Artık güney komşumuz ABD

A -
A +

2. tezkerenin Meclis'ten geçmesini isteyenlerin gayesi, ABD'nin işini kolaylaştırmak değildi. Böyle düşünenlerin amacı, ülkemizin kırmızı çizgilerini korumak, TSK'nın Irak'ın kuzeyine girişini sağlayarak burada meydana gelecek oldu-bittileri engellemek, savaştan sonra masada olabilmek ve inisiyatif almaktı. Tezkereye, "Hayır" diyerek içinde bulundukları hükümetin elini kolunu bağlayan hayırcı milletvekillerinin Irak'ın kuzeyinde meydana gelen ve Türkiye'yi çok rahatsız eden gelişmeler karşısında şu anda ne yaptıklarını çok merak ediyorum!. ABD'ye niye kızıyoruz? Kendimize kızalım... Türkmenleri, güvenliğinizi ve stratejik çıkarlarınızı başkasına ihale ederseniz sonucu bu olur. ABD'yi Peşmergelere muhtaç ederseniz bu sonuçlara katlanmanız gerekir. Kürt gruplar tek mermi atmadan Kerkük'e, Musul'a girdiler Türkmen illerini yağmalıyorlar. Barzani ve Talabani Türkmenlerin izlerini silmek için herşeyi yapıyor. Biz ne yapabiliyoruz, hayır diyenler; gelişmeleri TV'den izlemekten ve gördükleri tablo karşısında üzülmekten başka ne yapıyorlar? Kürtler'in talanına seyirci kaldık Dış politikada duygusallığa yer olmadığını bir kere daha yaşayarak öğreniyoruz. Kürt gruplara Musul ve Kerkük petrollerinden hiçbir şey verilmez. Ancak Kürt gruplar sadece kılavuzluktan da ibaret olsa ABD'ye verdiği desteğin karşılığını alacaktır. Bu karşılık da bir Kürt federasyonu olacaktır. Zamanla bu federasyon bağımsız bir devlete dönüşecek, bu federasyon içinde Türkmenler asimile edileceklerdir. Irak'ın kuzeyinde yaşayan halk Saddam gibi bir zalimden kurtulmanın sevincini yaşayamadan, Barzani ve Talabani gibi aşiret reisi diktatörlerin esareti altına girecektir. Bazı milletvekillerimiz duygularından çok ülkemizin çıkarlarını ön planda tutsalardı savaş daha kısa sürecekti, daha az insan ölecekti ve Türkmen illerinin yağmalanmasına seyirci kalmayacaktık. Kürt grupların kazanımları çıkarlarımızı zedeleyecek seviyede olmayacaktı ve uluslararası finans kuruluşları ekonomimizle oynayamayacaklardı... Savunma sistemimiz yeniden düzenlensin Bu saatten sonra Hükümet ABD üzerindeki baskısını sürdürmeli ve daha aktif bir politika izleyerek Türkiye'nin kırmızı çizgilerinin zedelenmesine izin vermemelidir. Artık güney komşumuz ne Irak, ne de Suriye'dir. Müttefikimiz ve stratejik ortağımız ABD şimdi de güneyde yeni sınır komşumuz oldu. Uzun yıllar da bu komşuluk devam edecektir. Ortadoğu yeniden şekillendiğine göre Türkiye de savunma sistemini buna göre düzenleyecektir. Ortadoğu'daki orta vadeli muhtemel gelişmeler dikkate alınarak savunmaya yönelik yapılanmanın yeniden oluşturulması Irak ve Suriye'ye karşı oluşturulan 6. ve 7. Kolordunun yeni fonksiyonları ne olacak? Bu iki Kolordu ABD'ye karşı kullanılamayacağına göre lağv mı edilecek? Doğu ve Güneydoğu'daki muhtemel terör faaliyetlerine karşı mevcut iç güvenlik unsurları yeterli ise en azından bu iki kolordunun ne olacağını merak ediyorum. Durum, tam bir komedi!.. Irak'a giren koalisyon güçleri, ABD'nin Irak'a müdahalesinin gerekçesi olarak gösterdiği kitle imha silahları ile ilgili şu ana kadar herhangi bir şey bulamadılar. ABD savunma Bakanı hemen, "Saddam yönetimi kitle imha silahlarını komşu ülkelere aktarmış olabilir" diye bir açıklama yaptı. ABD'li Bakanın apar topar yaptığı bu açıklama: "Irak'ta işimizi tamamladıktan sonra sıradaki Ortadoğu ülkelerinden birine gireceğiz. Gerekçemiz de Irak'tan bu ülkeye aktarılan kitle imha silahları olacak. Amacımız petrol kaynaklarını ele geçirmek değil. O ülkede bulamazsak bulana kadar bütün Ortadoğu ülkelerini sıra ile dolanacağız" anlamına geliyor. Durum, tam bir komedi. İşin kötü tarafı ortada ne BM kaldı, ne Rusya, ne de Fransa-Almanya ittifakı... ABD kimseyi dinlemeyecek, beğenmediği tüm rejimleri ya seve seve ya da zorla alaşağı edecek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.