Seçmen ne dedi, Siyasi ne yapıyor?

Siyasi partiler bir araya gelemiyorlar. Seçmen bir araya gelin dedi halbuki. İpe un seriyorlar!.. 

7 Haziran'a gelindiğinde Türkiye'de ihracat düşmüş, yatırımlar askıya alınmış, enflasyon ve faiz artmış, terör hortlamış, komşu ülkelerde çalan savaş davulları yeri göğü inletmeye başlamıştı. Bu meselelere çözüm üretmesi gereken siyasiler tüm silahlarını kuşanmış ve birbirlerine acımasızca çamur atıyorlardı. "Sen-ben" kavgası ayyuka çıkmıştı. Yolsuzluk şayiası almış başını gitmişti. Hukuk işlemiyordu; en azından vatandaşın içine sindireceği bir şekilde işlemiyordu. Yabancı sermaye "Türkiye'de hukuk yok" deyip yatırım yapmaya gelmez olmuştu.

Bu şartları altında sandık başına giden vatandaş "El ele verin ve çözün şu problemleri" mesajını verdi. "Ülkenin potansiyelini değerlendirin ve ekonomiyi canlandırın" dedi. Sanki Türk toplumu "Koalisyon yapın" demedi! Sanki Türk toplumu "Birlik olun" demedi! Sanki Türk toplumu "Kavgayı bırakın" demedi!

Parlamentoya giren dört partinin dördü de "Sütten çıkmış tek bir ak kaşık var; o da benim" diyor da başka bir şey demiyor! Kendisine oy verenlerden gayrısını yok sayıyor! İnatla çalıyı tersine sürüyorlar! Vatandaşın "Koalisyon" isteğini görüyor, görmezden geliyorlar! Yaptıkları terk şey; "Koalisyonu bozan" görüntüsü vermemek! 

Varsa yoksa erken seçim. Erken seçim kime ne kazandırır? Ayrıca buna "Erken seçim" demek de yanlış. Daha iki ay önce sandık kuruldu. Dört sene görev yapması gereken bir parlamento var ve toplumun yüzde 95'ini temsil ediyor. "Erken seçim", dört senenin dolmasına üç beş ay kala sandığa gidilmesi söz konusu olursa ona denir. Üç beş ay sonra sandığa gitmeye "Erken seçim" denmez. Asla denmez, kat'a denmez. Dense dense "Yeniden seçim" denir ki, ülkenin buna tahammülü olup olmadığı iyi sorgulanmalı!

Avrupalı, "ürün bazında marka" olmayı hedeflemiş. Türkiye nedense "siyasi marka" olmayı tercih etmiş. Batılıya markalarını say dediğinde "ürün" sayıyor. Biz ise "parti" sayıyoruz. O yetmezse liderleri de ilave ediyoruz. Batı'nın geldiği yer belli, Türkiye'nin geldiği yer belli. En acı olanı da bu gerçeği görmeyip "parti" ile övünmede ısrarımız. "Benim partim, senin partini döver!"

Batılı, ürünlerinin marka olmasına katkı sağlayan liderleriyle övünürken, biz liderleri marka yapan firmalarla övünüyoruz!

Hepimizin yakından tanıdığı bir markaya bakalım mesela. MAN kamyon ve otobüsleri Almanya'da 100'üncü, Türkiye'de ise 50'nci yılını kutluyor. MAN tarihi ise 250 yıl geriye gidiyor.  MAN 1924 yılında dizel motorlu kamyonu görücüye çıkardı. Bu motor, benzinli motora göre yüzde 75 tasarrufluydu. MAN hep kendini yeniledi. Ödül üstüne ödül aldı.

Türkiye'nin markaları hani? 2023 yılında 100'üncü yılını kutlayan markamız olacak mı? Hadi ondan vazgeçtik diyelim; firma yok! Tüm enerjisini "Sen-ben" kavgasında harcayan bir ülkede marka çıkmıyor işte!

Batı ile Türkiye arasındaki en belirgin fark yoğurt yemede görülüyor. Biz yiğidiz ya; yoğurdu farklı yiyoruz! Onlar, bir proje etrafında çalışacak ekibi kurarken kişilerin ehil olup olmadığına bakıyor ve aidiyetleriyle ilgilenmiyorlar. Bizde ise birinci öncelik aidiyet: "Benden olsun, çamurdan olsun!"

Adamlar çalışma arkadaşlarının rengiyle, cinsiyetiyle, inancıyla, ideolojisiyle uğraşmıyor. Bizde ise "Ben bu komünistle çalışmam" diyen masayı terk ediyor. Ya da "Ben bu gericinin olduğu yerde olamam" diyor.  Kimse kalkıp de "Senin böyle bir hakkın yok" demiyor, diyemiyor. Sistem baştan öyle kurulmuş çünkü!

TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI), başarıdan başarıya koşuyor. Bir kere dahi insanların merkezi: Uçak, helikopter, uydu yapıyorlar. Şimdi de Özgün Helikopter Programı kapsamında sivil ve askerî kullanıma uygun helikopter geliştiriyor bu kurum. Proje tamam. Tasarım aşaması tamamlandı tamamlanıyor. Helikopterin 2018 yılında ilk uçuşunu gerçekleştirmesi planlandı. 2020 yılında ise hizmete girmesi bekleniyor. Dünya piyasasında rekabetçi ve yenilikçi olması planlandı ve modern teknolojinin her unsurunu taşıyan bir helikopter olacak bu helikopter. TAI'yi tebrik etmekten başka yapacak bir şey yok. Tebrikler TAI.