Irak Ordusu tek bir mermi atmadı. Danışıklı bir dövüş ile ABD DEAŞ’a bu silahları aktardı. Musul Harekâtı, Musul’u kurtarmak için değil Musul’da Sünni varlığını yok etmek içindi. Halep’te olduğu gibi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.