“Gezi” Kazakistan’daydı!

Önceki gün kardeş ülke Kazakistan’da, tam bir kâbus yaşandı.

Hiç kimselerin öngöremediği, tahayyül edemediği, akla dahi getirmediği korkunç bir halk ayaklanmasıyla ülke hiç olmadık bir zamanda bizdeki “Gezi Kalkışması” benzeri bir kaos yaşadı…

Yılların birikimi halkın güya hak araması neticesinde bir günde neredeyse heba oldu. Halkın ilk saatlerdeki yaklaşımı belki ekonomik temelliydi lakin kısa zamanda bunun masum bir halk ve hak gösterisi olmadığı ortaya çıktı.

Bu olayın failleri ve senaristleri belliydi aslında. İleri sürülen bahane gaza yapılan zam, görüntü ise hiç şüphesiz devleti zaafa düşürme gayretiydi!

Kazakistan hemen herkesin üzerinde ittifak ettiği “Türk Devletleri Teşkilatı” gibi bir oluşumun lokomotifi olan bir ülke! Bir gaz zammıyla kaos yaşanacak bir ülke olacağı asla tahmin edilemezdi. Türkiye’de “Gezi” olayları da tahmin edilememişti. 

Bu kaos planının hangi mutfakta pişirilip sahneye konduğunu tahmin etmek güç değil! Kazakistan verimli topraklarıyla, zengin yer altı ve enerji kaynaklarıyla ve 30 yılda gerçekleştirdiği ekonomik başarılarıyla bir anda çok büyük sıçramalar yapmıştı. Türk Devletleri Teşkilatı, Kazakistan’ın önerisiyle hayata geçirilmişti. Ve daha bir hafta önce ülke genelinde Rusça tabelaların indirilmesi planı devreye girmişti.

Kendine dönme, manevi uyanış programları resmî anlamda hayata geçirilen projelerin başında geliyordu. Bir anda her şey başa sardı! Âdeta KGAÖ yani Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütünün ülkeye çağrılması için tasarlanan bir oldubittiyle karşı karşıya bırakıldı ülke!

Başını Rusya’nın çektiği KGAÖ’nün çağrılması haklı tepkilere neden olsa da olayın bir başka veçhesi de var! Mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’e ağır ifadelerle saldıranların önceki gün sabah saatlerinde de isyan eden halkı demokratik haklarını kullanıyorlar diye desteklediklerini, olayı her boyutuyla kışkırttıklarını ayrıca not etmek lazım.

TDT’nın kurulması, bazı ülkeleri rahatsız etti. Orta Asya’da bir “Türk Baharı" kurgulandı ki diğer Türk devletlerinin azami dikkatli olmasında fayda var.

Bu gelişmeyi Kazakistan’ı ülkemizde en iyi bilen tek isme sorduk. Prof. Dr. Kürşad Zorlu, olayı bizler için şöyle yorumladı:

“Kazakistan Avrasya’nın en önemli ülkelerinden biri. Elde ettiği kazanımlarla Orta Asya’da ciddi başarılar elde etti. Bugün ülkedeki gelir paylaşımı ve adaletsizliğine yönelik sorunlar ve talepler bir tarafa bağımsızlıktan bugüne geçen 30 yılda yapılan işler gerçekten az şeyler değil. Bunda Nursultan Nazarbayev’in liderlik rolü önemli bir belirleyici oldu... Ülke 2017’den bu yana bir geçiş sürecindeydi. Mevcut Cumhurbaşkanı Tokayev bu geçiş sürecinde yoksulluk ve yolsuzluk sorununun üzerine gitti. Kurumları ve kadroları güçlendirmek, gençleştirmek için çalıştı. Sosyal destekleri artırdı. Yine de halktaki yeniden bölüşüm talebi güçlüydü ve bir anda Janozen’de başlayan başka şehirlere yayılan protestolara dönüştü... Bu süreç ülkenin kendi imkânlarıyla, güvenlik güçleriyle yönetilebilir miydi? Bu yol yeterince kullanıldı mı? Gelinen aşamada KGAÖ’nün çağrılması bağımsız Kazakistan’ın geleceği açısından ciddi kırılmalara yol açabilir endişesini taşıyanlardanım. Özellikle Türk dünyasının da genişleme evresi geçirdiği böylesi bir dönemde Kazakistan’ın istikrarını ve mevcut pozisyonunu koruyarak ikili ve çoklu ilişkilerin sürdürülebilmesi hayati bir öneme sahip...”

Nazarbayev suskun! Nerede olduğu konusunda sosyal medyada yapılan tezviratlar gerçeği yansıtmıyor. Yetkililerden edindiğimiz resmî bilgiye göre kendisi hiçbir yere gitmedi ve şu an Kazakistan’da.

Hasılı “Gezi” bu kez Kazakistan’da idi!..