"Dil ile ikrar kalb ile tasdik"

A -
A +

"Bir kimse, inanmadan kelime-i şehadet söylese veya inansa, ancak Amentü'deki esaslara inanmasa yani, kalb ile tasdik etmese Müslüman olamaz."

Bu hafta sizlere "İslam'ın şartları"nı arz etmek istiyoruz efendim...

1- Kelime-i şehadet getirmek: [Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü] demek.

Manası şudur: (Ben şehadet ederim ki, [Yani görmüş gibi bilirim ve bildiririm ki] Allah'tan başka ilah yoktur. Ve yine şehadet ederim ki, Muhammed aleyhisselam Onun kulu ve Resulüdür.)

2- Namaz kılmak: Akıl baliğ olmuş yani ergenliğe girmiş akıllı her Müslümana günde beş vakit namaz kılmak çok önemli bir farzdır. Namaz dinin direğidir. Namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Kılmayanın imanla ölmesi çok zordur.

3- Zekat vermek: Nisap miktarı yani borçlarını düştükten sonra alacaklarıyla beraber elinde 96 gram değerde, para veya ticaret malı olanın kırkta birini zekat vermesi farzdır. Meyve ve tarla mahsulünün de onda birini fakire vermek farzdır. Bu onda bir zekata da "uşur" denir.

4- Oruç tutmak: Ramazan ayında, bir ay oruç tutmak farzdır. Tutmamak büyük günahtır.

5- Hac etmek: Mekke-i mükerreme şehrine gidip gelinceye kadar, geride bıraktığı çoluk-çocuğunu geçindirmeye yetişecek maldan fazla kalan para ile oraya gidip gelebilecek kimsenin, ömründe bir kere, Kâbe-i şerifi tavaf etmesi ve Arafat'ta durması farzdır.
Peki, "Bir kimse, inanmadan kelime-i şehadet söylese veya inansa, ancak Amentü'deki esaslara inanmasa yine Müslüman mıdır?" İman tarif edilirken, "dil ile ikrar kalb ile tasdik" deniyor. Yani, kalb ile tasdik etmedikçe Müslüman olamaz.

Kelime-i şehadet, Allahü teâlânın var ve bir olduğuna, Ondan başka ilah olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın Allah Resulü ve son Peygamberi olduğuna ve bildirdiklerinin hepsine inanmak, hepsini beğenmek demektir. Yoksa, tarihî bir olayı anlatır gibi, "öyle bir Peygamber vardır" demek değildir. "Ben O yüce Peygambere ve bildirdiklerinin hepsine iman ettim, hepsini beğendim, hepsi doğrudur, yanlış olma ihtimali yoktur" diye kesin inanmak demektir. Dolayısıyla, Amentü'deki bütün esaslara inanması gerekir. İnanmazsa, hatta inanıp da beğenmezse yine Müslüman olamaz. İmanın şartlarının birini kabul etmeyen veya dindeki meşhur bir farzı, bir sünneti veya bir haramı kabul etmeyen, beğenmeyen de Müslüman olamaz. İslamiyet'i bir bütün olarak kabul etmesi ve beğenmesi gerekir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.