Çözüm Türkiye'yi uçurur
Çözüm sürecine hız kazandırmak ve sekteye uğramasını engellemek için Hükümet her alanda harekete geçmiş durumda. Bugün Başbakan Ahmet Davutoğlu Âkil İnsanlar Heyeti ile bir araya gelecek. Âkil İnsanlar, "İzleme Kurulu" ya da başka bir isimle bu görevi sürdürmek istiyorlar. Öcalan ve Kandil ile görüşmekten tutun da müzakereleri yönetmeye kadar yeni işlevlere talipler. Diğer yandan Bakanlar ve AK Partili vekillere bölgenin her santimetrekaresini gezme talimatı verildi. Grup üyeleri bugün Başbakan'a ikinci aşamada örgütün çekilme, silah bırakma süreci ve devletin attığı adımlar için bir "İzleme Kurulu" oluşturulmasını önerecek.
Süreçle ilgili hem kamuoyunda hem de taraflar arasında oluşan güvensizlik ortamının giderilmesi için Âkil İnsanlar'ın çabaları yararlı olabilir. Kobani protestolarıyla sürece olan güven sarsıldı. Âkiller bu bakışı değiştirebilir. Hakem görevi görebilirler.
Çözüm süreci ile ilgili cesur adımlar atmaktan kimse korkmasın. Gencecik bedenlerin tabutlarının gelmemesi, kan ve gözyaşının ebediyen durması için her şeyi göze alın. Bu süreci yöneten ve karar verici durumda olan aktörler şunu iyi bilsin; Kandil çözüm süreci konusunda samimi değildir. Kandil'deki örgüt yöneticileri çözüm sürecinin başarıya ulaşması halinde "ekmeksiz" kalacaklarını düşünüyorlar. Örgüt yöneticileri ve suça bulaşmış örgüt üyeleri çözüm sürecinin sadece kendilerine ne avantajlar sağlayacağına bakıyorlar. Kürt vatandaşlarımıza ve bölgeye çözüm sürecinin ne sağlayacağı çok umurlarında değil. Bu nedenle buldukları her fırsatı değerlendirip çözüm sürecini akamete uğratmaya çalışıyorlar. Geziden karakol yapımına ve Kobani'ye kadar her gün süreci sabote etmek için bir bahane buluyorlar. Bu durumu göz önüne alarak çözüm süreci konusunda hem hızlanmalı hem de cesur davranmalıyız. Özellikle Kandil'in eli açık edilmelidir. Kandil'e mazeret bırakılmamalıdır. Kürt sorunu ile ilgili tüm adımları cesaretle atmalıyız. Ama bilelim ki Kürt sorunu örgütün çok umurunda değil. Onlar sadece bu sorundan besleniyorlar. Onlar Esad'ın Suriye'yi yönettiği gibi Doğu ve Güneydoğu'yu yönetmek istiyorlar. Kendileri dışında hiçbir siyasi görüşe ve harekete tahammülleri yok. Eğer HDP Kandil'in esaretinden kurtulup Öcalan'la birlikte hareket ederse belki sonuç alınabilir. Ama HDP'nin esareti devam ederse, çözüm süreci Kandil'in tekelinde kalırsa sürecin başarıya ulaşma ihtimali zayıftır. Kandil PYD ile iş birliği yaparak bazı küresel aktörlerin maşalığına soyunuyor. Dikkatle izlemek lazım.
PYD yetkilileri ABD ile görüşüyorlar. Müttefikimiz sandığımız Almanlar PKK'ya silah yadımı yapmayı telaffuz edebiliyor. Kandil'i çözüm sürecini bozma konusunda teşvik ve tahrik eden bazı ülkeler var...
Bölgedeki son gelişmeler çözüm sürecinin ne kadar kıymetli bir süreç olduğunu ortaya koydu. Yeni Türkiye'nin güvenli yürüyüşünü durdurmak isteyenler Türk-Kürt ittifakını bozmak için her yolu deniyorlar. Bu tuzağı fark edip çözüm sürecini başarıya ulaştırmaları için siyaset kurumuna destek verelim, onları cesaretlendirelim. Bu meseleyi iç siyasete kurban etmeyelim. Çözüm süreci başarıya ulaşırsa Türkiye uçar. Bunun sonuçlarından da herkes yararlanır.