Dolara fren!

A -
A +
Merkez Bankası, Türk lirasının daha fazla değer kaybetmesine izin vermedi, Ankara'yı ikna etti, iki yıl aradan sonra faizleri 200 baz puan arttırdı. Piyasa, bu karara sürpriz dedi, oysa doğrusunu yaptı, itibarını geri kazandı. Kriz tellallarının sesi kesildi. Başkan Murat Uysal ve ekibini tebrik ediyorum.
Faizde son 6 yıl içinde yaşanan iki büyük kazaya yeniden düşülmedi. Hatırlayın, 29 Ocak 2014’te Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, uzun süre faiz arttırmamış %4,2'ye düşen enflasyon %10'a çıkınca politika faizini 4,50’den 10,0’a yükseltmek zorunda kalmıştı. Dolar/TL 2,25’ten ancak 2.20'ye gerilemişti. 13 Eylül 2018’de yani bundan iki yıl önce, zamanın Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya ABD ile yaşanan papaz krizi sonrası uygulanan yaptırımlara karşı tedbir almakta gecikmiş yıllık TÜFE %25’e tırmanınca faizi 625 baz puan arttırarak %24’e yükseltmişti. 6,41 seviyesine ulaşan dolar kuru 6,01’e düşmüş ardından 6,14’te çıkmıştı. 
Temmuz 2019’dan Mayıs 2020’ye kadar 9 toplantıda politika faizi (haftalık repo faizi) 8,25’e indirildi. Yani 15,75 puan aşağı çekildi. Kurlardaki yükselişe karşı son 3 ayda değişiklik yapılmadı. Pandemi dolayısıyla enflasyonun yükselişe geçmesi üzerine bankalar mevduat faizlerini %13'e çıkardı. Son dönemde doların küresel bazda aşırı değer kazanması TL üzerindeki baskıyı arttırdı, faiz artışı kaçınılmaz hâle geldi. Gecelik faiz 9,75’ten 11,75’e; borç alma faizi 6,75’ten 8,75’e; haftalık repo faizi 8,25’ten 10,25’e; geç likidite penceresi (bankaların 16,30-17,00 aralığında) merkez bankasından aldıkları faiz 11,25’ten 13,25’e çıkarıldı. Yüksek faiz yüksek enflasyona yol açmıyor. Tam tersi yüksek enflasyon yüksek faizi gerekli kılıyor. Enflasyonu düşürmek için paranın değer kazanması lazım. TL zayıfladığı için vatandaş dövize yöneliyor. Kurlardaki artış süreklilik kazanıyor. Zorunlu faiz artışı gerekiyordu, yapıldı. Yapılmasaydı, dolar kısa sürede 8,00 TL’yi aşacak, ekonomideki yangın büyüyecekti..
Faiz operasyonuna bir destek de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'ndan geldi. Bankaların yurt dışıyla yaptıkları dolar-TL para takası (swap) işlemlerine getirdiği sınırlamayı gevşetti. Dolar 7,62'den 7,50'ye düştü... Kur, 7,30-7,40 TL aralığında kalırsa maliyetler azalır, fiyat artışları durur, yeni faiz artışına ihtiyaç duyulmaz...
Merkez Bankası yaptığı açıklamada “enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını bildirdi.. Gelelim asıl meseleye. 200 baz puanlık artışa rağmen henüz faizde reel getiri yok. Bütün dikkatler enflasyonda.. Düşerse reel getiri oluşacak, yabancı yatırımcı  gelecek. Düşmezse faiz artırımına devam edilecek. Ta ki denge sağlanana kadar. Şimdi bütün sorumluluk yerli yatırımcıda. Dövizden TL'ye geçerek hisse senetlerinde pozisyon alıp kazanç yolunu seçmeli, böylece Merkez Bankasına destek olarak ülkenin krizden çıkmasına yardımcı olmalıdır. Ekonomi savaşı böyle kazanılır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.