Korkuya yer yok!

Şubat enflasyonu %0.81 yükselerek tahminleri aştı. TÜFE’de yıllık artış %10.13 ile son 4 yılın zirvesine çıktı. "Yıkıcı medya" bayram yapıyor!.. Kaşıkla verilen zamlar kepçeyle geri alındı diye haber yapıyorlar. Bir defa fiyat artışlarının anormal yükselişinde baz etkisinin büyük payı var. Yani geçen sene şubat ayında enflasyon 8.78 düzeyindeydi. Enflasyon verisinin detaylarına baktığımızda en yüksek artışın %2.82 ile ulaştırma grubunda yaşandığını görüyoruz.. Buna yol açan en önemli gelişme akaryakıt fiyatlarındaki artış. Peki akaryakıt neden yükselmiş doların aşırı prim yapmasından.. Gıda fiyatları neden %727 yükselmiş. Yaz sebze fiyatları kışın tabii ki çok daha pahalı. Ama tüketiliyor. Baksanıza salatalığın fiyatı %30 yükselmiş. İşte bunun için fiyatlar yukarı gidiyor. Ayrıca şubat ayında ağır kış şartları dolayısıyla ürün fiyatlarında anormal yükselişler yaşandı. Aracılara gün doğdu, malı depolarda saklayıp şehirlere kısıtlı mal gönderdiler, fiyatlar patladı. Devam ediyoruz. İlaç fiyatlarında %6.93 artış olmuş. Neden? Yine dolar yükseldiği için.. İlaçta ham maddenin büyük kısmı ithal biliyorsunuz. Ayrıca yabancı menşeli ilaçların sayısı da oldukça büyük. Bunları da yurt dışından alıyoruz. Görüyorsunuz yükselişin ana sebebi dolar olarak gösteriliyor. Ama yalan.. Zira şubatta dolar kuru ortalama 3.55-3.65 TL aralığında kaldı. Fırsatçılar işbaşına geçti. Özellikle akaryakıt dağıtım şirketlerinin benzin ve motorine üst üste zam yaptılar.. İlaç ithalatçıları da aynı yolu izlemiş.. Bu durum kalıcı mı. Sanmıyorum. Mart ayında havaların ısınmasıyla sebze ve meyve fiyatlarında gerileme yaşanıyor. Ayrıca dolar kuru fon girişiyle birlikte düşüyor...

Enflasyondaki artıştan sonra dolar yükselişe geçince Merkez Bankası da fonlama maliyetini 10 baz puan artırdı. Bankaları yüzde 11'den gecelik piyasadan daha çok borçlanmaya yöneltti. Fonlama maliyeti yüzde 10.53'e çıktı. Türk lirasının değer kaybetmesinde yaşanan jeopolitik gelişmelerin de önemli payı var. Suriye’de Türk Silahlı Kuvvetlerinin Menbiç’i ele geçirmesi, Rusya ve ABD iş birliği ile engellendi. Rakka operasyonunda da saf dışı bırakılıyoruz. Bu konuda hafta içinde çok kritik diplomatik girişimler yaşayacağız. 

10 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova’da Putin ile yapacağı görüşmede çok önemli kararlar alınacak. Bakanların referandum konuşmalarına izin verilmemesiyle Almanya ile Türkiye arasındaki gerilim arttı. İki ülkenin Dışişleri Bakanları da 8 Mart Çarşamba günü bir araya geliyor. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Almanya ve Türkiye arasındaki gerilimin daha da tırmanmaması gerektiğini ifade ederek "İki ülke arasındaki dostluğun temelinin bozulmasına izin vermemeliyiz" dedi. Siyasi gerilimin sona ermesi dolardaki düşüşü hızlandırır... Üçüncüsü enflasyonda baz etkisi yılın ilk çeyreği sonunda ortadan kalkacak. 

Bu arada bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Enflasyon, arz talep dengesiyle oluşur. Mal ve ürün fiyatları yükseliyorsa, demek ki karşısında alıcı var demektir. Talep olmadan fiyat yüksek kalmaz. Bakın Avrupa ve Amerika enflasyon olsun diye can atıyor. Niye, tüketim artarsa fiyatlar yükselir. Yani ekonomi canlanır. Piyasada para dolaşımı artar. Esnaf rahatlar. 

Bu enflasyondan fazla korkmayalım. Ama çift hanede de tutmayalım. %8 enflasyon bizim için ideal bir rakam.