Katar’da yaşananlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Katar’a yapılanları doğru bulmadığı”nı açıklamıştır. Trump çekinmeden “ABD’nin borçlarını Körfez ülkelerine ödeteceğim” demiştir. Katar’ı dışlayanlar zillet içinde ve Trump’ın emrindedirler. İslamiyetin ve Müslümanların en azgın düşmanı ABD ve İsrail’dir. Düşmanlıklarını Müslümanları kullanarak yapıyorlar. Stratejileri “İslamı İslamla savaştır. Müslümanı Müslüman ile kırdır. Savaşları devletler arası değil, bir ülkedeki gruplara yaptır!..” Türkiye’nin Katar’ın yanında yer alması Trump fitnesinin hezimeti oldu. Türkiye’nin ilk adımını Pakistan, İran, Rusya takip etti. Türkiye Katar’a asker gönderme kanun teklifini hemen gündeme getirdi ve kabul edildi.

Kılıçdaroğlu ve CHP karşı çıktı Peki Katar’a 13 bin kilometre uzaklıktaki ABD, Katar’daki askerî üssüne neden karşı değildir? Karşı çıkamaz. Çünkü Kılıçdaroğlu’nu o makama getiren ve tutan güçleri karşısına alamaz!.. Körfez ülkelerinde en az Şii olan ülke Katar’dır. Katar İran’la Türkiye gibi yakın olmasa bile İran’a karşı düşmanca tavrı yoktur. Katar ABD’nin S. Arabistan-İran ve bunlara bağlı ülkeler arasında Körfez Savaşı çıkarmak istedğinin farkındadır. Ve bu savaşa karşıdır. Obama iktidarında ABD Kongresi Obama’nın muhalefetine rağmen İkiz Kulelerin tahribatı ve ölümlerden S. Arabistan’ı suçlu buldu. Aslında İkiz Kuleleri CIA, MOSSAD, Pentagon üçlüsü yıktı ama fanatik birkaç Arab'ı kullandı. ABD ve dünya kamuoyunu Siyonizm emrindeki medya ile terör tehlikesiyle önce Afganistan’ı ve sonra Irak’ı yalana dayanan kitle imha silahları bahanesiyle işgal ederek petrolü eline geçirdi. ABD Rakka’da PYD ile birlikte DEAŞ’la savaşmıyor. Savaşıyor görüntüsü veriyor. Her iki taraf da atış talimi yapıyor.

Suriye’deki Rus birliklerinin başındaki general, ABD ile DEAŞ’ın anlaştıklarını dünya kamuoyunu savaşıyorlar algısı ile aldattığını açıkladı. Katar’da marketlerde boşalan raflar Türk gıda maddeleriyle doldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan diplomatik nezaket kaideleri içinde açıkça “Katar’ı size yedirmem” dedi. Kılıçdaroğlu Katar meselesinde “Tarafsız kalalım” dedi. Katar’da ABD ve emrindeki Körfez ve diğer Arap ülkeleri başarılı olsaydı sıra Türkiye’de idi. Erdoğan bunu sezdi ve oyunu bozdu. Katar Şeyhinin Trump’ın davetini reddetmesi onurlu bir davranıştır. Trump ve ABD’nin burnunu sürtmelidir. ABD’nin Katar’daki üssünün izni de kaldırılmalıdır. Katar’a uygulanan ekonomik siyasi, ambargo bu kararı alan ülkelerin halkını rahatsız etmiştir. Başta Ürdün olmak üzere Kuveyt, Tunus, Mısır halkı iktidarlarının kararına karşıdırlar. Hakka ve halka dayanmayan iktidarlar yıkılmaya mahkûmdur...

ABD ve Batı’nın olduğu yerde vahşet, kan, gözyaşı, sefalet vardır. Saddam zalim ve katil idi. Ama Irak halkı bugünden daha rahattı. ABD geldi 1.5 milyon insan öldü. Ve devlet otoritesi yok oldu. Halen huzur ve güven yoktur. Suriye, Libya ve diğerlerinde aynı felaket “kara delik” içindeler. Türkiye ve birkaç İslam ülkesi hariç İslam ülkelerinin iktidarları İslamiyete ve Müslümanlara ihanet peşindedir. Allahü tealanın bölünmeyin “fırkalara ayrılmayın” mealindeki emrine isyan ederek İslamiyetin düşmanları adına bölünüyorlar.

Orta Doğu ve İslam dünyası tarihinin en bunalımlı devresini yaşarken bazı tarihçilere göre Yahudi kökenli Barzani bağımsızlık referandumu için karar aldı. Karşısında Irak, Türkiye, İran var. Barzani bu bölgeyi kan ve gözyaşı bölgesine çevirmek istiyor. Ancak bu durumda bugünkü huzur ve refah yok olur. Barzani’nin makam ve şöhret hırsı ile yeni bir faleket kapıdadır. ABD’nin emrindeki S. Arabistan ve yardakçılarını para ile satın alınan kiralık iktidarlarının Katar bahanesiyle Orta Doğu’da Trump’ın istediği bir Körfez Savaşı iktidarlarının ve saltanatlarının sonu olur. Akılları yok çünkü makam saltanat hırsında akıl devre dışıdır. Akıllı olanları dinlesinler...