Kazanamayanlar kulübü

A -
A +

Fenerbahçe, üç maçlık galibiyet hasretini Kadıköy'de sonlandırdı. Malatyaspor engelini tek golle geçen sarı lacivertliler, Trabzonspor ve Başakşehir'in beraberlikle tökezlediği haftada 3 puanı cebine koyup dördüncü sıraya tırmandı. Evet, başlıkla, girişinin çeliştiği bir yazı okuyorsunuz. Zira Fenerbahçe skor olarak kazanırken, oyun olarak tatmin etmedi yine. Dokuz kişilik Karagümrük'le berabere kalan takım, ligin en çok yenileni, en çok yiyen, en az atanı Malatya karşısında, hem de Kadıköy'de 2-0 gülerken bile kan terletti.

Blokajdan kaçanlar

Maçtan önce protestolar başladı. Hem futbolcular hem de yönetim ziyadesiyle nasibini alırken tribün tepkisinden, gollerden sonra bile dinmedi, istifa çağrıları. Olacakları, öngörmüş (!) yönetim, kulüp tarihinde görülmemiş bir basın açıklamasıyla camiayı sağ duyuya davet etmişti. Beklenenin aksine dolu da değildi tribünler. Sakıncalı (!) profillerin kombineleri bloke edilmiş, bilet almaları da engellenmişti. Ama taraftar işte, susmayı bilmiyor ki!... Olur olmadık zamanda, gol sevincinde bile, istifa çağrısını yinelemekten geri kalmadı.

Bitmeyen rotasyon

Daha ne istiyorsun arkadaş?!. "Hoca gitsin" dedin, kovdular. "Dörtlü savunma" dedin, döndüler. "Ya rotasyon?", olmaz mı, o zaten standart... E galibiyet, o da var. Ha siz, yeni teknik direktörü, yeni planlamayı, Trabzon dönüşü hava alanında megafonla konuşan başkanı soruyorsanız. Onlardan haber yok. Pereira'yı kovan Sayın Ali Koç, sessizliğini koruyor. Ne hocadan haber var ne yeni planlardan ne de Başkan'ın neler düşündüğünden. Bu cefakâr taraftar bunu da sineye çeker. Ama bu tavırla sizi taşıdıkları o koltuktan alaşağı etmeleri de an meselesidir, unutmayın.

Maçın adamı: Dimitrios Pelkas

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.