Büyük imtihan!

A -
A +
Ekonomi ve hukuk alanında reform hareketinin başlatılması ülkenin çehresini değiştirdi. Büyük bir güven ortamı oluştu. Türkiye bölgenin yeni yükselen yıldızı oldu. Yabancı fonlar, bankalar, sivil toplum kuruluşları hükûmete tam destek verdi. Piyasalar normal düzene dönüş adımını çok olumlu algıladı, Bazı çevreler Cumhurbaşkanının “Acı reçeteyi uygulamaktan kaçınmayacağız” sözünü yüksek faiz, yüksek vergi, yüksek zam olarak tercüme ediyor ki tamamen yanlış. Erdoğan, “Faizlerin enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti bu konudaki mücadelemizi zora sokuyor” sözüyle “dengeleri sağlayıncaya kadar kerhen beğenmediğimiz kararlara destek vereceğiz” demek istedi. Yüksek faiz normalde ekonomiyi kilitler, parayı hapseder, yatırımları frenler. Ama bu defa durum çok farklı. Bir defa tarihî düşük faizle açılan konut ve otomobil kampanyalarıyla yaz aylarında 0,64 faizle 250 milyar lira kredi kullandırıldı, 1,2 milyon konut ile 10 milyar liralık 400 bin otomobil satıldı. Bu kredileri alanların faizlerinin yükseltilmesi mümkün değil. Burada problem yok. Yüksek vergi uygulaması kökünden yalan. Tam aksine hükûmet vergi borçlarını yeniden yapılandırarak 18 aylık taksitler hâlinde ödenmesini sağlayacak uygulama başlattı… Kurların aşırı değer kaybetmesi ürünlere zam yapılmasını engelleyecek. İşte ilk olumlu etkisi görüldü, akaryakıt fiyatlarında indirim başladı…
19 Kasım'da Merkez Bankası büyük imtihan verecek. Faizleri kaçınılmaz olarak arttıracak. Şu anda haftalık repo faizi 10,25’de ama kullanılmıyor. Piyasada fonlama faizi zaten %15’e dayanmış durumda. Gerçek faiz geleneksel ihalelerde %15 olarak uygulanıyor. Özetle yazılı faiz fiilen işlem gören faizle eşitlenecek. Bu kadar basit.
Tahminim kafa karışıklığına yol açan geç likidite penceresi fonlama faizi, politika faizi gibi uygulamalardan vazgeçilecek, tek bir faiz belirlenecek. Böylece sadeleşme sağlanacak. Herkes rahat nefes alacak, bankalar, reel sektör, vatandaş önünü görecek. Bakın kredi fiyatlaması da mevduat fiyatlaması da %15 seviyesinden yapılıyor. Bunun gerçekte politika faizinden yapılması gerekiyordu. Ama farklı uygulama yapılınca ister istemez ortaya böyle karışık bir tablo çıktı. Şimdi normale dönülüyor… 
En önemli gelişmeyi söylüyorum. 10,25 ile 15,00 arasında 475 baz puan fark var. Yerli ve yabancı kurumlar 400-500 baz puanlık faiz artışı bekliyor. Bu fark kapatılınca, kredi ve mevduat faizleri aynı oranda yukarı çıkmaz. Neden? Çünkü fiyatlama bugün bu seviyeden yapılıyor da ondan...
Eğer piyasa beklentisine uygun karar alınmazsa verilen tepki çok sert olur, kurlar başladığı yere döner. Bir çuval incir berbat olur. Merkez Bankası büyük itibar kaybeder. Hastanın ayağa kalkması için bu acı ilacın içilmesi gerekiyor.
Sonra, faizi belirleyen enflasyon izlenecek. Düştükçe faiz de aşağı çekilecek. Ama denge yani reel getiri bozulmayacak Kimse endişeye kapılmasın ne elektriğe ne de doğalgaza zam yapılmaz. Hele enerjide dev keşiflerin yaşandığı böyle bir ortamda. Vatandaşa büyük görev düşüyor. İhtiyacından fazla ürün almamalı. Fiyat araştırması yaparak pazara çıkmalı. Şuurlu tüketici olmalı. Har vurup harman savurmamalı. Kendi parasına güvenmeli, artık dolar toplamaktan da vazgeçmeli.
Kur, çıkışa nereden başlamıştı.. 6,85 TL’den değil mi? Kademeli şekilde buraya dönecek. Hesabınızı buna göre yapın.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.