Avrupa'nın göz bebeği

Bir ülke ekonomisinin durumunu en iyi yansıtan gösterge para biriminin satın alma gücüdür. Son 3 ayda TL, dolara karşı %20 değer kazanan Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yılı olan 2023’te bu hedefe ulaşacağız. Ülkelerin ekonomik büyüklüklerini birbirine göre kıyaslamada kullanılan iki temel hesaplama var. Birincisi bir yıl içerisindeki ekonomik aktivitenin dolar cinsi büyüklüğünü gösteren gayrisafi yurtiçi hasıla. İkincisi bir ülkede belli bir ürün grubunu satın almak içi gerekli olan yerel para biriminin, diğer ülkede aynı ürün grubunu almak için gerekli olan para ile karşılaştırılması ile hesaplanan satın alma gücü endeksi.

Türkiye ekonomisi satın alma gücü bakımından Güney Kore, İspanya ve Kanada gibi ülkeleri geride bırakarak ilk 10'a en yakın konuma geldi. AK Parti'nin iktidara yeni geldiği 2002 sonunda küresel kriz dolayısıyla Türkiye ekonomisi 25'inciliğe kadar gerilemişti. Pandemiye rağmen bugün hızla büyüyor. Sanayi üretiminde patlama var. Reel sektör güven endeksi Şubat’ta 109.3 ile son 2,5 yılın zirvesine çıktı, perakende ticaret sektör endeksi 108.9'a tırmandı. Reel kesimin (üreticinin) güveni çok önemlidir. Üreticinin güveni artarsa üretimi ve yatırımı artırır, işsizlik azalır. İmalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı yüzde 74,9 seviyesinde gerçekleşti. Kapasite kullanım oranları, imalat sanayiinde üretimi işaret ediyor. Reel sektör ve ekonomik güven endekslerinin tahminleri aşması piyasalardaki iyimserliği güçlendiriyor...

Türkiye'de kısa sürede açıklanacak ekonomi ve hukuk alanındaki reformlar doğrudan yatırımları hızlandıracak. Yabancıların otomotiv, beyaz eşya, yazılım ve lojistik sektörlerine ilgisi artacak... 2020'de salgına rağmen ihracat rakamlarımızın geldiği seviye, Türkiye’nin Avrupa'nın vazgeçilmez bir tedarikçisi olduğunu gösteriyor. Avrupa'daki büyük tüketim pazarları ile Asya'daki ucuz üretim pazarlarının orta noktasında önemli bir lojistik merkezi olduk. Salgın ile birlikte Türkiye'nin bu yönü daha iyi anlaşılmaya başlandı.

Türkiye son 2 yıldır Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde hızlı bir yükseliş yaşadı... Ekonomi ve hukuk reformlarının katacağı olumlu etki, Türkiye'nin çekeceği doğrudan yatırımları artıracak. Yani işin özü şu: Türkiye artık (hisse senedi ve tahvile gelen) sıcak para yerine, doğrudan yatırım sermayesi çeker hâle gelecek... Bu gelişme hem istihdamı arttıracak, hem de kalıcı üretim merkezlerinin (fabrikaların) çoğalmasını sağlayacak. 

Yabancı kurumların Türkiye'ye yönelik büyüme beklentilerindeki pozitif revizyonlar devam ediyor. HSBC'nin ardından Goldman Sachs da 2021 yılı için yüzde 4 olarak öngördüğü Türkiye büyüme beklentisini yüzde 6'ya çıkardı. HSBC aralık ayı sanayi üretim verisinin ardından büyüme tahminlerini revize etmiş "Ekonominin 2020 son çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 2,9 yıllık bazda %2 büyüdüğünü öngörmüştü. Önceki tahmini eksi yüzde 0,7'ydi.

Muhalefetin ağzını bozarak tamamen gündemi kasıtlı olarak değiştirmeye yönelik siyasi yalanları Türkiye’yi yolundan asla döndüremez. Yabacıların değerlendirmeleri esastır, gerisi boş laftır.