Bir söz yetti!

A -
A +
Piyasalarda bayram havası var. Yeni ekonomi yönetimine piyasaların güveni artıyor. Normalleşme adımları sonrası yabancı yatırımcı girişi artıyor, Türk varlıkları güçleniyor. 13 Kasım’dan bu yana hisse senetlerinde net yabancı alımları 2 milyar dolara dayandı. Bunun 1,25 milyar dolarlık kısmı Borsa İstanbul’da gerçekleşti, gerisi tahvile gitti. Ayrıca swap girişleriyle bu rakamın 8 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor...
Yabancıların hisse senedi stoku geçen hafta itibarıyla 24 milyar 952 milyon dolar oldu. Tahvil stoku ise 6 milyar 114 milyon dolara yükseldi. Yani toplam 31 milyar dolar tutarında menkul kıymetleri var. Faizlerin %15’e çıkarılmasının ardından Merkez Bankası bankaların Türk lirası ve döviz likiditesi yönetimindeki esnekliklerini artıracak bir hamle yaptı. Swap ihale limitleri yüzde 50'den yüzde 60'a çıkarıldı. Swap limitlerinin artırılması ile daha yüksek işlem hacmi yapılmasına izin veriliyor. Londra piyasasında faiz düşükken TL karşılığı döviz alımı yapılıyordu. Böylece kurlar yükseliyordu. Şimdi faizler artırıldığı için TL cazip hâle geldi. Döviz verip TL borçlanmak daha büyük kazanç sağlıyor. Yabancı yatırımcı da döviz karşılığı eline geçen TL ile tahvil ve hisse senedi alıyor. BİST ulusal 100 endeksi bu yüzden kasımda 980 puandan 1.328 puana yükseldi, %8,5 prim yaptı. Dolar kuru 8,60’tan 7,80 TL’ye geriledi. Kasım ayında pandemi dolayısıyla TÜFE 2,30, yıllıkta 14,03 artarak tahminleri aştı. Piyasada enflasyonun yüzde 1 seviyelerinde artması bekleniyordu. Kısa süreli bir şok yaşandı... 
Ancak Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın “Fiyat artışlarının vatandaşımız üzerindeki etkilerini en aza indirmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Enflasyonist beklentilerin iyi yönetilmesi ve fiyat istikrarının tesisi için, para ve maliye politikası araçlarımızı koordinasyon içinde kullanacağız" sözü tansiyonu düşürdü. Bu ifadeler 24 Aralık’taki Merkez Bankası toplantısında muhtemel bir faiz artışı olarak yorumlandı. Burada önemli olan piyasanın verdiği pozitif reaksiyon. Piyasa ile aynı dili konuşan bir anlayışın hâkim olması bütçe görüşmelerinden sonra açıklanacak tarihî hukuk ve ekonomik reformlarına çok büyük anlam kazandıracak...
Aşı kullanımının gelecek hafta başlayacak olması alınan karantina tedbirlerinin kısa süre sonra kaldırılacağı anlamına geliyor. Merkez Bankasının net uluslararası rezervleri geçen hafta 4,7 milyar dolar düşüşle 13,73 milyar dolara geriledi, böylece 2003'ten bu yana en düşük seviyeye inildi. Ancak bankacıların analitik bilanço verilerinden yaptıkları hesaplamaya göre, bu düşüşün önemli kısmı Merkez Bankasının bankalarla gerçekleştirdiği swapların 4 milyar dolarlık bölümünü yenilememesinden kaynaklandı.
Hemen hatırlatmak gerekirse bu tablo normalleşme kapsamında atılan adımlar nedeniyle yaşanıyor. Merkez Bankasının 27 Kasım’daki Türk lirası zorunlu karşılık oranı, vadesiz, 1 ay ve 3 aya kadar vadeli hesaplar için yüzde 4'ten yüzde 6'ya; yabancı para zorunlu karşılık oranı ise vadesiz, 1 yıla kadar vadeli hesaplarda yüzde 17'den yüzde 19'a yükseltilme kararı 11 Aralık’ta yürürlüğe girecek. Yani piyasadan çekilecek 5,7 milyar dolar Merkez Bankasının kasasına girecek. Ayrıca TL munzam karşılıkların arttırılmasıyla piyasadaki para miktarı 12,3 milyar lira azalacak...
Sonuç, TL kıymetlenecek, kurlar düşecek. Doların kademeli şekilde kısa vadede 7,50 TL’ye inmesini bekliyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.